05 Mar 2016 01:11
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 18:23
Zaman'a kayyumun gerekçesi: Terör örgütünün yayın organı
Başsavcılığın talebi üzerine Zaman Gazetesini yöneten FEZA Gazetecilik A.Ş üzerine 3 kayyum atandı. Savcılık, gerekçeyi şöyle açıkladı:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine Zaman
Gazetesi’nin de bünyesinde faaliyet gösterdiği FEZA Gazetecilik
A.Ş.’ye kayyum atandı. İstanbul 6. Sulh Ceza Hakimliği tarafından
verilen kararda, şirketin çıkardığı Zaman Gazetesi'nin FETÖ/PYD
örgütünün amacı doğrultusunda yayınlar yaptığı kaydedildi.
“ÖRGÜT İLE FEZA GAZETECİLİK A.Ş.’NİN FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİ İÇERİSİNDE OLDUKLARINI GÖSTERMEKTEDİR”
Başsavcı vekili Aydoğdutarafından mahkemeye sunulan dilekçede; “Zaman Gazetesi asıl yöneticisinin, FETÖ’nün kurucu ve yöneticisi Fethullah Gülen olması, gazetenin yayın ilkelerini örgüt lideri Fethullah Gülen’in belirlemesi, örgüt üyelerinin Zaman Gazetesi'ne yardım amacıyla paralar toplamaları, örgüte ait Zaman Gazetesi'nin satışının arttırılması için ikna ve zorla abone çalışmaları yapmaları, Tahşiye ve Şike soruşturmalarının başlamasına Zaman Gazetesi binasında örgüt yöneticileri tarafından karar verilerek uygulamaya konulması, hep birlikte değerlendirildiğinde örgüt ile Feza Gazetecilik A.Ş.'nin fikir ve eylem birliği içerisinde olduklarını göstermektedir” denildi.
“FETÖ ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİ İLE PKK YÖNETİCİLERİNİN YURT DIŞINDA GÖRÜŞMELER YAPTIKLARI…”
Fethullahçı Terör Örgütünün, terör örgütü PKK ile işbirliği yaptığı, FETÖ üst düzey yöneticileri ile PKK yöneticilerinin yurt dışında görüşmeler yaptıkları aktarılan dilekçede; “PKK’nın amacının Türkiye Cumhuriyeti topraklarını bölmek olduğu, FETÖ’nün de bu örgütle birlikte hareket ederek Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeyi planladığı, bu amaçla 17-25 Aralık, Selam-Tevhid kumpaslarını gerçekleştirdiği, Feza Gazetecilik A.Ş.’nin bu örgüte ait olduğu, Zaman Gazetesi’nin de bu amaca hizmet eder yayınlar yapmaya devam ettiği” ifadelerine yer verildi.
“ÖRGÜT AMACINI GERÇEKLEŞTİRİLMESİNE YÖNELİK YAYINLAR YAPTIĞINDAN…”
Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu tarafından mahkemeye sunulan dilekçenin sonuç bölümünde ise “Gazetenin FETÖ/PDY’nin ve örgüt kurucu ve yöneticilerinin emir ve talimatları ile örgüt üyelerini övücü, örgüt amacını gerçekleştirilmesine yönelik yayınlar yaptığından Feza Gazetecilik A.Ş.’ye CMK 133. maddesi gereğince Kayyum tayin edilmesi talep olunur” ifadeleri yer aldı.
3 KAYYUM ATANDI
Talebi değerlendiren hakimlik Zaman Gazetesi’nin de içinde yer aldığı FEZA Gazetecilik A.Ş.’ye kayyum atanmasına karar verdi. Hakimlik; kayyum olarak Sezai Şengönül, Av. Tahsin Kaplan ve Av. Metin İlhan'ın görevlendirilmesine karar verdi.
Fethullah Gülen’in 1970’li yıllardan itibaren dini motifleri de kullanarak bir oluşum içerisinde bulunduğu kaydedilen kararda örgütün başlangıçta eğitim öğretim üzerine yoğunlaşarak sempatizan bir grup oluşturduğu, eğitim öğretim içerisinde dini motifleri de kullanarak yetiştirilen kadroları devlet kademelerine yerleştirmeye başladığı ifade edildi.
“DEVLET YAPILANMASI DIŞINDA BAŞKA BİR YAPILANMAYA GİTTİĞİ…”
Devlet içerisindeki görevlilerin, devletin hiyerarşik sisteminden farklı bir şekilde emir ve talimat alma yöntemi ile yönlendirildikleri aktarılan kararda, “Devlet içerisinde bu şekilde sızdırılmış kamu görevlileri vasıtası ile devlet içerisindeki yapılandırmanın kolaylaştırılmaya çalışıldığı, sonraki aşamalarında ise cemaat olgusu dışında şirket ve holdingler kurarak ticari faaliyetlerde bulunulduğu, dini duygularda istismar edilerek yardım ve himmet adı altında toplanan bağış ve yardımların ticari şirketlerde değerlendirildiği, örgütün devlet kademelerine sızmış olan kamu görevlileri vasıtası ile kendi amaçlarına uygulayarak devlet yapılanması dışında başka bir (Paralel) yapılanmaya gittiği, yapılanmada devlet hiyerarşisi dışında gizlilik kuralına da riayet edilerek örgüt içerisinde ayrı bir yapı oluşturulduğu” vurgulandı.
“LEGAL GÖRÜNÜMLÜ OPERASYONLAR DÜZENLEDİKLERİ…”
Paralel devlet yapılanmasının zaman zaman devlet kurumlarının yapı ve görevleri dışında kendi örgüt yapısı içerisinde organize olarak bir kısım legal görünümlü operasyonlar düzenledikleri aktarılan kararda, “Operasyonların öncesinde veya sonrasında medyanın gücünden de faydalanılarak gündem oluşturularak, psikolojik ve siyasi baskılar sağlanmaya çalışıldığı” kaydedildi.
MEDYAYI KULLANDILAR
Fethullah Gülen hakkında yakalama emri çıkarıldığı hatırlatılan kararda, “Örgüt yapılanmasının, örgüt amacına ulaşmak için her türlü aracı kullandığı, en başta amacını gerçekleştirmek için gazete, televizyon, dergi, radyo gibi argümanları kullandığı ifade edilen kararda, ‘Örgüt kapsamında işledikleri suçlar ve legal görünümlü operasyonlara zemin hazırlamak amacıyla basın yayın organlarında sürekli yayınlar yaptıkları bu bağlamda da bizzat basın yayın organlarına sahip oldukları görülmektedir” denildi.
“YAYINLARIN GÜLEN’İN KONTROLÜNDEN GEÇTİKTEN SONRA GAZETEDE YAYINLANDIĞI”
Kararda, “Soruşturmada tanık olarak dinlenen kişilerin büyük çoğunluğunun FEZA Gazetecilik A.Ş.’ye ait Zaman Gazetesi'nin bu amaca hizmet eder şekilde yayınlar yaptığı, Zaman Gazetesi’nin bizzat örgüt lideri Fethullah Gülen tarafından yönetildiğini, gazetede yazılacak yazıların öncesinde Gülen’e gönderildiği, yayınların Gülen’in kontrolünden geçtikten sonra gazetede yayınlandığı, kendisinin yazılarda istediği şekilde değiştirme yapabildiğini, onay vermediği hiçbir haber ve yazının gazetede yer almadığı, Samanyolu TV’deki dizilerin senaryo konuşmalarının da Gülen’e okunduğunu beyan ettikleri, Zaman Gazetesi aracılığıyla örgütün yasadışına çıkan eylemlerinin de meşru gösterilmek istendiği, gazetenin örgütün yayın organı haline geldiği, gazetenin 10 bin ile 25 bin adet satış yapılmasına rağmen gerçeğe aykırı beyan ile 50 binin üzerinde satan gazeteler grubunda olduğuna dair beyanda bulunarak haksız kazanç elde edildiği, böylelikle gerçek dışı beyanda bulunarak haksız kazanç elde edilmek suretiyle örgüte gelir sağlandığı” kaydedildi.
"VİCDANİ KANI OLUŞMUŞTUR"
“Örgüt faaliyetlerin şirket bünyesinde işlenmesine yönelik kuvvetli şüphe ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde, soruşturma ve kovuşturma sürecinde hakim veya mahkeme şirket işlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak kayyum atayabilir” hükmü hatırlatılan kararda ‘Şirkete kayyum atanması yönünde hakimliğimizce vicdani kanı oluşmuştur’ ifadeleri kullanıldı.
KAYYUM ATAMASI ZORUNLU
Suçların yoğunluğu yönetim organının kararlarını denetlemek üzere kayyum atanması yeterli görülmediği belirtilen kararda şu ifadeler yer aldı:
"Devletin yapısına yönelik oluşturulan paralel bir örgüt yapılanması ile hükümeti yıkmaya, değiştirmeye, görevlerini yapmaya engel olmaya çalıştığı yönünde iddialar ve kuvvetli suç şüphesi oluşturacak deliller bulunan FETÖ adı altındaki yapılanmanın faaliyetlerine katılan, faaliyetlerini meşru göstermek ve örgütün propagandasını yapmak için faaliyetlerde bulunan şirkete sadece denetim yönünden kayyum atanmasının bu suçların işlenmesine engel olamayacağı, ayrıca delillerin toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması yönünden de yetersiz kalacağı anlaşılacağından adı geçen şirkete yönetim organının yetkililerinin tümüyle devredileceği, kayyum atamasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Talebin kabulüyle FEZA şirketine yönetim organının yetkilerinin tümüyle devredildiği, kayyumlar atanması ve yeni yönetim kurulunun atanan kayyumlarca oluşturulması gerektiği kanaatine varılmıştır."
“ÖRGÜT İLE FEZA GAZETECİLİK A.Ş.’NİN FİKİR VE EYLEM BİRLİĞİ İÇERİSİNDE OLDUKLARINI GÖSTERMEKTEDİR”
Başsavcı vekili Aydoğdutarafından mahkemeye sunulan dilekçede; “Zaman Gazetesi asıl yöneticisinin, FETÖ’nün kurucu ve yöneticisi Fethullah Gülen olması, gazetenin yayın ilkelerini örgüt lideri Fethullah Gülen’in belirlemesi, örgüt üyelerinin Zaman Gazetesi'ne yardım amacıyla paralar toplamaları, örgüte ait Zaman Gazetesi'nin satışının arttırılması için ikna ve zorla abone çalışmaları yapmaları, Tahşiye ve Şike soruşturmalarının başlamasına Zaman Gazetesi binasında örgüt yöneticileri tarafından karar verilerek uygulamaya konulması, hep birlikte değerlendirildiğinde örgüt ile Feza Gazetecilik A.Ş.'nin fikir ve eylem birliği içerisinde olduklarını göstermektedir” denildi.
“FETÖ ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİ İLE PKK YÖNETİCİLERİNİN YURT DIŞINDA GÖRÜŞMELER YAPTIKLARI…”
Fethullahçı Terör Örgütünün, terör örgütü PKK ile işbirliği yaptığı, FETÖ üst düzey yöneticileri ile PKK yöneticilerinin yurt dışında görüşmeler yaptıkları aktarılan dilekçede; “PKK’nın amacının Türkiye Cumhuriyeti topraklarını bölmek olduğu, FETÖ’nün de bu örgütle birlikte hareket ederek Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeyi planladığı, bu amaçla 17-25 Aralık, Selam-Tevhid kumpaslarını gerçekleştirdiği, Feza Gazetecilik A.Ş.’nin bu örgüte ait olduğu, Zaman Gazetesi’nin de bu amaca hizmet eder yayınlar yapmaya devam ettiği” ifadelerine yer verildi.
“ÖRGÜT AMACINI GERÇEKLEŞTİRİLMESİNE YÖNELİK YAYINLAR YAPTIĞINDAN…”
Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu tarafından mahkemeye sunulan dilekçenin sonuç bölümünde ise “Gazetenin FETÖ/PDY’nin ve örgüt kurucu ve yöneticilerinin emir ve talimatları ile örgüt üyelerini övücü, örgüt amacını gerçekleştirilmesine yönelik yayınlar yaptığından Feza Gazetecilik A.Ş.’ye CMK 133. maddesi gereğince Kayyum tayin edilmesi talep olunur” ifadeleri yer aldı.
3 KAYYUM ATANDI
Talebi değerlendiren hakimlik Zaman Gazetesi’nin de içinde yer aldığı FEZA Gazetecilik A.Ş.’ye kayyum atanmasına karar verdi. Hakimlik; kayyum olarak Sezai Şengönül, Av. Tahsin Kaplan ve Av. Metin İlhan'ın görevlendirilmesine karar verdi.
Fethullah Gülen’in 1970’li yıllardan itibaren dini motifleri de kullanarak bir oluşum içerisinde bulunduğu kaydedilen kararda örgütün başlangıçta eğitim öğretim üzerine yoğunlaşarak sempatizan bir grup oluşturduğu, eğitim öğretim içerisinde dini motifleri de kullanarak yetiştirilen kadroları devlet kademelerine yerleştirmeye başladığı ifade edildi.
“DEVLET YAPILANMASI DIŞINDA BAŞKA BİR YAPILANMAYA GİTTİĞİ…”
Devlet içerisindeki görevlilerin, devletin hiyerarşik sisteminden farklı bir şekilde emir ve talimat alma yöntemi ile yönlendirildikleri aktarılan kararda, “Devlet içerisinde bu şekilde sızdırılmış kamu görevlileri vasıtası ile devlet içerisindeki yapılandırmanın kolaylaştırılmaya çalışıldığı, sonraki aşamalarında ise cemaat olgusu dışında şirket ve holdingler kurarak ticari faaliyetlerde bulunulduğu, dini duygularda istismar edilerek yardım ve himmet adı altında toplanan bağış ve yardımların ticari şirketlerde değerlendirildiği, örgütün devlet kademelerine sızmış olan kamu görevlileri vasıtası ile kendi amaçlarına uygulayarak devlet yapılanması dışında başka bir (Paralel) yapılanmaya gittiği, yapılanmada devlet hiyerarşisi dışında gizlilik kuralına da riayet edilerek örgüt içerisinde ayrı bir yapı oluşturulduğu” vurgulandı.
“LEGAL GÖRÜNÜMLÜ OPERASYONLAR DÜZENLEDİKLERİ…”
Paralel devlet yapılanmasının zaman zaman devlet kurumlarının yapı ve görevleri dışında kendi örgüt yapısı içerisinde organize olarak bir kısım legal görünümlü operasyonlar düzenledikleri aktarılan kararda, “Operasyonların öncesinde veya sonrasında medyanın gücünden de faydalanılarak gündem oluşturularak, psikolojik ve siyasi baskılar sağlanmaya çalışıldığı” kaydedildi.
MEDYAYI KULLANDILAR
Fethullah Gülen hakkında yakalama emri çıkarıldığı hatırlatılan kararda, “Örgüt yapılanmasının, örgüt amacına ulaşmak için her türlü aracı kullandığı, en başta amacını gerçekleştirmek için gazete, televizyon, dergi, radyo gibi argümanları kullandığı ifade edilen kararda, ‘Örgüt kapsamında işledikleri suçlar ve legal görünümlü operasyonlara zemin hazırlamak amacıyla basın yayın organlarında sürekli yayınlar yaptıkları bu bağlamda da bizzat basın yayın organlarına sahip oldukları görülmektedir” denildi.
“YAYINLARIN GÜLEN’İN KONTROLÜNDEN GEÇTİKTEN SONRA GAZETEDE YAYINLANDIĞI”
Kararda, “Soruşturmada tanık olarak dinlenen kişilerin büyük çoğunluğunun FEZA Gazetecilik A.Ş.’ye ait Zaman Gazetesi'nin bu amaca hizmet eder şekilde yayınlar yaptığı, Zaman Gazetesi’nin bizzat örgüt lideri Fethullah Gülen tarafından yönetildiğini, gazetede yazılacak yazıların öncesinde Gülen’e gönderildiği, yayınların Gülen’in kontrolünden geçtikten sonra gazetede yayınlandığı, kendisinin yazılarda istediği şekilde değiştirme yapabildiğini, onay vermediği hiçbir haber ve yazının gazetede yer almadığı, Samanyolu TV’deki dizilerin senaryo konuşmalarının da Gülen’e okunduğunu beyan ettikleri, Zaman Gazetesi aracılığıyla örgütün yasadışına çıkan eylemlerinin de meşru gösterilmek istendiği, gazetenin örgütün yayın organı haline geldiği, gazetenin 10 bin ile 25 bin adet satış yapılmasına rağmen gerçeğe aykırı beyan ile 50 binin üzerinde satan gazeteler grubunda olduğuna dair beyanda bulunarak haksız kazanç elde edildiği, böylelikle gerçek dışı beyanda bulunarak haksız kazanç elde edilmek suretiyle örgüte gelir sağlandığı” kaydedildi.
"VİCDANİ KANI OLUŞMUŞTUR"
“Örgüt faaliyetlerin şirket bünyesinde işlenmesine yönelik kuvvetli şüphe ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde, soruşturma ve kovuşturma sürecinde hakim veya mahkeme şirket işlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak kayyum atayabilir” hükmü hatırlatılan kararda ‘Şirkete kayyum atanması yönünde hakimliğimizce vicdani kanı oluşmuştur’ ifadeleri kullanıldı.
KAYYUM ATAMASI ZORUNLU
Suçların yoğunluğu yönetim organının kararlarını denetlemek üzere kayyum atanması yeterli görülmediği belirtilen kararda şu ifadeler yer aldı:
"Devletin yapısına yönelik oluşturulan paralel bir örgüt yapılanması ile hükümeti yıkmaya, değiştirmeye, görevlerini yapmaya engel olmaya çalıştığı yönünde iddialar ve kuvvetli suç şüphesi oluşturacak deliller bulunan FETÖ adı altındaki yapılanmanın faaliyetlerine katılan, faaliyetlerini meşru göstermek ve örgütün propagandasını yapmak için faaliyetlerde bulunan şirkete sadece denetim yönünden kayyum atanmasının bu suçların işlenmesine engel olamayacağı, ayrıca delillerin toplanması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması yönünden de yetersiz kalacağı anlaşılacağından adı geçen şirkete yönetim organının yetkililerinin tümüyle devredileceği, kayyum atamasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Talebin kabulüyle FEZA şirketine yönetim organının yetkilerinin tümüyle devredildiği, kayyumlar atanması ve yeni yönetim kurulunun atanan kayyumlarca oluşturulması gerektiği kanaatine varılmıştır."