15 Tem 2018 08:16
Son Güncelleme: 24 Kas 2018 02:45
Yunanistan'a giden TRT ekibine gözaltı! "Ensemize basarak araçlara dayadılar!"
15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yayın yapmak üzere Yunanistan'a gelen TRT ekibi, Yunan güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.
Yunanistan'da bulunan TRT ekibinin, Yunan güvenlik güçleri
tarafından gözaltına alınarak, 3,5 saat Dedeağaç Emniyet
Müdürlüğünde tutulduğu belirtildi. TRT muhabiri Fatih Sabuncu, TRT
kameramanı Ufuk Karagül ve ulaştırma görevlisi Metin Talu'dan
oluşan ekip, Aleksandropolis (Dedağaç) Havalimanı yakınlarında 15
Temmuz yayınları için canlı yayın testi yaptıktan sonra resmi
plakalı araçlarıyla kaldıkları otele döndükleri sırada polis
tarafından araçları durdurularak, gözaltına alındı.
Üzerlerinde bulunan telefon, cüzdan kimlik gibi özel eşyalarına polisler tarafından el konulan ekip, sevk edildikleri Dedeağaç Emniyet Müdürlüğünde 3,5 saat tutulduktan sonra serbest bırakıldı.
TRT muhabiri Sabuncu, olayla ilgili yaptığı açıklamada, Yunan güvenlik güçleri tarafından hiçbir sebep gösterilmeden sert bir şekilde gözaltına alındıklarını, 3,5 saat boyunca herhangi bir sorgulama yapılmadan polis merkezinde tutulduklarını söyledi.
Sabuncu, "Ben, birçok ülkede görev yaptım, dünyanın en berbat diyebileceğimiz yerinde bile böyle bir muamele görmedim, Bu gözaltına alış şekli ve uygulanan şiddet çok çirkin. Bundan dolayı çok üzüldüm. Bir Avrupa ülkesine böylesine vahşice davranmalarını hiç yakıştıramadım" dedi.
Yunan polislere gazeteci olduğunu söylemesine rağmen sert bir şekilde araçtan dışarı alınarak, üstünün arandığını anlatan Sabuncu, şunları kaydetti:
“ENSEMİZE BASARAK ARAÇLARA DAYADILAR”
“Herhangi bir soru sormadan kapıları açtılar, ellerimizden telefonları aldılar. Sert bir şekilde ensemize basarak araçlara dayadılar. Cebimizden cüzdanlar, kağıtlar, notlar ne varsa hepsini aldılar. Sonra herbirimizi ayrı araçlara bindirerek, Dedeağaç Polis Merkezi'ne götürdüler. Bu arada, bize herhangi bir sorgu yapılmadı. 3 saat boyunca telefonlarımızdaki bilgileri kendileri kaydettiler. Banka kartlarımızı da aldılar. Banka hesaplarımıza kadar kontrol ettiler.
“TELEFONLARIMIZDAKİ ŞİFRELERİN KOPYASINI ALDILAR”
Telefonlarımızda kayıtlı şifrelerin hepsinin kopyalarını aldılar. Her birimizi ayrı odalarda tuttular. Telefonlarımız olmadığı için kimseye haber veremedik. 3,5 saat sonra da bunun rutin bir kontrol olduğunu ve amirlerimize bu konuda hiçbir şey anlatmamıza gerek olmadığını söyleyerek, bizi serbest bıraktılar. Aracımızı teslim ettiklerinde otomobilde her şeyin alt üst olduğunu gördük. Hiçbir şey aynı yerinde değildi. Faturalarımız kaybolmuştu."
Türk televizyon ekibine gözaltı olayının öğrenilmesinden sonra, aralarında Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Seçilmiş Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif'in de bulunduğu azınlık ileri gelenleri TRT ekibini kaldıkları otelde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu.
Üzerlerinde bulunan telefon, cüzdan kimlik gibi özel eşyalarına polisler tarafından el konulan ekip, sevk edildikleri Dedeağaç Emniyet Müdürlüğünde 3,5 saat tutulduktan sonra serbest bırakıldı.
TRT muhabiri Sabuncu, olayla ilgili yaptığı açıklamada, Yunan güvenlik güçleri tarafından hiçbir sebep gösterilmeden sert bir şekilde gözaltına alındıklarını, 3,5 saat boyunca herhangi bir sorgulama yapılmadan polis merkezinde tutulduklarını söyledi.
Sabuncu, "Ben, birçok ülkede görev yaptım, dünyanın en berbat diyebileceğimiz yerinde bile böyle bir muamele görmedim, Bu gözaltına alış şekli ve uygulanan şiddet çok çirkin. Bundan dolayı çok üzüldüm. Bir Avrupa ülkesine böylesine vahşice davranmalarını hiç yakıştıramadım" dedi.
Yunan polislere gazeteci olduğunu söylemesine rağmen sert bir şekilde araçtan dışarı alınarak, üstünün arandığını anlatan Sabuncu, şunları kaydetti:
“ENSEMİZE BASARAK ARAÇLARA DAYADILAR”
“Herhangi bir soru sormadan kapıları açtılar, ellerimizden telefonları aldılar. Sert bir şekilde ensemize basarak araçlara dayadılar. Cebimizden cüzdanlar, kağıtlar, notlar ne varsa hepsini aldılar. Sonra herbirimizi ayrı araçlara bindirerek, Dedeağaç Polis Merkezi'ne götürdüler. Bu arada, bize herhangi bir sorgu yapılmadı. 3 saat boyunca telefonlarımızdaki bilgileri kendileri kaydettiler. Banka kartlarımızı da aldılar. Banka hesaplarımıza kadar kontrol ettiler.
“TELEFONLARIMIZDAKİ ŞİFRELERİN KOPYASINI ALDILAR”
Telefonlarımızda kayıtlı şifrelerin hepsinin kopyalarını aldılar. Her birimizi ayrı odalarda tuttular. Telefonlarımız olmadığı için kimseye haber veremedik. 3,5 saat sonra da bunun rutin bir kontrol olduğunu ve amirlerimize bu konuda hiçbir şey anlatmamıza gerek olmadığını söyleyerek, bizi serbest bıraktılar. Aracımızı teslim ettiklerinde otomobilde her şeyin alt üst olduğunu gördük. Hiçbir şey aynı yerinde değildi. Faturalarımız kaybolmuştu."
Türk televizyon ekibine gözaltı olayının öğrenilmesinden sonra, aralarında Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Seçilmiş Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif'in de bulunduğu azınlık ileri gelenleri TRT ekibini kaldıkları otelde ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundu.