Zaman yazarı Ali Ünal isyan etti; Bir ayyaş kadar olsun…
Hükümete yakın gazeteleri Gülen'e iftira atmakla suçlayan Zaman yazarı Ali Ünal'a göre, Hocaefendi'nin hayatında tek bir leke yok.
"Bir ayyaş kadar olsun haysiyetli ve aklı başında davranmanız ve
kendinize yazık etmemeniz gerekmez miydi?" diye soran Zaman
gazetesi yazarı Ali Ünal, konuyla ilgili Said Nursi döneminden bir
olayı köşesinde aktardı.
Cemaate yönelik sert eleştiriler Gülen'e karşı kullanılan ifadeler
Zaman yazarlarını isyan ettirdi. İşte o kalemlerden birisi de Ali
Ünal oldu. Yazarın hedefinde Başbakan Erdoğan ve ona destek çıkan
gazeteler vardı.
ŞİRKE VARAN SIFATLAR
Başbakan’ı şirke kadar giden sıfatlarla yüceltildiğini savunan
yazar, Erdoğan için “İslâm dünyasının halifesi; Ortadoğu’nun
imparatoru; dünya başbakanı” dendiğini yazan Ünal, sözlerine şöyle
devam etti:
Yetmedi; “Başbakanımıza dokunmak ibadettir; Tayyib’i üzmek Allah’ı
üzmektir; Erdoğan bizim için ikinci peygamber gibidir.” dediniz.
Yine yetmedi; “Başbakan, Allah’ın sahip olduğu bütün sıfatlara
sahiptir.” dediniz. Oysa Allah (cc), ezelîdir, ebedîdir,
ölümsüzdür, varlığı Kendi’ndendir, yaratandır, rızıklandırandır,
sonsuz ilim ve kudret sahibidir, her şeyi görür ve her sesi işitir,
doğmamıştır; annelik, babalık gibi özelliklerden mutlak
münezzehtir, yarattıklarından kimseye benzemez…” Ne başbakan, ne
içinizden tek bir kimse, ne icraatlarına fetva veren ne de onu
destek için bildiriler yayınlayan hocalardan kimse bunlara itiraz
etmedi; oysa küfre rıza küfür, fıska rıza fısk, zulme rıza
zulümdür.
Son dört ay içinde Sabah 160, Akit 146, Star 132, Akşam 105, Yeni
Şafak'ın 93 tekzip yayınlamakla, tarihte en kısa zaman içinde en
fazla yalan söyleme rekoru kırdığını iddia eden Ünal, daha sonra
Başbakan Erdoğan ile Gülen'i karşılaştırdı.
HAYATINDA TEK BİR LEKE OLMAYAN HOCAEFENDİ
Erdoğan'ın yapmayacağını söylemeyi ve söylediğinin tersini yapmayı
bir politika haline getirdiğini savunan yazar, Gülen'i ise böyle
tarif etti:
"Ve hayatlarında ellerine bıçak dahi almamış, suça bulaşmamış, yüz
kızartıcı davranışların yanından geçmemiş, büyük fedakârlıklarla
İslâm adına, Türkiye adına, nesiller adına, insanlık adına dünyaya
yayılmış yüz binlerce müntesibi, seveni, sempatizanı bulunan bir
Cemaat’e ve bu Cemaat’in rehber tanıdığı ve hayatında tek bir leke
olmayan Hocaefendi’ye tarihte kimsenin kimseye atmadığı iftiralarla
ve yalanlarla şeytanı utandıracak düşmanlıkta bulundunuz; yüz
binlerce ailenin kendi çocuklarını yaptığı gibi, bizzat kendi
çocuklarınızı büyük bir güvenle teslim ettiğiniz müesseselerini
kapatma yoluna gittiniz."
BİR AYYAŞ KADAR
Said Nursi'ye yapılan baskı ve iftiraları hatırlatan yazar, o
dönemde yaşandığını iddia ettiği bir olayı anlatıp hükümete destek
çıkan medyaya yüklendi:
"Hz. Bediüzzaman hakkında onu suçlayacak tek bir şey bulamayan
memurlar, bir ayyaşı yakalayıp tehdit eder ve bir kâğıda “Said’in
hizmetçisi bir dükkândan rakı alıp ona götürmüş.” yazarak, ayyaştan
kâğıdı imzalamasını isterler. Ayyaş, “Tövbeler olsun; bu acayip
yalanı kim imzalayabilir?” der. Bir ayyaş kadar olsun haysiyetli ve
aklı başında davranmanız ve kendinize yazık etmemeniz gerekmez
miydi?"
Yazının tamamını okumak için tıklayınız