13 Mar 2018 08:53 Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:04

Yürek yakan sözler: 'Kızım beni çağırdı, İran'a gidiyorum'

Türkiye'nin yüreğini yakan İran'daki uçak kazasının acı detayları ortaya çıkıyor.

Sabah gazetesi yazarı Bülent Cankurt, köşe yazısında, İran'da düşen uçakta hayatını kaybeden Mina Başaran'ın annesi Beril Başaran'ın, eşi Hüseyin Başaran'a "Kızım beni çağırdı. Onu oradan alıp ben kendim getireceğim" dediğini aktardı.

Birleşik Arap Emirlikleri’nden İstanbul’a giden, Başaran Holding'e ait özel jetin, İran'da düşmesi facia ile sonuçlanmıştı. Uçakta bulunan 3'ü mürettebat 8'i yolcu 11 kişi hayatını kaybetmişti. Uçaktaki yolcuların Hüseyin Başaran'ın kızı Mine Başaran ve 7 kız arkadaşı olduğu öğrenilmişti.

Sabah gazetesi yazarı Bülent Cankurt, Mine Başaran ve 7 arkadaşının ailesinin, Başaran çiftinin evinde taziyeleri kabul ettiğini belirtti.

Cankurt, Hüseyin Başaran'ın, "Bu uçaktan dünyada yüzlercesi var. Niye bizimki, niye bizimki" diye sürekli tekrarladığını ifade etti. Beril Başaran'ın, ilk uçakla İran'a gittiğini ve eşi Hüseyin Başaran'a "Kızım beni çağırdı. Onu oradan alıp ben kendim getireceğim. Sen burada kal" dediğini belirten Cankurt, ancak Beril Başaran'ın, yasal işlemler sebebiyle, kızı Mina'yı alamadan geri döndüğünü ifade etti.

'KIZIM BENİ ÇAĞIRIYOR'

Cankurt'un yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

"Önümüzdeki ay kızlarının mürüvvetini görmeye hazırlanırken, İran'dan gelen feci kaza haberi ile sarsılan Hüseyin-Beril Başaran çiftinin Kemer Country'deki evlerinin kapısı dün hiç kapanmamış. Mina'nın yedi arkadaşının ailesi de, taziyeleri Başaran çiftinin Kemer Country'deki evinde kabul etmiş. Orada oturan bir arkadaşım, yüzlerce kişinin eve girip çıktığını söyledi. Kendi şirketlerine ait uçakla gittikleri için Mina'nın arkadaşlarının da sorumluluğunu üstlenen Hüseyin Başaran, 'Bu uçaktan dünyada yüzlercesi var. Niye bizimki, niye bizimki' diye sürekli tekrarlıyormuş. Bütün gece gözyaşları içinde evde taziyeleri kabul eden anne Beril Başaran, sabah ilk tarifeli uçakla İran'a gitmiş. Beril Hanım eşine; 'Kızım beni çağırdı. Onu oradan alıp ben kendim getireceğim. Sen burada kal' demiş. Fakat Beril Hanım'ın kızını alamadan geri döndüğünü öğrendim. Beril Hanım'a yasal işlemler ve prosedürlerin birkaç gün sürebileceği ve ondan sonra kızının cenazesini alabileceği söylenince, sabah gittiği İran'dan akşam uçağıyla geri dönmek zorunda kalmış."