Zaman yazarından CHP'ye oy verin çağrısı; Kararımı çoktan verdim...
Şahin Alpay sadece kendi oyunu açıklamakla kalmadı, okurlarını da CHP'ye oy vermeye çağırdı.
İki yerel seçimde de oyunu AKP'ye verdiğini söyleyen Zaman Gazetesi
yazarı Şahin Alpay, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde bu kez
oyunu CHP'ye vereceğini açıkladı.
Hakkında bir çok akçeli işlere karıştığı iddiası bulunan bir
Başbakan'ın bu ülkeyi daha fazla yönetmemesi gerektiğini yazan
yazar, okurlarını da CHP'ye oy vermeye çağırdı.
CHP İSTANBUL ADAYININ DOĞRU ADAY OLUP OLMADIĞINI
BİLMİYORUM
İstanbul’da yaşıyorum. Son iki (genel değil ama) yerel seçimde
oyumu iki sandıkta da AKP’ye vermiştim.
Kararımı çoktan verdim, bu defa oyum CHP’ye... Oysa, okurlarımın
iyi bildikleri gibi, CHP’ye çok eleştirim var. Bu partinin
saflarında otoriter Kemalizm, baskıcı laiklik ve tek-kültürcülük
yandaşları, askeri vesayete özlem duyanlar önemli bir yer tutuyor.
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adayının doğru tercih
olup olmadığını bilmiyorum. İki dönemdir görev yapan AKP’li
belediye başkanı Kadir Topbaş, görebildiğim, bilebildiğim
kadarıyla, başarılı oldu. Ona oy verdiğim için pişmanlık
duymadığımı söyleyebilirim. Erdoğan ve çevresindeki klik, her işe
olduğu gibi, İstanbul’un işlerine de karışmasaydı, Topbaş belki
daha da başarılı olurdu.
ÇÜNKÜ İKTİDARDA KALMAK İÇİN HER ŞEYİ YAPIYOR
Peki, o zaman niye oyum CHP’ye? Şöyle düşünüyorum: Eğer burası
normal bir demokrasi olsaydı, büyük rüşvet ve yolsuzluk
soruşturmasıyla gündeme gelen ve bir kısmını da kabullendiği suç
iddiaları karşısında Erdoğan’ın başbakanlıktan istifa etmesi
gerekirdi. Fakat öyle yapmıyor. Artık iyice kullanılmış, kabak tadı
vermiş “Fethullahçı komplo” bahanesine sığınarak iktidarda kalmak
için elinden gelen her şeyi yapıyor.
ÜLKE ARTIK ONUN TARAFINDAN YÖNETİLEMEZ
Ama Türkiye artık “benden olmayan vatan hainidir” diyerek toplumu
kutuplaştıran, birbirine düşüren; hakkındaki yolsuzluk iddialarının
soruşturulmasını engellemek için hukuk devletini yerle bir eden;
ülkeyi kargaşaya, keyfî ve otoriter bir tek – adam yönetimine doğru
götüren; dışarıda ülkenin itibarına zarar veren bir başbakan
tarafından yönetilemez.
AK PARTİ BİRİNCİ PARTİ ÇIKABİLİR
Evet, AKP bu seçimden Erdoğan ve kliğinin beklentisi doğrultusunda
birinci parti çıkabilir. Çünkü bu, bir yerel seçim. Birçok yerde
AKP’li belediyelerin başarılı olduğunu düşünenler az değil. “Rüşvet
her zaman vardı, bu iktidar hiç olmazsa sosyal yardımlarla, genel
refah artışıyla durumumuzu iyileştirdi; alternatif göremiyoruz…”
diye düşünenler de çok olabilir. Yolsuzluğun boyutlarını henüz
kavrayamayanlar ve açılan soruşturmayı “günah işleme özgürlüğü”nün
ihlali olarak görenler de hesaba katılmalı.
YARGILANMA KORKUSUYLA PARTİNİN DENETİMİNİ ELİNDEN KAÇIRMAK
İSTEMİYOR
Ne var ki Erdoğan artık toplayabileceği oyların cumhurbaşkanı
seçilmesine yetmeyeceğini gördü; beklentisini iyice düşürdü:
“Birinci parti olursak, bu milletin dürüstlüğümüzü tasdik ettiği
anlamına gelir…” demeye başladı. Parti tüzüğünü değiştirip dördüncü
dönem başbakan olmaya hazırlanıyor. Zira partinin denetimini
elinden kaçıracak olursa, yargılanmaktan kurtulamayacağını
düşünüyor olabilir.
AKP KENDİSİNİ DÜZELTME İMKANI BULABİLİR
Bu seçimden AKP birinci parti çıksa da, oyları hatırı sayılır bir
şekilde gerileyecek olursa, bir umut, AKP’nin aklı başında
yöneticileri ve milletvekilleri, Erdoğan ve kliği ile yola devam
etmenin partiye büyük zarar vereceğini görebilir; AKP kendisini
düzeltme imkanı bulabilir.
KILIÇDAROĞLU'NUN HUKUK DEVLETİ İÇİN VERDİĞİ MÜCADELE
TAKDİRE ŞAYAN
Öte yandan Sayın Kılıçdaroğlu’nun hukuk devleti için verdiği
mücadele takdire şayan. Bu mücadeleyle desteğini artırdığını gören
CHP, belki diyorum, otoriter Kemalizm’den, vesayetçilikten arınıp
özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiyi kararlılıkla savunur hale
gelebilir. Parti içindeki Yenilikçi grup bu yönde az da olsa umut
veriyor. CHP’nin gerek oturduğum Beşiktaş ilçesinde, gerekse
memleketim Ayvalık’ta, başarısız belediye başkanlarını yeniden aday
göstermekten imtina etmiş olması da hayra alamet.
OKURLARIMI CHP'YE OY VERMEYE ÇAĞIRIYORUM
Sonuç olarak: Bu yerel seçim Erdoğan hükümeti için bir güven
oylamasına dönüştü. Bu koşullarda ve yukarıda saydığım nedenlerle
30 Mart’ta oyumu, AKP’nin karşısındaki en güçlü rakip olan CHP’ye
vereceğim. Okurlarımı da CHP’ye oy vermeye çağırıyorum. Bu seçim
rüşvete, yolsuzluğa, yönetimde keyfiliğe ve otoriterliğe “dur”
demek için bir fırsat.
Yazının tamamı için tıklayınız