03 Mar 2013 09:48 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:03

YUSUF ZİYA CÖMERT "BEN OLSAM O HABERİ YAPAR MIYDIM?"

Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert İmralı tutanaklarının haber olmasına ilginç bir yorum getirdi

O haberi yapar mıydım?

Biz gazeteciyiz. Bizim, işimiz, gücümüz, yediğimiz içtiğimiz, gecemiz gündüzümüz haberdir.
Haberler, bizde, iki türlü etki yapar. Biri, normal etkidir. İnsan olarak, bir habere üzülürüz. Bir başka habere seviniriz. Bir başka haberi umursamayız.

Haberi önce biz aldığımıziçin, özellikle ‘kötü’ haberlerde, işimiz, biraz da, toplumu vuracak ilk salvoyu göğüslemektir.
Önce bizim canımızsıkılır, önce bizim kafamız bozulur.
Sonra haberi, birtakım süreçlerden geçirir, insanlara ulaştırırsınız.
Haberin, gazeteci üzerindeki ikinci etkisi, tekniktir. Haberin ‘kalite’siyle ilgilidir.
Okuduğunuzda, çok üzüldüğünüz bir habere, ‘güzel haber’ dersiniz. Bu, vicdansızca bir değerlendirme değildir.
Tamamen haberin teknik özelliklerini yansıtan bir değerlendirmedir.
Muhabiriniz, o ‘güzel haber’e tanık olduğunda, üzülmüştür, hatta belki ağlamıştır.
Sizin de yüreğinizsızlar, siz de gerilirsiniz, yaralanırsınız.

‘Yalın hal’inizle baktığınızda ‘kötü haber’dir, hatta bazen ‘kara haber’dir bu. Ama mesleki olarak, ‘güzel haber’dir.
Benim, ‘güzel haber’i getiren muhabire prim yazdırıp, haberi yayınlamadığım vakidir.
Haber ukalaları, ‘sen nasıl gazetecisin, nasıl yayınlamazsın’ diyebilir. Desinler.

Ben de derim ki, ‘Haber harikaydı. Dört dörtlüktü. Yayınlasaydım, çok da yankısı olacaktı, günlerce dillerde dolaşacaktı. Ama, özel hayatla ilgili tarafları vardı. Yayınlasaydık, üzülmeyi hak etmeyen insanları üzebilirdik.’

Haberin ‘teknik’ değerlendirmesi, haber merkezlerinde, yazı işleri masalarında yapılır. Bütün dünyada bu böyledir.
Yani bu yorumları, bu kritiği, muhabir, yapmaz. Onun işi, haberi bütün unsurlarıyla, kaynağından alıp getirmektir. En kötü muhabir, ‘bu haber çıkmaz’ deyip haberi yapmayan muhabirdir.

Haberi nasıl vereceğinizi, hatta verip vermeyeceğinizi, yazı işleri masasında belirlersiniz. Mesleki duyarlılığınız, kabiliyetiniz, zekanız, birikiminiz, hepsi devreye girer orada.
Vicdanınız da.
O haberi okuyacak çocukları bile göz önünde bulundurmak gerekir.
Haberi vermemek, kötü bir tercihtir. Bir gazetecinin yapmayı en istemediği tercih... Doğru olan, bir yolunu, bir usulünü bulup, haberi vermektir.

Yusuf Ziya Cömert'in yazısının tamamı için tıklayın