Dikeç, olimpiyat öncesi hesabının bile bulunmadığı sosyal medyada viral olması konusunda, "Sosyal medyayı aktif kullanan biri değilim. Ancak çağımız bunu gerektiriyormuş, bunun farkına vardım. (Sosyal medya hesabı) Açmamın sebebi de Yusuf Dikeç olarak değil de Türkiye Cumhuriyeti'ni ve güzelliklerini paylaşmak. İş tekliflerine gelince, çok arayan soran oluyor. Tabii ki bir çizgimiz var. Yüksek teklifler de var. Her ne kadar olsa da bu çizgimizi değiştirmeyeceğiz. Ülkemizi ön planda tutacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Görme sorunu nedeniyle atıcılığı bırakma noktasına gelmiş
Atıcılığın ferdi bir spor gibi gözüktüğünü fakat aslında ekip işi olduğunu söyleyen Dikeç, bu konuda şunları anlattı:
"Olimpiyata gitmeme 3 gün kala silahımın tetiği kırılmıştı. Firmaya söyleseniz kargoyla göndermesi yaklaşık bir hafta sürecek. Levent diye çok iyi bir arkadaşım var. Ona gittim, çok iyi bir tornacıdır. Çocuk sabaha kadar uyumadı ve bunu yaptı. Gözle ilgili sıkıntım vardı. Çok göz doktoruna gittim. Miyop astigmat var. Yaş ilerledikçe yakını da göremiyoruz. Doktora ilk gittiğimde atışı anlatıyordum. Bakıyordu normal bir göz derecesi veriyordu. 1,5-2 yıl önce bir hocayla tanıştım. Bana çok zaman ayırdı. Muayenehanesine silahımı ve hedefi götürdüm. Uzak gözlüğünü verdiğinde yakını göremiyoruz. Yakın gözlüğünü taktığımızda uzağı göremiyoruz. Haftalarca çalıştık ve ortaya bir ürün çıkardık. Hatta o dönem atıcılığı bırakma noktasına da gelmiştim. O gözlükle devam ettim ve bu madalya çıktı. Yani bu işte ekip olmadan madalya çıkması, başarı gelmesi çok zor."
"İlayda ile benim başarım lokomotif olacak"
Yusuf Dikeç, kendisini nasıl tanımladığı hakkında şöyle konuştu: