21 Eyl 2013 09:00 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:39

ZAMAN YAZARINDAN SALİH MEMECAN'A SÜRPRİZ DESTEK!

Zaman yazarı Ahmet Turan Alkan, Salih Memecan'ın çok konuşulan olay karikatürüne farklı bir açıdan baktı.

Gezi eylemlerinden ölen gençleri çizdiği için bazı kesimlerin öfkesini üzerine çeken Salih Memecan’a, Zaman yazarı Ahmet Turan Alkan’dan destek geldi.

ÖFKELERİNİ YENEMEDİLER

Alkan bugünkü köşesinde Memecan’ı o karikatürden dolayı tebrik ediyor. Sol cenahtan gelen tepkilere dikkat çeken Alkan, kırılan döngüyü "Artık sol cenahın da bir karikatürden, bir espriden ötürü incinebildiğini, öfkesini yenemeyip kutsal “sanat eleştirisi” çemberinin dışına taşabildiklerini gördük." sözleriyle anlatıyor.

İŞİNİZE GELMEDİ DİYE

Nice kalem erbabının bir araya getiremediği bir fikri, birkaç fırça darbesiyle resmettiğini ifade eden Alkan, karikatüre karşı ayaklananlara "Fikir hoşunuza gitmedi, işinize gelmedi diye Memecan’ı aforoza kalkışmanız biraz ayıp olmuyor mu? Oysa ki Gezici gençlerin esprilerine nasıl da bayılıyorduk; hatırladınız mı?" diye sormadan edemiyor.

Yazarın eleştirileri bununla bitmiyor elbette. Karşı kesimin ruh halini ve tepkiler karşısındaki tavrını yine kendine has bir üslupla anlatıyor.

Salih Memecan’ı kutluyor ve destekliyorum; “bağzı”larının “İşte şimdi bittin oğlum sen!” yollu tarizlerini de pek çocukça buluyorum. Rakiplerini hep dövmeye alışmış birinin aldığı ilk yumrukta, “Ama senin hiç vurmaman gerekiyordu” diye oyunbozanlık etmesini hatırlatıyor. Alışmanız gerekiyor, mizah, nihai tahlilde iç organları tahrib eden bir dövüş sanatıdır."

ÇİZERİMİZ NİÇİN ÇIKMIYOR?

Yazar Alkan son olarak kendi cehanına ince yollu taş atıyor. Bugüne kadar istikbal vaadeden gençlere hep hukuk, kamu idaresi, ekonomi, tıp ve mühendislik okutanlara sitem eden yazar, sözlerini işte bu sözlerle tamamlıyor:

"İçlerinde “Mizacı mizaha mütemayil” birisi çıkmadı mı Allah aşkına? Şunca gazetenin içinde -Memecan hariç- “Bugün ne çizmiş bakayım?” diye kendini merak ettiren bir nükteperdâz çizerimiz niçin çıkmıyor? Acıttı değil mi; ee, mizah böyle bir şeydir dedik ya az önce!"