Yürek yakan sözler: 'Kızım beni çağırdı, İran'a gidiyorum'
Türkiye'nin yüreğini yakan İran'daki uçak kazasının acı detayları ortaya çıkıyor.
Sabah gazetesi yazarı Bülent Cankurt, köşe yazısında, İran'da düşen
uçakta hayatını kaybeden Mina Başaran'ın annesi Beril Başaran'ın,
eşi Hüseyin Başaran'a "Kızım beni çağırdı. Onu oradan alıp ben
kendim getireceğim" dediğini aktardı.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden İstanbul’a giden, Başaran Holding'e
ait özel jetin, İran'da düşmesi facia ile sonuçlanmıştı. Uçakta
bulunan 3'ü mürettebat 8'i yolcu 11 kişi hayatını kaybetmişti.
Uçaktaki yolcuların Hüseyin Başaran'ın kızı Mine Başaran ve 7 kız
arkadaşı olduğu öğrenilmişti.
Sabah gazetesi yazarı Bülent Cankurt, Mine Başaran ve 7 arkadaşının
ailesinin, Başaran çiftinin evinde taziyeleri kabul ettiğini
belirtti.
Cankurt, Hüseyin Başaran'ın, "Bu uçaktan dünyada yüzlercesi var.
Niye bizimki, niye bizimki" diye sürekli tekrarladığını ifade etti.
Beril Başaran'ın, ilk uçakla İran'a gittiğini ve eşi Hüseyin
Başaran'a "Kızım beni çağırdı. Onu oradan alıp ben kendim
getireceğim. Sen burada kal" dediğini belirten Cankurt, ancak Beril
Başaran'ın, yasal işlemler sebebiyle, kızı Mina'yı alamadan geri
döndüğünü ifade etti.
'KIZIM BENİ ÇAĞIRIYOR'
Cankurt'un yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Önümüzdeki ay kızlarının mürüvvetini görmeye hazırlanırken,
İran'dan gelen feci kaza haberi ile sarsılan Hüseyin-Beril Başaran
çiftinin Kemer Country'deki evlerinin kapısı dün hiç kapanmamış.
Mina'nın yedi arkadaşının ailesi de, taziyeleri Başaran çiftinin
Kemer Country'deki evinde kabul etmiş. Orada oturan bir arkadaşım,
yüzlerce kişinin eve girip çıktığını söyledi. Kendi şirketlerine
ait uçakla gittikleri için Mina'nın arkadaşlarının da sorumluluğunu
üstlenen Hüseyin Başaran, 'Bu uçaktan dünyada yüzlercesi var. Niye
bizimki, niye bizimki' diye sürekli tekrarlıyormuş. Bütün gece
gözyaşları içinde evde taziyeleri kabul eden anne Beril Başaran,
sabah ilk tarifeli uçakla İran'a gitmiş. Beril Hanım eşine; 'Kızım
beni çağırdı. Onu oradan alıp ben kendim getireceğim. Sen burada
kal' demiş. Fakat Beril Hanım'ın kızını alamadan geri döndüğünü
öğrendim. Beril Hanım'a yasal işlemler ve prosedürlerin birkaç gün
sürebileceği ve ondan sonra kızının cenazesini alabileceği
söylenince, sabah gittiği İran'dan akşam uçağıyla geri dönmek
zorunda kalmış."