27 Ara 2008 10:44 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:27

ZAMAN'LA AKŞAM'IN 'KÜMES KAVGASINDA SON RAUND!.. AKŞAM'IN GENEL YAYIN YÖNETMENİ İSMAİL KÜÇÜKKAYA ZAMAN'A NASIL YANIT VERDİ?..

'...arkadaşlar nedense bizim haberlerimizi yalanlatma konusunda benzeri çok az görülmüş bir gayretin içine giriyorlar.'

Haberler ve yalanlar üzerine


Muhafazakâr medyadaki kimi arkadaşlarda bir süredir AKŞAM´ın haberlerine ve manşetlerine yönelik olağanüstü bir ilgi var. Buna şaşırmıyorum, kamuoyunun ve basının genel merakının devamı sayıyorum. Ne var ki bu arkadaşlar nedense bizim haberlerimizi yalanlatma konusunda benzeri çok az görülmüş bir gayretin içine giriyorlar. Tuhaf. Eminim daha çok uğraşırlarsa bazı haberlerde bir yanlışlık bulabilirler, hatta öyle imkânlar kullanırlar, öyle mekanizmalar işletirler ki olmayacak haberleri bile yalanlatabilirler. Önemli değil, haberinize sahip çıkarsınız, yanlışınız varsa özür dilersiniz, tekrarı olmasın diye tedbirlerinizi alırsınız. İş ki kasıt olmasın, önyargı bulunmasın.

AKŞAM´ın haberlerini yalanlatma konusunda adeta kampanya düzenleyen ZAMAN Gazetesi çok değil, sadece üç gün önce kocaman bir "Doğalgazda indirim" manşeti atmış ve yüzde 20´lik bir indirim beklendiğini duyurmuştu. Bütün basın, geniş kesimleri yakından ilgilendiren bu haberin üzerine atladı, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan çok net bir ifadeyle bu haberi yalanladı. Erdoğan, ZAMAN´ın manşetinden sonra "yeni yıla doğalgaz indirimiyle girecek miyiz?" sorusuna aynen şu yanıtı verdi:

"Arkadaşlar o da mesela yalan, yanlış bir haber. Dün Enerji Bakanı´ma sordum. Böyle bir açıklaman var mı? Hayır dedi. Benim hiçbir yerde böyle bir açıklamam olmadı. Ben de gazetelerden duyuyorum" dedi.

Bahsettiğim örnek, çok güncel bir olaya dayanıyor. Arşivlere bakarsanız, her gazete için benzeri tatsız ve üzücü olaylarla karşılaşırsınız. Gazetecilik gibi çok ağır emek isteyen, zamanla yarışılan ve hızla tüketilen bir sektörde yanlışlıklar kaçınılmazdır.

ZAMAN Gazetesi´nin Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı´yı sayarım, Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal da arkadaşımdır. Başka pek çok arkadaşla birlikte Ankara´da uzun yıllar yan yana gazetecilik mesleğini yürüttük.

ZAMAN´ın AKŞAM´ı yalanlatma gayretine neden giriştiğini anlamadım. Ekrem Bey gazetecilik üzerine uzun ve güzel yazılar yazar. O halde biraz dostluk ilişkimize binaen gazetecilik üzerine konuşmalıyız.

Bizler gazetecileriz. Hangi grup veya mahallede olursak olalım gazetecilik bizim kimliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Gazetecilik başka türlü yapılmaz, yapılıyor görülse de o aslında gazetecilik değildir.

Bizimki ciddi bir meslek, yıllara dayanan tecrübe ile kazanılan bir haslet. Usta-çırak ilişkisiyle inşa edilen bir yetenek. Uzun ve zor bir eğitim süreci.

Galiba bizi bir yere yaftalamaya çalışanlar var. Yanlış, işe yaramaz. Meselelere belli ideolojik angajmanların esaretinde bakmıyoruz. Haberin doğruluğu namusumuzdur. Haberler yanlış çıkmaz mı, elbette çıkabilir. Bir haber yanlış çıkarsa bundan en çok o haberi yazan arkadaş üzülür, sonra silsile içinde sorumlu olan herkes.

Basın sektöründe büyük paralar harcamalarına rağmen bir süredir bazı kuruluşların başarılı olamadıklarının sorgulaması yapılıyor. Bence bunda en büyük sorumluluk habercilik yapmıyor oluşları. Dahil olduğunuz angajmanların zihinsel çerçevesiyle olaylara bakıp, bu gözlükle olayları haberleştirince, okur o numarayı yutmaz. Olaylar, sayfalarınızda, ekranlarınızda gerçeklik kaybına uğratılıyorsa insanlar buna inanmaz. Kitle gazetelerinde ideolojik bakış çok çabuk sırıtır ve sizi bir süre sonra marjinalleştirir. Giderek fanatikleşme kıskacına kapılırsınız. O sınır bu mesleği yapamadığınız bölgenin çizgileridir.

Olayları çarpıtarak ancak geçici bir rahatlama ya da üstünlük elde edebilirsiniz. Sindirme politikasıyla birisinin görüp de yazmadığını bir başkası mutlaka yazacak veya söyleyecektir. Hiç kimseye yazdırmaz, kimselere söyletmezseniz o zaman bambaşka boşaltım kanalları işler. Küçük düzeltmeler, sistemi her zaman rahatlatır. Biliyor musunuz, ZAMAN Gazetesi´nin tesisleri muhteşem, mizanpajı da harika, köşe yazarları başarılı, keşke içine biraz da haber koysalar.


İSMAİL KÜÇÜKKAYA/AKŞAM