ZAMAN'IN TİRAJ İDDİALARINA YİĞİT ŞARDAN NE YANIT VERDİ?
Tiraj denetimleri konusunda Reklamcılar Derneği ve Başkan olarak şahsına yönelik olarak dile getirilen iddialara Yiğit Şardan'dan yanıt geldi.
İşte o açıklama...
Son günlerde kimi basın organlarında yer alan, Reklamcılar Derneği Başkanı olarak şahsıma atfedilen açıklamaları ve dile getirilen suçlamaları hayretle izlemekteyim. Yaratılmaya çalışılan hava, haksız, yersiz suçlamalar karşısında bir açıklama yapmayı gerekli görüyorum.
- Öncelikle ABC Türkiye Tiraj Denetimi Platformu kurulması ve akabinde platformun lağvedilmesi süreci bulanıklığa elvermeyecek kadar nettir. Zaman'ın şikayeti ve sonrasında yaşananlar Reklamverenler Derneği, Reklamcılar Derneği ve basın kuruluşlarının, yani tüm sektörün gözleri önünde cereyan etmiştir. ABC Türkiye kuruluş sözleşmesine imza atan taraflardan biri olan Zaman Gazetesi uluslararası bağımsız denetçi firmanın verdiği 'denetlenemez' raporuna istinaden, dönemin ABC Türkiye Yönetim Kurulu'nca üyelikten çıkarılmıştır.
- Açıklıkla belirtmek isterim ki, haberlerde ima edildiği biçimde, Zaman'ın üyeliğinin düşmesi vb. asla kişisel bir tasarruf değildir, ABC Türkiye Yönetim Kurulu'nun ortak kararıdır.
- Düzeltilmeye muhtaç diğer bir konu da lağvedilme sürecidir. Zaman kendilerine sunulan yol haritasının gereklerini karşılamak yerine Rekabet Kurumu'na şikayette bulunmayı tercih etmiş, Rekabet Kurumu şikayet üzerine ABC Türkiye'ye verdiği menfi tespit ayrıcalığını soruşturma açma süreci yaşanmaksızın geri almıştır. Rekabet Kurumu taleplerinin ABC Türkiye'nin kuruluş esasları, ülke risklerine dayalı biçimde revize edilen uluslararası standartlarla çelişmesi ABC Türkiye'yi işleyemez kılmış ve Kurul kendini lağvetme kararı almıştır.
- Üçüncü ve önemli diğer husus son basın toplantısında dile getirdiğim müşterek standartlarla denetim konusudur. Bugün 13 ulusal gazeteden sadece 3 tanesi farklı denetçilerle, farklı standartlarda denetim yaptırmakta, tiraj rakamlarının şişirildiği söylentileri de sektörü sarsmaktadır. Tüm mecraların ölçüme-hesap verebilirliğe dayalı biçimde yönetildiği ülkemizde pastadan % 30'lar mertebesinde pay alan bir sektörde, mecra yatırımlarının şaibeyle yönlendirilmesinin yanlışlığını bir kez daha dile getirmek isterim. Bizzat bu durumun bir rekabet ihlali olduğu kanısındayım. Sektörel standartlara dayalı, tüm mecraların denetlendiği bir sistem yeniden tesis edilmezse mecrada kan kaybının giderek artacağına inanıyorum.
Kamuoyu dikkatine saygıyla arz ederim.
Yiğit Şardan