"YÜKSEL YERDEN GÖĞE KADAR HAKLI!" HINCAL ULUÇ'TAN TAM DESTEK!
Hıncal Uluç, geçen hafta yazısı ile tepki çeken gazetesinin yazarı Yüksel Aytuğ'a da destek verdi.
İŞTE HINCAL ULUÇ RÖPORTAJININ İLGİLİ BÖLÜMÜ:
Yüksel Aytuğ geçtiğimiz hafta yazdığı 'Spor kadınlığı
öldürüyor' yazısı ile büyük tepki aldı. Aytuğ'un bu yazısı dünya
medyasında da tartışma yarattı ve eleştiriler
aldı.
Tepki çekmedi, tepki gösterenler kadınlar! 'Bir kaşık suda fırtına
yaratmak' diye bir şey var. Orada Yüksel Aytuğ çok başka şey
söylüyor; "Bir olimpiyat şampiyonluğu için kadın kadınlığından
vazgeçmemeli" diyor.
Kadını kadınlığından vazgeçirdi zamanında Doğu Almanlar ve Ruslar.
Kornelia Ender gibi dünya güzeli bir kızın sakalları çıktı. Bunları
unutmayın! Sakalları çıktı. Doğu Almanya'nın yıllar önce kırdığı
rekor bu olimpiyatlarda ancak kırılabildi. Neden? Çünkü o zaman
Doğu bloğunda hormonlarla erkekleştirilmiş kızlar koşturuluyordu,
hormonlarla erkekleştirilmiş kızlar yüzdürülüyordu.
Aynı şeyi iyice dünyaya kapalıyken Çinliler yaptı. Kadınlıkla
alakası kalmamış, erkeklik hormonlarıyla erkekleştirilmiş sporcular
yarıştı. İlk olimpiyatlarda 'kadın-erkek muayenesi' diye bir
muayene yoktu. İki tane kardeş Irina Pres, Sofya'da ikisini de
seyrettim, uzun atlamacı dünya güzeli bir kız, Tamara Press
kardeşi, gülle atıcı. Kadına zerre kadar benzemeyen bir tip.
Kıyametler koptu 'Bu erkek' diye. Irina Pres-Tamara Press olayından
sonra karar alındı 'Fiziksel muayene yapılacak' diye... Şüphe
edilenlerden fiziksel muayene yapıldı. 'Kadın değil' dediklerine
bakıldı.
Caster Semenya örneğinde olduğu gibi...
Hayır; o üçüncü aşaması. Ondan sonra bu da yetmedi. Öyle bir
güvensizlik ortamı oluşmuş ki bu defa kromozom muayenesine geçildi.
Yani hormonlarla oynandığı için 'kadın mı, erkek mi' diye DNA
kontrolüne geçildi.
Semenya'nın başına gelen o... Hala Semenya'nın sonucu açıklanmadı,
yarışmasına izin verildi.
Şimdi bütün bu gerçekler varken Yüksel Aytuğ'un dediği şu; "Bir
olimpiyat şampiyonluğu için kadının kadınlığından vazgeçmesine
değer mi?" Bunu tartışın. Kadınlıktan vazgeçme, yani erkeklik
hormonu almak. Erkeklik hormonu aldığında göğüslerin büyümesi
duruyor, işte sakalların tehlikeli oluyor, biraz fazla ağda yapmaya
başlıyorsun falan filan... Bunların hepsi yaşanmış olaylar. Hayali
bir şey yazmıyor Yüksel.
Dersin ki 'Kardeşim, onu öyle değil de şöyle desen.' Bin türlü
tartışılır bu konu. Tartışılmadı, saldırdılar.