"Yunanistan'a kaçan darbeciler askerler bir aya iade edilir"
- Hukukçular Derneği üyesi avukatlar Zeki ve Ramazan Arıtürk, Yunanistan'a kaçan 8 darbeci askerin Türkiye'ye iadesi için yürüttükleri hukuk mücadelesinde hem askerlerin ceza almasını sağladı hem de iadelerinin önünü açtı - Avukat Zeki Arıtürk: - "Verilen 2 aylık cezayla bu kişilerin suçlu...
İSTANBUL (AA) - SEMRA ORKAN - Hukukçular Derneği üyesi avukat Zeki Arıtürk, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Yunanistan'a kaçan 8 darbeci askerin yargılandığı davaya ilişkin, "Artık hukuki süreç hemen hemen bitti, konu iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilere kaldı. Diplomatik kaynakların iyi irade göstermesi halinde yaklaşık bir ay içinde askerlerin iadesi mümkün olacak." dedi.
Zeki Arıtürk, Yunanistan'a sığınan 8 darbeci askerle ilgili hukuki süreci AA muhabirine değerlendirdi.
Hukukçular Derneği üyesi Ramazan Arıtürk ile Türk milleti adına davaya taraf olduklarını, tankın altına yatan vatandaşla aynı duyguları paylaştıkları için süreci takip ettiklerini belirten Arıtürk, ilk etapta Yunan mahkemesinin katılma taleplerini reddettiğini, bunun üzerine bir dilekçe hazırlayarak, uluslararası haklarını kullandıklarını dile getirdi.
Belçika Şartnamesi'nde ve Yunanistan'ın da taraf olduğu Avrupa Sözleşmesi'nde suçluların iadesiyle ilgili açık bir hüküm bulunduğunu vurgulayan Arıtürk, şu bilgileri verdi:
"Devlet büyüklerine ve onların ailelerine karşı kasten yapılan öldürme, suikast ve benzeri durumlar sığınma hakkının dışında yer alır. Ayrıca din, ırk, mezhep ya da başka bir durumda topluma karşı yapılan infialler, zorlamalar neticesinde başarısızlığa uğramış kişilerin gidip siyasi sığınma hakkı talep etmeleri bu işin dışında kalır. Buna rağmen sunduğumuz dilekçeye, 'Bu farklı, ulusal hava sahamızın ihlali ve ülkeye kaçak girişle alakalı bir durum. O yüzden bu dilekçeyi alamayız'. denildi. Biz de onlara 'Evrensel bir hakkımızı kullanıyoruz, siz AB'ye üye bir ülkesiniz ve dilekçe hakkımızı kullanırız, mahkeme olarak bunu kabul ya da reddedersiniz. İlla bu dilekçeyi kabul edecek değilsiniz ama bunu almakla mükellefsiniz.' dedik. Darbeci̇lerin basında dövülmüş, yaralanmış şekildeki görüntülerini hainlerin avukatları delil olarak gösteriyor. Hatta 'Türkiye'de bunların güvenliği yok, o yüzden siyasi sığınma haklarının kabul edilmesi gerekir.' diyor. Orada bizim baskımız olmasaydı uluslararası literatürde bunların Türkiye'ye iadesi neredeyse imkansız hale gelecekti. Verilen 2 aylık cezayla bu kişilerin suçlu olduklarını ve Türkiye'ye iadelerinin önündeki tüm engellerin kalktığını söyleyebiliriz. Uluslararası literatürde Türkiye'ye bunların iadesinin önü açıldı. Bizim elde ettiğimiz başarı, mahkemeyi zorlayarak böyle bir karar aldırmaktır. Baskımız olmasaydı bunların Türkiye'ye iadesi neredeyse imkansız hale gelecekti."
- "Darbecilere siyasi sığınma verileceğini düşünmüyorum"
Avukat Zeki Arıtürk, haklarında verilen karardan sonra askerlerin avukatlarının bundan sonra izleyeceği sürece değinerek, avukatların mevcut karara itiraz edeceğini ve siyasi sığınma talebinde bulunacaklarını dile getirdi.
Sığınma talebinde bulundukları zaman 15 günlük sürelerinin işlemeye başlayacağının altını çizen Arıtürk, Yunanistan'ın darbeci askerlere siyasi bir sığınma vereceğini düşünmediğini söyledi.
Yunanistan'da mahkemenin ardından basın açıklaması yaparken, askerlerin avukatlarının kendilerine engel olmaya çalıştığına vurgu yapan Arıtürk, "Biz onların basın açıklamalarını bekledik ve 'Bugün Yunanistan'ı yöneten sivil irade bir darbeye maruz kalsaydı biz yine gelirdik ve bunu savunurduk.' dedik. Maalesef bize karşı avukatların tutum ve davranışları hiç de şık olmadı. Bir medeni ülkenin yapması gereken eylemi yapmamışlardır." şeklinde konuştu.
Arıtürk, artık hukuki sürecin hemen hemen bittiğini belirterek, konunun iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilere kaldığını, diplomatik kaynakların iyi irade göstermesi halinde yaklaşık bir ay içinde askerlerin iadesinin mümkün olacağını ifade etti.
Yunanistan'ın da darbeci askerleri tutmak istemediğine inandığını kaydeden Arıtürk, devlet büyüklerine karşı yaptıkları fiilden dolayı kaçan askerlerin Yunanistan'ın ve Türkiye'nin taraf olduğu suçluların iadesi sözleşmesine göre verilmesi gerektiğini vurguladı.
Darbeci askerlerin, ifadelerinde ekiplerinin 9 kişiden oluştuğu bilgisini verdiklerini aktaran Arıtürk, "Ekipten bir kişi kayıp. Türkiye'deki savcıların bu dokuzuncu kişinin kim olduğunu ve akıbetinin ne olduğunu araştırması gerekiyor. Bunlara acaba karşı geldiği için öldürüp atmışlar mıdır? Yoksa bu insan çok önemli birisiydi de birtakım güçler tarafından iner inmez alınıp, paketlenip bir yerlere mi götürüldü?" diye sordu.
- "İdam kararı gelse bile darbecilere uygulanamaz"
Arıtürk, mahkemede darbeci askerlerin savunmalarının çok tutarsız olduğuna işaret ederek, hiçbir soruya doğru düzgün cevap veremediklerini ifade etti.
Türkiye'de idam cezasının geri getirilmesi yönündeki söylemlerin davaya yansımasına değinen Arıtürk, şöyle konuştu:
"İdam kararı gelse bile darbecilere uygulanamaz çünkü kanunlar geriye yürümez. Kanunlar kişinin lehineyse ileri ya da geri yürür. Burada kişinin aleyhine olduğu için kanunları geri yürütemezsiniz. Dolayısıyla hamaset yapmaya gerek yok. Ancak Meclis bombalandığı gece milletvekilleri darbeyi yapanlarla ilgili idamı gündeme getirip, bir soru önergesi verip Resmi Gazete'de onaylansaydı bunlar idamla yargılanabilirdi. Bu saatten sonra çıkartılacak kanunlar, bundan sonra yapılacak kalkışmaları bağlar."
Arıtürk, darbeye kalkışanların ortaya çıkartılıp en ağır cezalara çarptırılması için millet, hukukçular ve devlet olarak el birliğiyle çalışılması gerektiğinin altını çizerek, bundan sonra milletin böylesine zirveye ulaşmış birlik ve beraberliği koruması ve siyasi erkin de halkın sesine kulak vermesi gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan aksi yönde bir talimat gelmediği sürece sokaklara çıkmaya devam edilmesi ve yılgınlık gösterilmemesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Arıtürk, darbe girişiminin, iktidar, cumhurbaşkanı meselesi değil, vatan meselesi olduğunu halkın gösterdiğini, sağcısıyla, solcusuyla halkın bir tepki koyduğunu anlattı.
Arıtürk, Mısır'da "darbe bitti" dendiğinde, ikinci bir darbenin gerçekleştiğine dikkati çekerek, şu an Mısır'da darbecilerin iktidarda olduğunu ve aynı durumun Türkiye'nin başına gelmemesi için halkın uyanık olması gerektiğini vurguladı.
Darbe girişimine karşı halkın birlik içinde gerektiği zaman neler yapabileceğini gösterdiğini anlatan Arıtürk, Y ve Z kuşağının "Gençlerden bir şey olmaz" diyenlere en iyi cevabı verdiğini kaydetti.
Ayrıca darbe girişimine halkın gösterdiği kahramanlığa da gazilik unvanı verilmesi gerektiğini söyleyen Arıtürk, böyle bir başarıya imza atan gençlere ulaşımın sadece birkaç gün değil, eğitim hayatları boyunca ücretsiz olması gerektiğini sözlerine ekledi.