26 Kas 2013 16:37
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:46
Zaman muhabiri açıkladı! AKP'deki köstebek kim?
Zaman muhabiri Ahmet Dönmez kızlı erkekli öğrenci evleri haberinin kaynağının kim olmadığını açıkladı.
Başbakan Erdoğan'ın Kızılcahamam Kampı'nda "Kızlı erkekli
öğrenci evlerine müsade etmeyeceğiz" sözlerini haberleştiren ve
uzun bir tartışmanın kapısını aralayan Zaman muhabiri o haber
üzerine açıklama yazısı yazdı.
KAYNAĞIM İDRİS BAL DEĞİL
Zaman Muhabiri Ahmet Dönmez AK Parti Kütahya Milletvekili
İdris Bal'ın bu haberin kaynağı olmadığını açıkladı. Dönmez, 'Allah
Şahidimdir ki, kaynağım İdris Bal değil' dedi.
İşte o haber:
AÇIKLAYABİLMEYİ ÇOK İSTERDİM
Eğer, mesleğime karşı onların yüzde biri kadar hoyrat ve
özensiz olabilseydim çoktan açıklardım. Gazeteciliğin en temel
ilkelerinden biri olan 'haber kaynağını gizleme' erdeminden onlar
kadar habersiz olsaydım, 'o ismi' açıklar ve yüzlerinde oluşacak
ifadeyi keyifle izlerdim. Ama bunu hiçbir zaman yapmayacağım.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin 2-3 Kasım
tarihlerinde düzenlediği Kızılcahamam Kampı'nda yaptığı 'öğrenci
evleri' çıkışına yer verdiğimiz o meşhur haberden söz
ediyorum.
HABER 3 YERDE ÇIKTI BİR TEK ZAMAN HEDEF
ALINDI
Haber, benim için aslında sıradan bir 'perde arkası'
haberiydi. 2 yıldır görev yaptığım Ankara'da, takip ettiğim 3
Kızılcahamam Kampı'ndan da perde arkası haberler yazdım. Dahası,
basına kapalı başka toplantılardan da aynı şekilde bilgiler alıp
haberleştirdim. Çünkü işimiz bu. Şimdiye kadar birçok meslektaşımın
yaptığı ve bundan sonra da yapmak için gereken her çabayı
sergileyeceği gibi... Nitekim haber, aynı gün Zaman'la birlikte
Habertürk ve Yeni Akit'te de yayımlandı. Aynı gün başlayan kara
propaganda sağanağı altında diğer iki gazete es geçilip, 'Haberi
Zaman'a kim sızdırdı?' tartışması başlatıldığında aslında niyet
belliydi. Bu soruyu takip eden akıl almaz komplo teorileri, yalan
ve iftiralar, sanki aksi ispat edilemez birer vesika gibi
sunuluyordu.
O VEKİLE KÖSTEBEK DİYE HAKARET ETTİLER
Bizzat kendi meslektaşlarım, anlı şanlı köşe yazarları bile bu
kadar çok seçenek sıralarken bir tek, haberin gerçekten
'gazetecilik' başarısı olabileceği ihtimalini akla getirmiyordu.
Halbuki gerçek bu kadar basit ve yalındı. Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç'ın, "Tamamen asparagas" dediği haberi ertesi gün
Başbakan Erdoğan'ın harfiyen doğrulaması bile bazılarının hızını
kesmedi. Çünkü hiç kimse gerçeğin peşinde değildi. Herkes 'olmasını
istediği'nin arayışındaydı. Nitekim yine Zaman'ın yayımladığı
dershaneleri kapatma taslağının ardından 'kızlı-erkekli' tezvirat
yeniden sürüme sokuldu. İki haber birbiriyle ilişkilendirilerek
yeni bir bel altı vuruş raunduna girişildi. Aranan adres de
bulunmuştu; dershanelerin kapatılmasına karşı çıkan AK Parti
Milletvekili İdris Bal. Sanki haberi Bal sızdırmış gibi bir linç
kampanyası başlatıldı. Bunlardan en bayağı olanı, 'Sontv' isimli
internet sitesinin yaptığıydı. 'Haberi Zaman'a sızdıran köstebeği
bulduk' başlıklı bir yazı giren site, sosyal medyayı bombardımana
tuttu. İsim verilmese de alenen İdris Bal kastediliyordu. Şu
aşamada, 'Gazetecilerin görevi ne zamandan beri meslektaşlarının
haber kaynağını araştırmak, açığa çıkarmak ve afişe etmek oldu?'
diye sormanın bir anlamı var mı bilmiyorum. Kendi mesleğine kastın
boyutu sadece bununla kalsa iyiydi. Örneğin, bizzat söz konusu
Kızılcahamam haberini yayımlayan gazetelerden Yeni Akit'in Genel
Yayın Yönetmeni Hasan Karakaya'nın yaptığını 'trajikomik'
kategorisine bile sokamıyorum. Kendi gazetesinde çıkan haberden
bile bihaber şu cümleleri sıralayabiliyor: "Basına kapalı
bölümlerde daha çok 'parti içi konular' konuşuldu... Çoğu, 'özel'
konulardı ve bunları 'kamuoyunun bilmesi' gerekmiyordu. Ne var ki o
toplantıda bulunup da 'aile içi sohbeti' duyan bir veya birkaç AK
Parti milletvekili, resmen ve alenen 'köstebek' gibi hareket etti
ve toplantıda konuşulan 'kızlı-erkekli öğrenci evleri' meselesini
Zaman'a ve 'onlara yakın' gazetecilere 'sızdırdı'..."
Yazıdaki komedi unsurunu bir kenara bırakalım. Olayla hiçbir
ilgisi olmayan bir milletvekilinin 'köstebeğim' olmakla suçlandığı
bir kertede, açıklama yapmak artık benim için vicdani bir
sorumluluk. Allah şahit ki kaynağım İdris Bal değildir. Böyle bir
açıklama yapmak zorunda kalmamın utancı da bana değil, Türkiye'deki
gazetecilik mesleğini bu seviyelere düşürenlere aittir.