Zaman yazarı dalgasını geçti: Fethullahçı BBC de Samanyolu’na girdi
Zaman Brüksel Temsilcisi: "17 Aralık’tan sonra Avrupa'da neredeyse 'Fethullahçı' olmayan medya yok" yazdı.
Zaman Gazetesi Brüksel Temsilcisi Selçuk Gültaşlı, Sabah
gazetesinin başyazarı Mehmet Barlas'ın "BBC’yi ‘Cemaatçi’, BBC
muhabiri Mark Lowen’ı da ‘Fethullahçı’ olmakla suçlamasına ilişkin
olarak ironi yaparak, "Şöyle kısaca bir göz gezdirdim ve 17
Aralık’tan sonra Avrupa’da neredeyse ‘Fethullahçı’ olmayan ya da
‘Fethullahçılar’dan etkilenmeyen matbuat yok gibi. Hangisine göz
gezdirseniz Erdoğan’ı ya otoriterleşmekle itham ediyor, ya basın
hürriyetini yok etmekle ya da yolsuzluk iddialarını örtbas etmekle"
dedi.
Gültaşlı'nın Zaman'da "Fethullahçı BBC de Samanyolu’na girdi"
başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Zaman hakikatin, yandaş medya hamakatin, kizb-i mübalağanın remiz
ve timsali oldu, 17 Aralık sürecinde. ‘Hakkın hatırı âlîdir; hiçbir
hatıra feda edilmez’ diye sefere çıkanlar sahil-i selamet yerine,
yalan limanına demir attılar.
Erdoğan öyle konuşmalar yapıyor ki ilk duyduğunuzda Zaytungçuların
keskin zekasının mamulüdür diye düşünüyorsunuz. Akademisyen
hüviyetiyle en tabii hakkı olan iktidarı eleştirdi diye İhsan
Yılmaz’ı hain ilan eden Erdoğan, kendi milletini Afrika’da ‘hain’
olarak yaftalıyor. Milletinin büyük eseri okulları, şimdiye kadar
katarakt ameliyatları ile 27 bin 586 Afrikalının gözünü açan, Kara
Kıta’nın 18 ülkesinde açtığı su kuyuları ile 3 milyon kişiye temiz
içme suyu temin eden Kimse Yok mu’nun bağış toplama hakkını elinden
almak kesmemiş olacak ki, nefret seferini sınır ötesine taşıyor. Bu
kurumların kapatılması için hem devletin hem kendisinin itibarını
son kuruşuna kadar harcamaktan imtina etmeyeceğini her vesile ile
izhar ediyor. Ne kadar ciddiye alındığını, bekleyip göreceğiz.
Bu dönemde Zaytung’un tek rakibi iktidar medyası. Hangisinin kurgu,
hangisinin hakikat olduğu konusunda ciddi meşakkat çekildiği bir
zaman diliminden geçiyoruz
Sabah gazetesinin başmuharriri, Erdoğan’ın devasa başarılarının
ardından ülkesini yalnızlığa sürüklediğini yazması üzerine BBC ve
muhabirini ‘Fethullahçı’ ilan etmiş. “Ama İngilizlerin ve özellikle
BBC’nin Fethullahçı olmaları akıl alır iş değil... BBC’nin
Türkiye’ye ilişkin haberlerini izlemek yerine Samanyolu’na bakın,
Zaman’ı okuyun aynı bakış açısına ulaşırsınız.” diyor başyazar.
İnanması zor ama ilerleyen satırlarda haberin yazarı Mark Lowen de
‘BBC’nin Fethullahçı muhabiri’ olarak tespit ediliyor. Metinde bir
istihza ya da mecaz yok. Sermuharrir, düpedüz Lowen’in
‘Fethullahçı’ olduğunu yazıyor. Haberin arkasındaki kötü niyet de
hemen ortaya çıkıyor: Lowen’e bu aklı verenler, Zaman, Samanyolu ve
Pensilvanya. BBC, Türkiye’de ne olup bittiğini anlayamayacak kadar
aciz.
Şöyle kısaca bir göz gezdirdim ve 17 Aralık’tan sonra Avrupa’da
neredeyse ‘Fethullahçı’ olmayan ya da ‘Fethullahçılar’dan
etkilenmeyen matbuat yok gibi. Hangisine göz gezdirseniz Erdoğan’ı
ya otoriterleşmekle itham ediyor, ya basın hürriyetini yok etmekle
ya da yolsuzluk iddialarını örtbas etmekle.
Sadece Avrupa matbuatı da değil, koca koca Avrupa kurumları da
‘Fethullahçı kumpasa’ gelmiş görünüyor. Avrupa Parlamentosu da
Avrupa Birliği Komisyonu da yayınladıkları Türkiye raporlarında
‘yolsuzluk yok, paralelci darbe var’ tezinden ziyade ülkede
demokrasinin gerilediğine, yargı bağımsızlığının büyük yara
aldığına, basın hürriyetinin daraldığına, işinden kovulan gazeteci
sayısında muazzam artış olduğuna ve en mühimi 17 Aralık yolsuzluk
iddialarının araştırılmadığına odaklanmış.
‘Fethullahçı BBC muhabiri Mark Lowen’ iddiası, geçtiğimiz yıl
Brüksel’i ziyaret eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dönemin
Sosyalist lideri Hannes Swoboda ile iptal edilen toplantısını akla
getiriyor. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı diktatörlükle suçlamış, Swoboda
bu sözlerin tadil etmesini istemiş, CHP lideri de reddedince ikili
görüşme iptal edilmişti. Hadisenin hemen ardından CHP’ye yakın
gazetelerde toplantının Fethullahçı kumpas sonucu yapılamadığı,
Swoboda’nın bazı danışmanlarının ‘Fethullahçı’ olduğu yer
almıştı.
Kendinden başka herkesi suçlu gören, devleti kutsayan, kuvvetler
ayrılığından hazzetmeyen, dini kontrol eden ve çatlakları hep ‘dış
ve iç düşmanlarla’ sıvayan Kemalist zihniyetin AKP’yi zaptetmesine
şahitlik ediyoruz. CHP bu hatalarından vazgeçme işaretleri
verirken, AKP bu boşluğa talip. Laik Kemalizm’i ‘dindar’
Kemalizm’le ikame eden AKP ve medyası, AB raporlarında, BBC
haberlerinde, bütün eleştirel beyanların arkasında
‘Fethullahçıları’ tespit etmeye devam edecek. Zaytung’la iktidar
medyasının arasındaki fark da kapandıkça kapanacak.