Yüksel Aytuğ, 'Avlu' dizisini topa tuttu: Bu kadar da uçulmaz ki...
Geçtiğimiz hafta Star Tv ekranlarında başlayan Avlu dizisi oldukça ilgi gördü. Sosyal medyada konuşulan dizi için Yüksel Aytuğ bakın neler yazdı..
Savaşçı ve Şevkat Yerimdar’da imzası bulunan Limon Film’in
yapımcılığını yaptığı Avlu dizisi geçtiğimiz hafta Star TV'de
başladı.
Başrollerinde Demet Evgar, Nursel Köse, Ceren Moray, Kenan Ece,
Ruçhan Çalışkur ve Teoman Kumbaracıbaşı gibi deneyimli ve yetenekli
isimlerin yer aldığı dizi hapishane dramına odaklanıyor.
Sabah Gazetesi tv yazarı Yüksel Aytuğ dizide yer alan bir diyaloga
yer vererek eleştirilerini sıraladı.
İşte Yüksel Aytuğ'un 'Avlu dizisinden tehlikeli
mesaj' başlıklı o yazısı ;
Star TV'de perşembe gecesi yeni bir dizi başladı. İsmi, 'Avlu'...
Başrolünde Demet Evgar var. Uyarlama olmadığı iddia ediliyor. Ama
bana 140 ülkede 25 sezon gösterilen 'Prisoner' adlı Avustralya
yapımı diziyi fena halde anımsattı.
Zaten dizide gösterildiği gibi bir cezaevi henüz bizim ülkemizde
yok. Ama senaristlerimiz, buna bir kılıf uydurmaya çalışmışlar.
'Adalet Bakanlığı'nın yeni projesi kapsamında hayata geçirilen
pilot cezaevi uygulaması' dediler dizinin içindeki bir diyalog
sırasında. Cezaevi değil, beş yıldızlı otel mübarek.
Kapılar kimsenin üzerine kilitlenmiyor. Ortak alanlarda her gün bir
eğlence, bir kutlama.
Havalandırma sırasında bile hoparlörler yerleştirilip canlı rap
müzik konseri veriliyor.
Yemekler deseniz, açık büfeden. Kadının biri, içeriye yeni düşene
şöyle diyor: "Boş ver, üzme kendini. Çarşı pazar derdi yok. Yaptım,
yapamadım, yetiştiremedim derdi yok. Isınmak bedava.
Keyfini çıkar, kafanı dinle biraz..." Tamam, cezaevi 'pilot'
olabilir ama bu kadar da uçulmaz ki... Diziyi yazanların atladığı
tehlikeli mesaj da işte burada. Dizide yaşananlar, mahpusluğun
caydırıcılık etkisini ortadan kaldırıyor.
Bu diziyi izleyenler, kader mahkumlarının bu aralar kalabalıktan
neredeyse üst üste yattığı cezaevlerini 'kafa dinleyecek otel'
sanmalarına ve 'tereddütsüz' suça yönelmelerine yol açabilir. Zira
dizide resmedilen cezaevi manzarasında bir mahkumun 'krallar gibi'
yaşaması için tek gerekli olan, koğuş ağasının emirlerine
uymasıymış gibi gösteriliyor.
Ayrıca cezaevlerinde birinci dereceden yakınlar yan yana
görevlendirilmez.
Ama bizimkinde kadın müdürün kocası gardiyan olarak aynı cezaevinde
çalışıyor, tüm personelin içinde ona 'Karıcığım' diye hitap
ediyordu.
Çok şükür içeriye düşmedim ama çok sayıda cezaevi ziyaretine
gittim. Bu nedenle 'mahpus damının' ne olduğundan az çok
haberdarım.
Diyeceğim o ki, kader mahkumluğu sadece 'Avlu'dan ibaret değildir.
Allah hepsine dayanma gücü versin.