Zaman'dan Sabah'a bir darbe daha; Bir yalanlamada Avrupa'dan!
Zaman gazetesi Sabah'ın Gülen ve Cemaat ile ilgili haberini yalanlayan Avrupalı Siyasetçileri sayfalarına taşıdı.
Başbakan Erdoğan’ın bazı işadamlarından ihale karşılığı para
toplatarak aldırdığı iddia edilen gazetenin dünkü manşetine bizzat
ifadelerine yer verilen Avrupalı vekillerden itirazlar yükseldi.
Zaman gazetesi Sabah'ın Gülen ve Cemaat ile ilgili haberini
yalanlayan Avrupalı Siyasetçileri sayfalarına taşıdı.
Liberal İngiliz siyasetçiler Andrew Duff ve Graham Watson,
ifadelerini çarpıtan gazeteye tepki gösterdi.
Andrew Duff: Basının bir kısmı çok kolay
çarpıtıyor
Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Andrew Duff, Fethullah Gülen’le
ilgili dün Sabah gazetesinde yer alan sözlerinin çarpıtıldığını
söyledi. ‘Türkiye’ye dönüp hesap versin’ başlığıyla verilen
haberdeki açıklamaları için ‘seçici iktibas’ ifadesini kullanan
Avrupalı vekil, ‘bir kısım Türk medyasında çarpıtmanın çok kolay
yapıldığını’ belirtti. Gülen’in kısa bir süre önce İngiliz
televizyonu BBC ve Amerikan Wall Street Journal gazetesine verdiği
mülakatları da takip ettiğini söyleyen Duff, “Gülen’in bu
açıklamalarını gördüm ve bunlara saygı duyuyorum.” dedi.
Avrupa için Liberaller ve Demokratlar İttifakı (ALDE) grubu üyesi
siyasetçi, Sabah’ta çıkan haberin tamamını tercüme ettirdiğini ve
gazetenin kendisinin ağzından verdiği ifadeleri cımbızlayarak
kullandığını belirtti. “Benim söylediğim, Erdoğan’ın Gülen hakkında
yaptığı gibi iddiaların Avrupa’da uygun bir şekilde bağımsız bir
soruşturmanın konusu olacağıydı. Eğer bu Türkiye’de
ayarlanabilirse, Gülen böyle bir şeye katılmaya hazır olmalı. Bir
mahkeme yargılamasından bahsetmedim. Ben (Gülen’in) Humeyni gibi
devleti ele geçirmek için dönmeyi planladığını düşünmenin saçma
olacağını ancak daha fazla şeffaflığa ihtiyaç duyulduğunu
söyledim.” dedi. Duff, gazete ile söyleşisinde Hizmet hakkındaki
övücü ifadelerine de yapılan haberde yer verilmediğini belirtti.
“Ben Hizmet’in yardım faaliyetleri ile pek çok dürüst işadamı ve
saygın demokratın hareketin üyeleri olduğu gerçeğini de övmüştüm.”
şeklinde konuştu.
Sabah ise Duff’ın ağzından şu ifadeleri kullanmıştı: “Eğer bunun
bir komplo olmadığını, Gülen’in Humeyni gibi olmadığını, devleti
devirmeye çalışmadığını ve paralel bir network gibi kurmadığını
kanıtlamak istiyorsa o zaman Türkiye’de bir kamu soruşturmasının
konusu olmaya hazırlanmalı.”
Gülen’in açıklamalarına saygı duyuyorum
Gülen ve hareket hakkındaki iddiaların yeni olmadığı ve pek çok kez
kamuoyuna yapılan açıklamalarla cevaplandığı; örneğin Gülen’in kısa
bir süre önce hem İngiliz televizyonu BBC hem de Amerikan Wall
Street Journal gazetesine mülakat verdiği hatırlatılan Duff cevaben
“Evet, Fethullah Gülen’in bu açıklamalarını gördüm gerçekten ve
bunlara saygı duyuyorum.” ifadelerini kullandı. “Daha az titiz olan
bir kısım Türk medyasında çarpıtılmak çok kolay.” diyerek sitem
etti.
Duff’ın da aralarında olduğu 4 milletvekili, 20 Ocak’ta AP’nin 2013
Türkiye İlerleme Raporu’na verdikleri bir değişiklik önergesi ile
hükümetin yolsuzluk soruşturmalarına yönelik tavrını sert şekilde
eleştirirken, Hizmet Hareketi’ne de “şeffaflığını ilerlet” çağrısı
yapmıştı. Hareket de, Brüksel merkezli Kültürlerarası Diyalog
Platformu’ndan (IDP) yapılan açıklamada önergeyi memnuniyetle
karşıladığını açıklamış, tüm iddiaların tarafsız bir şekilde
araştırılması gerektiğini belirtmişti.
Graham Watson: İfadelerimin çarpıtılmasından
üzgünüm
Avrupa Parlamentosu’nun en kıdemli siyasetçilerinden ve Avrupalı
Liberallerin lideri Graham Watson, Sabah gazetesinde dün manşetten
yayınlanan haberden üzüntü duyduğunu ve hayal kırıklığına
uğradığını söyledi. İfadelerinin manasının mülakatta çarpıtıldığını
ifade eden Watson, Türkiye’nin şu an en temel siyasi meselesinin
yolsuzluklar ve hükümetin yolsuzluklara ilişkin tavrı olduğunu
vurguladı ve hükümetin yolsuzluk iddialarına yönelik tavrının
tatmin edici olmaktan uzak olduğunun altını çizdi.
“Sabah’taki mülakatta sözlerime farklı manalar yüklenmesine
üzüldüm. Gülen Hareketi, kendisine ilişkin verilen şeffaflıkla
ilgili değişiklik önergesini desteklediğini zaten kamuoyuna
açıkladı.” diyen Watson, “Şeffaflık ve açıklık çağrısı Türkiye’deki
siyasi tartışmanın bütün tarafları için geçerli. Şeffaf olması
gerekenin sadece Gülen Hareketi olmadığı da aşikâr.” dedi. Watson,
mülakat talebinde bulunan gazetecinin kendisine bir belgesel
yaptıklarını söylediğini, ifadelerinin bir günlük gazetede
yayınlanacağını da bilmediğini ifade etti.
Türkiye’nin an itibarıyla asıl sorununun hükümetle ilgili yolsuzluk
iddiaları olduğuna dikkat çeken Watson, “Hükümetin iddialara
yönelik şu ana kadar verdiği tepkiden tatmin olmadım.” dedi.
ERDOĞAN’I UYARMIŞTI
Watson, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 21 Ocak’taki Brüksel ziyareti
arifesinde Brüksel merkezli EUobserver haber sitesinde yazdığı
makalede hükümeti sert şekilde eleştirmişti. Başbakan’ın iddialara
ilişkin tavrının yolsuzlukların derin olduğu ve yargıyı yürütmeye
bağlamaya çalıştığı izlenimlerini tahkim ettiği uyarısı yapmıştı.
Hükümetin HSYK’ya ilişkin teklifinin de kuvvetler ayrılığı ilkesine
ilişkin endişeleri artırdığına vurgu yapan Watson, “Başbakan’ın
oğluna yönelik iddialar görevde kalıp kalamayacağına ilişkin
sorulara sebep oluyor. Krizin ele alınış şeklinde kuvvetler
ayrılığına hiçbir saygı gösterilmemesi, davaları soruşturan
savcılar üzerinde korkunç baskı yaratmış, çok sayıda üst düzey
polis memurunun kovulmasına, yer değiştirmesine, taciz ve tehdit
edilmesine sebep olmuştur.” demişti. Watson, aynı makalede Hizmet
Hareketi için “hükümetin reformcu müttefikleri” ifadesini
kullanmıştı.
Watson, STVHaber’de yayınlanan Avrupa Masası’nda da Erdoğan’ın
Hizmet’e ilişkin “nefret söylemi” kullandığını açıklamıştı.