25 Nis 2011 09:17
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:16
ZAMAN BİR MİLYON TİRAJA ULAŞTI, GÖZYAŞLARI SEL OLUP AKTI!
O gözyaşlarını köşesine taşıyan Zaman Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı'nın hedefinde ne var?
1 milyon uğruna dökülen gözyaşları
Gazeteniz Zaman’ın çağrı merkezi büyük bir görev üstlenmiş durumda. Gelen bütün mesajlarla tek tek ilgileniyor arkadaşlar. Şikâyet ya da taleplerinizi ilgili birimlere ulaştırıyor. Hatta daha sonrasını da adım adım takip ederek okur taleplerinin dikkate alınıp alınmadığını kontrol ediyor. 444 8 555 numaralı hat siz sevgili okurlarımız için her gün açık. Her bir fikir bizim için altın değerinde; hele gazetesine öteden beri gönül veren, bu gazeteye büyük bir sorumluluk yükleyen siz değerli okurlarımızın düşünceleri. Hiç kuşkunuz olmasın; çağrı merkezine gelen mesajlar tasnif ediliyor, analiz ediliyor ve size daha iyi bir hizmet sunabilmek için o mesajlar bize kılavuz oluyor. Özellikle dağıtım konusundaki şikâyetleri çözmek için yoğun ve hızlı bir trafik yaşanıyor her gün.
Malum Zaman, günlük trajda 1 milyonu aştı. Yakında haftalık traj da 1 milyonu bulacak. Hafta içinde çağrı merkezimizin telefonlarında muazzam bir yoğunluk oluştu. Gazetesinin 1 milyon eşiğini aştığını gören Zaman sevdalıları, birbirinden güzel mesajlar bırakmış. Bazıları dertlenmiş, dertleşmiş, ağlamış, ağlatmış. Çağrı merkezimizde çalışan arkadaşlarımız da 1 milyon tiraja ulaştığımız gün gazetesini arayan okurlarımızdan bir seçki yapmışlar. Yayında çalışan yetkililere birbirinden samimi bu mesajları ulaştırdılar. Dinleyen herkesin yüreği burkuldu, gözleri yaşardı. Allah, bu güzel okura layık olmak için çırpınıp duran bir gazete; ülkesine ve insanlığa büyük hizmet verebilmek için koşturup duran gazetesine layık bir okur kitlesi lütfetmiş.
Zaman’a gösterilen bu sevgi aynı zamanda habere verilen değeri, yoruma duyulan saygıyı, analize gösterilen itimadı da gözler önüne seriyor. Bu açıdan bakıldığında da rakipleri tarafından kıskanılacak bir şey yok ortada. Tam aksine ’Neden Türk medyası kan kaybediyor?’ sorusuna samimi bir şekilde cevap arayanlar, gazeteciliği dosdoğru yapmanın; bunu yaparken de bir kısım insanî değer yargılarına sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu kavrayacaklardır. Sorunlu gazetecilikten, sorumlu gazeteciliğe doğru mesafe almak için hem gazeteciliğin evrensel ilkeleri doğrultusunda Türkiye gerçeğini yeniden yorumlamak gerekiyor hem de bu güzel ülkenin güzel insanlarını derinden derine bir kere daha dinlemek. Ancak böyle bir yol haritası sayesinde ma’şeri vicdanla gazeteciliğin yolları kesişebilir...
Şükürler olsun ki bu mütevazı gazete, bu ülke insanının kalbinde kendine bir yer bulmuş. Hal böyle olunca insan ister istemez ’nice milyonlara’ demeden edemiyor. Bu sevgi, bu ilgi, bu beklenti sürüp gittiği müddetçe bu gazetenin sorumluluğu mahşere kadar devam eder. Çağrı merkezine hıçkırıklarla not düşen sevgili Zaman sevdalısı! Gönlümüzün en derin yerlerinden sana sesleniyoruz: Bir milyon kere teşekkür ediyoruz. O da yetmez; milyonlarca teşekkür ediyoruz ki, Cenab-ı Mevlâ sizler gibi vefalı bir kitleyi bu gazeteye okur yapmış.
Ekrem DUMANLI / ZAMAN
Gazeteniz Zaman’ın çağrı merkezi büyük bir görev üstlenmiş durumda. Gelen bütün mesajlarla tek tek ilgileniyor arkadaşlar. Şikâyet ya da taleplerinizi ilgili birimlere ulaştırıyor. Hatta daha sonrasını da adım adım takip ederek okur taleplerinin dikkate alınıp alınmadığını kontrol ediyor. 444 8 555 numaralı hat siz sevgili okurlarımız için her gün açık. Her bir fikir bizim için altın değerinde; hele gazetesine öteden beri gönül veren, bu gazeteye büyük bir sorumluluk yükleyen siz değerli okurlarımızın düşünceleri. Hiç kuşkunuz olmasın; çağrı merkezine gelen mesajlar tasnif ediliyor, analiz ediliyor ve size daha iyi bir hizmet sunabilmek için o mesajlar bize kılavuz oluyor. Özellikle dağıtım konusundaki şikâyetleri çözmek için yoğun ve hızlı bir trafik yaşanıyor her gün.
Malum Zaman, günlük trajda 1 milyonu aştı. Yakında haftalık traj da 1 milyonu bulacak. Hafta içinde çağrı merkezimizin telefonlarında muazzam bir yoğunluk oluştu. Gazetesinin 1 milyon eşiğini aştığını gören Zaman sevdalıları, birbirinden güzel mesajlar bırakmış. Bazıları dertlenmiş, dertleşmiş, ağlamış, ağlatmış. Çağrı merkezimizde çalışan arkadaşlarımız da 1 milyon tiraja ulaştığımız gün gazetesini arayan okurlarımızdan bir seçki yapmışlar. Yayında çalışan yetkililere birbirinden samimi bu mesajları ulaştırdılar. Dinleyen herkesin yüreği burkuldu, gözleri yaşardı. Allah, bu güzel okura layık olmak için çırpınıp duran bir gazete; ülkesine ve insanlığa büyük hizmet verebilmek için koşturup duran gazetesine layık bir okur kitlesi lütfetmiş.
Zaman’a gösterilen bu sevgi aynı zamanda habere verilen değeri, yoruma duyulan saygıyı, analize gösterilen itimadı da gözler önüne seriyor. Bu açıdan bakıldığında da rakipleri tarafından kıskanılacak bir şey yok ortada. Tam aksine ’Neden Türk medyası kan kaybediyor?’ sorusuna samimi bir şekilde cevap arayanlar, gazeteciliği dosdoğru yapmanın; bunu yaparken de bir kısım insanî değer yargılarına sahip çıkmanın ne kadar önemli olduğunu kavrayacaklardır. Sorunlu gazetecilikten, sorumlu gazeteciliğe doğru mesafe almak için hem gazeteciliğin evrensel ilkeleri doğrultusunda Türkiye gerçeğini yeniden yorumlamak gerekiyor hem de bu güzel ülkenin güzel insanlarını derinden derine bir kere daha dinlemek. Ancak böyle bir yol haritası sayesinde ma’şeri vicdanla gazeteciliğin yolları kesişebilir...
Şükürler olsun ki bu mütevazı gazete, bu ülke insanının kalbinde kendine bir yer bulmuş. Hal böyle olunca insan ister istemez ’nice milyonlara’ demeden edemiyor. Bu sevgi, bu ilgi, bu beklenti sürüp gittiği müddetçe bu gazetenin sorumluluğu mahşere kadar devam eder. Çağrı merkezine hıçkırıklarla not düşen sevgili Zaman sevdalısı! Gönlümüzün en derin yerlerinden sana sesleniyoruz: Bir milyon kere teşekkür ediyoruz. O da yetmez; milyonlarca teşekkür ediyoruz ki, Cenab-ı Mevlâ sizler gibi vefalı bir kitleyi bu gazeteye okur yapmış.
Ekrem DUMANLI / ZAMAN