Zaman'dan okurlarına önemli duyuru: "Gazetemize her an kayyım atanabilir, kaygılıyız"
Zaman gazetesi, bugün internet sitesinde önemli bir duyuru yayınladı.
Zaman gazetesi, bugün internet sitesinde önemli bir duyuru
yayınladı. Duyuruda, iki yılı aşkın süredir vergi incelemesi
baskısı altında olduklarını, bunun sonucunda ise el koyma ve kayyım
tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını belirten gazete, 'kaygılı'
olduklarını belirtti.
İşte, Zaman'ın 'Kaygılıyız' başlığıyla yayınladığı o duyuru:
"Zaman'dan kamuoyuna duyuru: KAYGILIYIZ
Demokrasi ve hukuk devletinin en önemli göstergesi olan basın
özgürlüğü konusunda tarihimizin en karanlık günlerini yaşıyoruz.
Aydınlar, işadamları, sanatçılar, STK'lar ile birlikte medya
kurumları ve gazeteciler tehdit ve şantajla susturuluyor. Her şeye
rağmen özgür yayıncılık yapmaya çalışanlar için baskının son
aşamasına geçilmiş durumda. Gazetecilerin birinci adresleri artık
haber merkezleri değil, mahkeme salonları. Defalarca gözaltına
alınan, hakkında onlarca dava açılan meslektaşlarımızın birçoğu da
halen cezaevinde.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara
temsilcisi Erdem Gül bu furyanın son mağdurları. Üç aydan fazla
tutuklu kaldıktan sonra Anayasa Mahkemesi'nin özgürlükçü kararı ile
tahliye oldular. Fakat demokrasi taraftarlarının sevinci kursağında
kalacak gibi. Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘karara uymuyorum,
saygı da duymuyorum' açıklamasından sonra mahkemeler yoğun saldırı
altında. İktidara yakın “Yeniden tutuklanacaklar” lobisi aralıksız
çalışıyor.
Sadece bu hafta siyasi yelpazenin iki ucundaki Bengütürk Tv ve İMC
TVkamunun malı olan TÜRKSAT uydusundan indirilerek karartıldı.
Yakın zamanda aynı muamele Samanyolu Yayın Grubu ve İpek Medya için
de yapılmıştı. Böylece onlarca tv kanalı susturuldu. Basını
sindirmenin bir başka yolu da medya şirketlerine kayyım atamak. 1
Kasım seçimlerine gidilirken muhalefetin kendisini ifade edebildiği
ender mecralardan Bugün-Kanaltürk Grubuna kayyım atandı. Kayyımlar
gruba ait iki gazete ve iki televizyonu batırarak birkaç gün önce
kapattı.
Oysa başta Türkiye Cumhuriyeti anayasası olmak üzere ulusal mevzuat
ve uymakla yükümlü olduğumuz uluslararası anlaşmalar, haber alma
hakkının teminatı olan basın hürriyetini hiçbir şüpheye mahal
bırakmayacak şekilde koruyor. Anayasanın, düşünce ve ifade
hürriyetini koruyan 26. Maddesi ile basın özgürlüğünün garantörü 28
ve 30. maddeler aksine ihtimal vermeyecek kadar açık ve net.
“Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve
eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt
ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.” diyen
Anayasamızın 30. Maddesi aynı zamanda teşebbüs ve yatırım
hürriyetinin güvencesidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10.
Maddesi de Türk yargısını bağlamaktadır.
Türkiye'nin en yüksek tirajlı gazetesi Zaman, iki yılı aşkın
süredir akreditasyon, vergi incelemesi, reklam verene müdahale ve
okurları tehdit gibi ağır baskılar yaşıyor. Şimdi ise el koyma ve
kayyım atama tehdidi ile karşı karşıyayız.
Türkiye'yi demokrasi liginde küme düşüren bütün bu gelişmelerden
dolayı Kaygılıyız. İçinde bulunduğumuz bu kabus ortamından tek
çıkış yolunun, yeniden demokrasi ve hukukun üstünlüğüne dönmekle
mümkün olacağına inanıyoruz. Bu kaygımızı halkımızla, demokrasiye
inanan aydınlarımızla ve uygar dünya ile paylaşıyoruz.