YURT GAZETESİ'NDEN GALATASARAY BOMBASI; 4 AYDIR GİZLENEN KARAR NE?
Yurt Gazetesi, Adnan Polat'ın olaylı bir şekilde kaybettiği kongreyle ilgili bomba gibi bir haber patlattı..
Adnan Polat’ın olaylı bir biçimde başkanlığa veda ettiği genel kurulun iptali için açtığı ve yerel mahkemece aleyhine karar verildiği davayı Yargıtay bozdu. Böylesine önemli bir kararın aylar önce verilmesine rağmen, gereğinin yapılmaması ve kamuoyunun bilgilendirilmemesi ise çok daha vahim. Hukukçulara göre bu karar sebebiyle şu anki yönetim yasal değil.
Galatasaray’ın sportif anlamda tarihinin en karanlık günlerini
geçirdiği 2010-2011 sezonunda yönetimi çok tartışılan başkan Adnan
Polat, 27 Mart 2011 günü yapılan genel kurulda idari yönden ibra
edilmeyince düşmüştü. Genel kuruldaki ibra oylamasının hukuka
aykırı olarak yapıldığını iddia eden Adnan Polat, Galatasaray
Kulübü aleyhine dava açmış ve genel kurulun iptalini istemişti.
Mahkeme ise itirazın aksi bir karar vermiş ve bunun üzerine Polat,
Yargıtay’a başvurmuştu.
Yargıtay ise dava ile ilgili kararını 16 Haziran 2012’de açıkladı
ve bu karar Galatasaray Kulübü’ne tebliğ edildi. Kararda “Yukarıda
açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hükmün
tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde
olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. Maddesi gereğince
BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekile temsilen davacı yararına
takdir edilen 900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı
tarafına verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz
ededen iadesine 19.06.2012 gününde oybirliği ile karar verilmiştir”
denildi.
‘İBRA OYLAMASI AYRI YAPILAMAZ’
Yargıtay’ın
verdiği kararda genel kurulda yapılan ibra oylamasında idari ve
mali ibra olarak ikiye ayrılmasının hukuki dayanağının bulunmadığı
gerekçesiyle, yerel mahkeme kararı bozuldu. Yapılan açıklamada
“Mali yönden ibra aynı zamanda idari yönden ibra anlamına
gelmektedir” denildi. Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz sene yapılan
kuruldaki ibra oylamasında büyük tartışmalar yaşanmış, olaylar
çıkmış ve oylama karmaşa içinde gerçekleşmişti. Yargıtay’ın Haziran
ayında verdiği bu hayati karara göre G.Saray’ın şimdiki yönetimi
yasal olmayan bir seçilme göreve geldi ve bu görevi sürdürmekte.
Spor hukuku uzmanlarına göre ise yönetimin, Yargıtay kararından
sonra aldığı kararlar ve attığı imzalar hukuki çerçevede geçersiz
sayılabilir.
SERMAYE ARTIRIMI TARTIŞMASI
“Sportif anlamda
sürekli başarı” parolası ile camianın büyük desteğini arkasına
alarak başkan seçilen Ünal Aysal ve ekibinin yeri, geçtiğimiz sezon
kazanılan şampiyonluk sonrasında sağlamlaşmıştı. Sarı-Kırmızılı
yönetimin bu kararın alınmasının üzerinden 4 ay geçmesine karşın
herhangi bir adım atmadığı iddia edilirken, akıllara Galatasaray
yönetiminin geçtiğimiz ay borsadaki hisselerinde yaptığı sermaye
artırımı geliyor. Bazı çevrelere göre bu artırım yasal değil ve bu
artırımdan nemalanmak isteyen çevreler oldu. Yargıtay kararına göre
yasal olmaması gereken yönetimin almış olduğu bu sermaye artırımı
kararı yeni bir tartışmanın da fitilini ateşleyecek gibi görünüyor.
Zira hukukçulara göre Galatasaray Kulübü’nün, Yargıtay’ın kararını
Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na bildirmesi gerekiyordu. Çünkü
böylesine hayati bir karar hisse sahiplerine bildirilmek
zorunda.
POLAT NEDEN SUSUYOR?
Yargıtay’ın lehine
karar verdiği Adnan Polat’ın 4 aydır neden bu konu ile ilgili bir
açıklama yapmadığı büyük merak konusu. Ortak kanıya göre sezonu
şampiyon tamamlayan ve iyi bir hava yakalayan kulüpte “Hain” ilan
edilmek istemeyen Polat bilerek susuyor.
Hayatının en çalkantılı günlerini yaşayan ve genel kurulun
yapıldığı dönemde saçları dahi ağaran Adnan Polat’ın büyük bir
umutla beklediği bu kararın çıkmasına karşın neden hiç sesini
yükseltmediği büyük merak konusu. Spor otoritelerine göre genel
kurul sonrası Galatasaray Kulübü’nü mahkemeye veren ve adına çirkin
yakıştırmalar yapılan Adnan Polat, gönülden bağlı olduğu camiadan
aynı sözleri tekrar duymak istemiyor. Tarihinin en kötü sezonunun
ardından geçtiğimiz sezonu şampiyon olarak tamamlayan Sarı-
Kırmızılı kulüpte işler sportif ve yönetimsel anlamda yolunda
gidiyor. İşte böyle bir ortamda Yargıtay’ın kulüp aleyhine verdiği
kararı gündeme taşımak istemeyen Polat yeniden adının “Hain” diye
anılmasından tedirgin oluyor.
UZMAN GÖRÜŞÜ
Salim Baki (Yurt Gazetesi Hukuk Danışmanı ve Spor Hukuku Uzmanı): YARGITAY, aslında yerel mahkemenin muhalefet şerhi konulmadığı davayı ret etmesi kararını da genel kurul salonunda tartışma çıktığını ve karışıklık ortamında itiraz edenlerin muhalefet şerhlerinin tutanağa yazdırılmasının imkanının ortadan kalktığı için bozduğu halde bozma kararında kulüp tüzüğünün 26/5 gereğince mali ve yönetsel aklamanın ayrı ayrı görüşüleceği yönünde bir düzenleme var. Ama buna rağmen oylamanın ayrı ayrı yapılacağına dair bir tüzükte bir hüküm bulunmadığı, bulunsa dahi denetim kurulunun yönetimin mali ve idari çalışmalarını ilişkin düzenlediği raporun genel kurulda onaylanması ile yönetim kurulunu ibra etmiş olduğunu, bu halde genel kurulun denetim kurulu raporunu kabul etmesi ile yönetim kurulunu ibra etmeme olanağının ortadan kalktığını, ayrıca kulüp yönetiminde önemli olan konunun paranın hesabının verilmesi olduğundan mali yönden ibranın doğası gereği idari yönden ibrayı da kapsadığını belirlemiştir.
BUNDAN SONRA NE OLACAK?
Yerel mahkemenin
önünde iki seçenek var, ya davayı ret kararında direnecek; bu
durumda dava Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gönderilecek yada bozma
kararına uyacak ve davayı kabul edecek; bu durumda Yargıtay’ın
belirlediği hususlar davacı yönetim için usuli müktesep hak teşkil
edeceği için Galatasaray Spor Kulübü yeni kararı temyiz etse dahi
Yargıtay’dan lehe bir hüküm çıkmadı imkan dahilinde olmayacaktır.
Galatasaray’ın hali hazırdaki yönetimi yönetim ibra edilmemesi
nedeniyle tüzüğün 87.22 maddesi uyarınca yapılan genel kurulda
seçilmiş idi. Aynı genel kurulda yine tüzük gereği eski yönetimden
kimse aday olamamıştı.
Bu genel kurulun hukuki meşrutiyeti ortadan kalkar ki bu halde
Galatasaray Tüzüğü gereği bir ay içerisinde genel kurula gitmesi
gerekir.
87.22) Genel Kurulca mali ve/veya yönetsel yönden aklanmama durumunda, en geç 30 (otuz) gün içinde Olağanüstü Seçim Genel Kurulunu toplantıya çağırmak.
BAŞKANLIĞIN BOŞALMASI
MADDE 92: Kulüp başkanlığı herhangi bir nedenle boşalırsa
ve bir sonraki Seçim Genel Kuruluna 6 (altı) aydan daha fazla süre
kalmışsa, Tüzük hükümlerine göre 1 (bir) ay içerisinde başkanlık
ile diğer tüm organ ve kurulların seçimi için yeni seçim Genel
Kurulu yapılır. Genel Kurul tarihine kadar mevcut Yönetim Kurulu 2.
Başkan yönetiminde görevine devam eder. Sürenin 6 (altı) aydan daha
az kalması durumunda mevcut Yönetim Kurulu 2. Başkan yönetiminde
görevine devam eder. İşbu maddede belirtilen 6 (altı) aylık süre
Mayıs ayının ikinci yarısındaki ilk Cumartesi gününden geri saymak
sureti ile hesaplanır.
MADDE 93: Yönetim Kurulu üyeliklerinin boşalması durumunda yedek üyelerden en çok oy alan üye göreve çağırılır. Başkan dışında Yönetim Kurulu üyeliklerinin boşalması ve Yönetim Kurulunun yedek üyelerin katılımı ile de toplantı çoğunluğunun sağlanamaması halinde Yönetim Kurulu ve Başkan düşmüş sayılır. Bir ay içinde Tüzük hükümlerine uygun olarak yeni seçim yapılır. Yeni Başkan ve Yönetim Kurulu seçilinceye kadar düşmüş sayılan Başkan ve Yönetim Kurulu görevine devam eder.