YURT YAZARI EZBER BOZDU; PARİS İNFAZLARI BARIŞI BOZMAK İÇİN DEĞİL PEKİŞTİRMEK İÇİN YAPILDI!

Mesaj Fransa’ya ve “Şahin Kanat”adır!..

Son “Paris infazları” olayının da gösterdiği gibi bu konuları kavrayışta bazı aşamalar kaydetsek bile dünyadaki “Derin savaş” olayına halen kendi “Dili” ve “Uluslararası hamleler” açısından bakamıyoruz anlaşılan. Öyle olmasa hemen ortalığı ilk akla gelen sığ izahlar kaplamaz, herkes bulunduğu pozisyona göre “Fail” aramazdı. O yüzden burada saymaya bile gerek duymadığım ve günlerdir tekrarlanan “Klişe tez”leri ironi niyetine izliyorum!

Peki “Olay sana göre ne?” derseniz izah etmeye çalışayım. Öyle sanıyorum ki, bu kez ciddiye binen “Barış projesi”nin asıl müellifleri olaya “Müdahil” oldular. Ve kendi projelerine aykırı hiçbir “Sapma”ya izin vermeyeceklerini gösterdiler. Tahminim o ki, bu güçler 7 Ocak günü gerçekleşen Çukurca’daki askeri birliğimize yönelik saldırının arkasındaki “Uluslararası adres”in Fransa olduğunu tespit ettiler. Buna sessiz kalınması durumunda projenin hızla sabote olacağını fark ettiler. Belki de yeni eylemlerin “Sırada” olduğunun bilgisine sahiptiler!

BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURMAK!

O yüzden bu “Servis işi” eylem “Bir taşla iki kuş vurulan” bir “Cezalandırma” ve “Gözdağı”dır. Olay Paris’in merkezinde “Profesyonelce” gerçekleştirilerek ilk mesaj Fransa’yadır. Seçilen hedefin PKK’nın en şahin isimlerinden biri olması (Bazıları “Güvercin” gösterse de!) ise “Şahin kanat”a da bir mesajdır.

Böylelikle bundan sonraki olası eylemlerine izin verilmeyeceğinin altı çizilmiştir. Bu gücün mantığından baktığımızda olay “Barışı bozmak” için değil, “Barışı pekiştirmek” ve PKK içindeki “Haylaz” unsurların önünü kesmek için yapılmıştır.

Bu mesajla Fransa’ya “Sen bizim bölge projemize taş koymaya kalkıyorsun. Terörü sürece taşıma girişiminde bulunuyorsun. Çengel attığın PKK’larla arkamızdan iş çevirmeye kalkıyorsun. ‘Bize rağmen’ oyunbozanlık yapıyorsun. İşte bizde hem devşirdiğin şahin unsurları yok ederiz hem de seni zor durumda bırakır, terörü ülkene taşırız.” denmiştir.

Bana göre olay bölgeye ilişkin farklı projeleri olan “Aktörler”in kendi içlerinde kapışmalarından kaynaklanmaktadır. Bölgesel hakimiyet savaşının bir parçasıdır. O yüzden alelacele yapılan kestirme yorumlar saçmadır. Bakıyorum da herkes ya “Ufuk yetersizliği”nden ya da atılan “Yem”lere kolay gelme alışkanlıklarından dolayı konserve iddiaları tekrarlayıp duruyor.

Bu nedenlerle bana göre eylemin arkasında projenin “Hamisi” asıl güç (ABD) bulunmaktadır. Gösterilmek istendiğinin tersine olayda Türkiye-MİT’in direkt rolü olduğunu konjonktür itibarıyla mümkün görmüyorum. Çünkü bir yandan İmralı’da görüşmeleri bizzat sürdür, “Aman bir şey olmasın” diye diken üstünde dur, sonra böyle bir işe kalkış. (“Yapmaz” demiyorum, “Şu an yapamaz” diyorum!) Olacak şey değil!

“Küresel satranç”ın “Atlantikçi” kanadı, “Avrupacı” kanadın önderlerinden Fransa’ya “Ayar” vermiştir. “Ayağını denk al” mesajıdır bu. PKK’daki “Şahin”lere ise direnmeleri durumunda gerekirse zorla “Tasfiye” edileceklerinin işaret fişeği çakılmıştır.

Israrları durumunda devamı gelebilir!..

NOT 1: Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın Paris’te öldürülen PKK’lılara dair "Onlardan birini tanıyorum, düzenli olarak bizimle görüşmeye gelirdi" ifadesi ilişkinin itirafı gibidir.
NOT 2: O ana kadar müzakerelere dair sesi çıkmayan ABD’nin Dışişleri Sözcüsü Victoria Nuland’ın “ABD’nin Türkiye’ye desteği sürecek” mesajı manidardır!
NOT 3: Sakine Cansız’ın tam da Almanya’ya gitmek üzereyken öldürülmesi daha da manidardır!