Zaman'da yazmaya başlayan AKP kurucusuna partiden ihraç kararı!
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Zaman gazetesinde yazmaya başlayan AKP kurucularından Yaşar Yakış'ın partiden ihracına karar verildiğini açıkladı.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP hükümetlerinin ilk Dışişleri
Bakanı da olan Yaşar Yakış hakkındaki ihraç gerekçesini şu sözlerle
açıkladı:
"Gerçek dışı haber yaymak, iftira ve karalamalarda bulunduğu tespit
edilmiş olup, kesin ihraç istemiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk
edilmiştir."
AKP Sözcüsü Çelik ayrıca, Ankara Ayaş Belediye Başkanı Bülent
Taşan, Adana Ceyhan Belediye Başkanı Alemdar Öztürk ve
Kahramanmaraş Elbistan Belediye Başkanı Durmuş Küçük’ün de partiden
ihracının istendiğini ifade etti.
Yakış, Rus uçağının düşürülmesini ve Başika'ya asker gönderilmesini
eleştirmişti
27 Kasım 2015 tarihinden itibaren Zaman'da yazmaya başlayan Yaşar
Yakış, 14 Aralık 2015'te İstanbul'da Zaman gazetesinin yazı işleri
toplantısına katılmış ve burada Rus uçağının düşürülmesi ve Irak'ın
Başika bölgesine asker göndermesini eleştirmişti. Yakış, "Uçağın
'Düşürsün mü, düşürmesin mi?' sorusunun en üst düzey muhatabı
olsaydım, 'Hayır, düşürmeyin' derdim" açıklaması yapmıştı.
"Düştükten sonra da zaten Sayın Cumhurbaşkanı ve başka yetkililer
de söylediler; 'Rus uçağı olduğunu bilseydik başka türlü hareket
ederdik' diye. Eğer böyle söyleniyorsa, bunun hakkını vererek 'Özür
dileriz, biz hakikaten bunu tehdit olarak algılamıştık' deyip,
tonun düşürülmesi istikametinde çaba sarf edilirdi" demişti.
Yakış, Irak hükümeti tarafından sert bir şekilde eleştirilen Başika
kampına Türk askerlerinin gönderilmesi hakkında da "Irak
makamlarının icazeti alınmadan gönderilmiş olması, diplomatik
inceliği göstermemiş olmamız bizim durumumuzu da daha zayıf duruma
düşürüyor" eleştirisi yöneltmişti.
AKP MYK toplantısının ardından açıklamalar yapan Ömer Çelik'in
konuşmasından satır başları şöyle:
Partimizin kurucu üyesi Yaşar Yakış’ın gerçek dışı haber yaymak,
iftira ve karalamalarda bulunduğu tespit edilmiş olup, kesin ihraç
istemiyle Merkez Disiplin Kurulu’na sevk edilmiştir.
Bizim seçimlerde çok mücadele ederek kazandığımız belediyeler bile
olsa, ki bir kısmı ilk defa aldığımız belediyelerdir. Buna rağmen
hiçbir siyasi çıkar ve fayda gözetmeksizin biz bu arkadaşlarımızla
yollarımızı ayırırız. 30 Mart’ta bazı belediyeleri ilk defa aldık,
çok büyük mücadeleler verdik. İlk defa aldığımız yerler daha da
kıymetlidir. Neticede AK Parti’de siyaset yapıyorum diye
becerilemiyorsa, AK Parti’nin kurucu değerleri devreye girer,
hepimiz bu değerler karşısında eşitiz. Gerekçelerini açıkladım,
ilgili diğer maddeler, 117/1 ve devam maddeleri tüzüğümüzde
hazırdır.
Diğer bir konu, hafta sonu Afyon’da AK Parti’li milletvekilleri
kampa girecekler. 6 ayda bir yapıyoruz normalde. Araya seçimler
girdiği için 1 yıldır yapamamıştık. Konuşacak çok şey var.
Milletvekillerimizin katılımı ve genel başkanımızın açılış
konuşmasıyla kampımız yapılacak. Yoğun bir çalışma programımız var.
Bu kampta dış politika konusu, terörle mücadele konusu,
hükümetimizin gerçekleştireceği reformlar konusu, buna benzer
konular olmak üzere değişik salonlarda değişik sunumlar
yapılacak.
Kamp Cumartesi sabahı Başbakanımızın Türkiye’ye hitabıyla
başlayacak. Çeşitli beyin fırtınaları eşliğinde sürecek. Televizyon
kanallarında gördü bütün Türkiye; mülteciler konusundaki dram en
çok Türkiye’yi vuruyor. Esad rejiminin katliamından kurtulmak için
Akdeniz’e açılan insanlar boğuluyor.
Dünyada şu kadar gıda, bu kadar teknoloji üretiliyor, yatırım
yapılıyor ama bu mazlum insanların yaşama hürriyetini koruma
konusunda uluslararası toplum maalesef yetersiz kalıyor. Başından
beri Türkiye bu konuda hassasiyetini söyledi. Şu anda da
konuştukları rakamlar, 10 bin 20 bin gibi rakamları uzun süre
müzakere ediyorlar. İnsanlığın önüne şöyle bir soru gelmektedir.
Uluslararası kurumlar bu insanların güvenliğini koruyamayacaksa
kimin güvenliğini koruyacak.
Kaygı duyduğumuz diğer nokta yakın bölgemizdeki mezhepçilik
tansiyonudur. Mezhepler İslam tarihinde büyük hikmet, felsefe ve
hukuk ekolleridir.
Bizler bu kürsülerde konuşurken Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün
vatandaşları adına konuşuyoruz. Bütün vatandaşlarımızın
kucaklanmasını, tüm vatandaşlarımızın eşit olmasının gerektiği
üzerine siyaset yapıyoruz. Gidip de hendeklerin, namluların
arkasına sığınmak asıl diyalog ortamını, meşru siyaseti imha etmeye
çalışmaktır. Herkesin terör örgütünü destekleyenlere çağrı yapması
gerekir.
Soru cevap
İhraç talebiyle disipline sevk edilen belediye
başkanlarının TCK’ya aykırı da bir durum söz konusu.
Suç duyurusu gerekiyorsa yapılacaktır. Biz pek çok dosyayı
tartışıyoruz. Eğer maddi bulgular yüksek bir dereceye erişmişse,
somut bulgularla hareket ediyoruz. Bizde belediye başkanı olsalar
bile biz suç unsuru gördüğümüz konularda hukuki süreci muhakkak
yürüteceğiz.
Yaşar Yakış kimdir?
Yaşar Yakış (1 Ağustos 1938, Akçakoca, Düzce), Türk diplomat ve
siyasetçi.
1962 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden
mezun olmuş ve aynı yıl Dışişleri Bakanlığı'ndaki görevine
başlamıştır.
İlk yurtdışı görevinde Anvers Başkonsolosluğu Muavin Konsolosluğuna
atanan Yakış, Lagos, Roma, ve Şam Büyükelçilikleri ile Brüksel’deki
NATO Daimi Temsilciliğinde de çeşitli görevler üstlenmiştir.
Yakış, 1985 yılında, Türkiye Cumhurbaşkanına, İslam Konferansı
Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komite Başkanlığı
görevinde sekreterya hizmeti sunmak üzere kurulan İSEDAK
Koordinasyon Kurulu’nu kurarak başkanlığını da üstlenmiştir.
1988 yılında T.C. Riyad Büyükelçiliği görevine atanan Yakış, daha
sonra sırasıyla T.C. Kahire Büyükelçiliği ve Birleşmiş Milletler
Viyana Ofisi ve Viyana’daki Uluslararası Kuruluşlar Nezdinde T.C.
Daimi Temsilcisi görevlerinde bulunmuştur. 1992-1995 yıllarında
Büyükelçi Yakış, Ekonomik İşlerden Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı
görevini ifa etmiştir.
Büyükelçi Yakış, 2001 yılında Dışişleri Bakanlığı’ndan emekli olmuş
ve Adalet ve Kalkınma Partisi kurucu üyesi olarak siyasete
atılmıştır. Yakış, 3 Kasım 2002’de düzenlenen genel seçimlerde
Düzce’den milletvekili seçilmiş, 18 Kasım 2002 tarihinde de T.C.
Dışişleri Bakanı olarak atanmıştır. Daha sonraki hükümet
değişikliğinde, görevini Abdullah Gül'e bırakmıştır.
Fransızca, İngilizce ve Arapça bilen Yakış’ın Ortadoğu’ya ilişkin,
çeşitli dergilerde yayınlanmış makaleleri vardır ve Dışişleri
Bakanlığı tarafından Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanan
“Türkiye, Suriye ve Irak Arasında Su Sorunları” adlı bir kitabı da
kaleme almıştır.
Yakış, Türk-Suudi ilişkilerinin gelişmesine katkısı nedeniyle,
Suudi Hükümeti tarafından Kral Abdülaziz Nişanı (birinci derece)
ile taltif edilmiştir.
Milletvekilliği görevini bıraktıktan sonra TOBB Ekonomi ve
Teknoloji Üniversitesi'nde yarı zamanlı öğretim görevlisi olarak
ders vermektedir.