15 Tem 2010 12:09 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:28

"ZULÜM ALTINDAYIZ!" TUNCAY ÖZKAN VE MUSTAFA BALBAY MECLİS'E BAŞVURDU!

Silivri Cezaevi'nde tutuklu olan gazeteci Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan 'Burada zulüm altındayız' diyerek TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na başvurdu.

Ergenekon davası kapsamında Silivri Cezaevi'nde tutuklu olan gazeteci Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ile emekli Albay Atilla Uğur, 'zulüm altında' olduklarını belirterek TBMM İnsan Haklarını Komisyonu'na başvurup 'acil görüşme' talep etti.

Ergenekon davası kapsamında yaklaşık iki yıldır Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci Balbay, Özkan ile emekli Albay Uğur'dan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyon Başkanlığı'na ortak başvuru geldi. 05 Temmuz 2010 tarihli ortak dilekçede cezaevindeki uygulamalardan şikâyet edilerek şöyle denildi: "Silivri 4. nolu Ceza İnfaz Kurumu'nda bulunan 'Ergenekon' tutuklularına, insan hakları, yasa ve yönetmeliklere aykırı uygulamalar sistematik hale dönüşmüştür. Zulüm altındayız. Acil olarak görüşme talep ediyoruz."

Üskül görüşecek

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı AKP'li Zafer Üskül, işleme koyduğu şikâyet dilekçesini, 'gereği için' Adalet Bakanlığı'na bir yazı ile gönderme kararı aldı. Üskül, konuyla ilgili Silivri Cezaevi yöneticileri ile görüşüp, Balbay, Özkan ve Uğur'un da bilgisine başvurmayı planlıyor.
Komisyon bünyesinde cezaevlerinde yaşanan sorunları tespit etmek amacıyla oluşturulan alt komisyonun çalışmaları kapsamında 2009 yılında Silivri Cezaevi'nde de incelemelerde bulup rapor hazırlamıştı. Daha sonra Komisyon tarafından da kabul edilen raporda, tutuklu ve hükümlülerin dile getirdiği özel hayat alanlarının kamera kaydına alındığı iddiasına da yer verilmişti. Raporda, ayrıca ulaşımdan nem oranına, yiyecekten nakliye araçlarındaki klimaya kadar cezaevinin şartlarına yönelik bazı eleştirilerde yer almıştı. Ancak, rapora alt komisyon üyelerinin görüştüğü bazı tutukluların Ergenekon davasına yönelik eleştirileri girmemişti.

Ergin 'çözüldü' demişti

Üskül, bu raporu Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e göndermişti. Ergin, TBMM'ye gönderdiği yazıda, kurulan kamera kayıt sistemlerinin güvenlik amacıyla sadece hükümlü ve tutukluların ortak yaşam alanlarını kayıt altına alacak şekilde konuşlandırıldığını, kameraların hükümlü ve tutukluların özel yaşam hakkını ihlal edecek şekilde kayıt yapmasının söz konusu olmadığını kaydetmişti. Ergin, ulaşımdan nem oranına, yiyecekten nakliye araçlarındaki klimaya kadar cezaevinin bütün sorunlarının çözüldüğünü belirtmişti.

Vatan