YPG'ye top ateşi İngiltere basınında!
Türkiye’nin YPG hedeflerine yönelik top ateşine başlamasıyla ilgili gelişmelere İngiliz basını geniş yer ayırdı.
Financial Times Türkiye’nin YPG hedeflerine yönelik top ateşine
başlamasıyla ilgili haberinde Ankara’nın ABD’nin bombardımanı
durdurması çağrılarını dinlemediğini belirtiyor ve “Bu durum, ABD
öncülüğündeki koalisyonun Türkiye’yi tahrik etmeden Kürt milisleri
özellikle de Halk Koruma Birlikleri’ni (YPG) destekleme çabalarını
zora sokuyor” diyor.
Haber özetle şöyle:
‘NATO müttefiki Türkiye YPG’yi, ülkede 30 yıldır Türk devletine
karşı ayrılmak için savaşan terörist grupların uzantısı olarak
görüyor. Ankara bir yıldan uzun bir süredir, ABD’yi sınırın
güneyinde geniş alanları ele geçiren Kürt milislere verdiği
destekten rahatsız olduğu konusunda uyarıyor.”
“Adının yazılmasını istemeyen bir askeri uzman, ‘Defalarca
uyarıldılar. Şimdi ateşkes varken, YPG daha fazla toprak gasp
etmeye çalışıyor. Türkiye’nin harekete geçmiş olması kimseyi
şaşırtmamalı’ diyor.”
“YPG, Suriye’nin kuzeyinde elinde olan toprakları birleştirmek için
Azez’i almaya çalışıyor. Türkiye, bunun kendi Kürt nüfusunun
sınırında bir otonom Kürt bölgesinin başlangıcı olmasından
korkuyor.”
“Türkiye’nin top ateşi, Rusya’nın Kürtler dışındaki isyancı güçleri
hedef alan saldırılarının yoğunlaştığı bir ortamda başladı. Rusya
fiilen YPG’yi destekliyor. YPG Rusya ile eşgüdüm içinde olmadığında
ısrar ediyor.”
'Türkiye savaşın içine daha da çekildi'
Guardian gazetesinde, “Kürtlerin bölgedeki siyasi boşluğu fırsat
bilmesinden endişe eden Türkiye’nin Kürt mevzilerini vurarak
Suriye’deki savaşın içine daha da çekildiğini yazıyor:
“Ankara, YPG’nin, sınırında otonom bir devletçik kurmasından endişe
ediyor. Ülke YPG’yle yakın bağları olduğu söylenen ve terörist
olarak kabul edilen ayrılıkçı örgüt PKK’yla savaşıyor.”
“Başbakan Ahmet Davutoğlu, YPG’den Halep’te kaos ortamında ele
geçirdiği yerden çekilmesini talep etti. Üst düzey bir Kürt
yetkili, Türkiye’nin Suriye’nin içişlerine karışma hakkı olmadığını
söyleyerek bunu reddetti. Ancak önümüzdeki haftalarda Türkiye’nin
rolünün artacağı anlaşılıyor. Suudi Arabistanlı bir askeri yetkili,
IŞİD’e karşı operasyonlarını yoğunlaştırma hazırlığı için
İncirlik’e savaş uçakları gönderdiklerini teyit etti.”
Independent gazetesinin haberinde de ‘ateşkes yürürlüğe girmeden
önce Türkiye’nin Amerika’nın çağrılarını dikkate almayarak Kürt
güçleri iki gündür top ateşine tuttuğu’ belirtiliyor.
Haberde, “Suriye’de beş yıldır devam eden savaş komşu ülkelere
sıçramakla kalmadı ve uluslararası çekişme alanına dönüştü. Beşar
Esad’ın müttefikleri Rusya ve İran ile hasımları ABD, Avrupa ve
Suudi Arabistan karşı karşıya geldi” deniyor.
'Suriye savaşı tehlikeli bir aşamaya giriyor'
Daily Telegraph gazetesi başyazısında “Suriye savaşı tehlikeli bir
aşamaya giriyor” diyor.
Yazı özetle şöyle:
“Suriye’deki savaş, halkı için acımasız ve trajik, milyonlarca
mülteci ağırlayan komşuları için yıkıcı oldu. Ama şimdi savaş,
çekim gücüne kapılan büyük güçlerin birbirleriyle karşı karşıya
geldiği daha tehlikeli bir aşamaya giriyor. Türkiye ile Rusya
arasındaki tarihi gerilim, kapılarındaki savaşla daha da
şiddetlendi. Vladimir Putin’in Beşar Esad’a askeri desteğini
artırma kararı, Şam’ı savaşı mutlak olarak kazanacağına inandırdı.
Şüphesiz, Moskova’nın Münih’teki güvenlik konferansında, rejimin
kazanımlarını sağlamak almak için ateşkese önayak olmasının
nedenlerinden biri de buydu.
“Giderek daha tehlikeli bir hal alan, birbirine bağlı bu
gelişmelere ilgisini kaybetmiş görünen Başkan Barack Obama, bölgede
liderliği Rusya’ya bıraktı ve Putin’e Münih girişimini
desteklediğini söyledi.”
“Suriyeli Kürtlerin Halep’te Rusya’nın desteğinde yapılan harekâtın
ardından ilerlemesi sadece mülteci kriziyle baş etmeye çalışan
değil, aynı zamanda Kürtlerin kendi devletlerini kurmasını
engellemekte kararlı olan Ankara’da alarma neden oldu. Krizi
kontrol altında tutma umutları Avrupa’ya İslamcı terörün ihracı ve
göçmen akınıyla çoktan söndü. Jeopolitik çatışmaya, bu karışımı
eklemek son derece kaygı verici. Büyük oyuncuların periferide
görünen bir çatışmanın içine çekildiği ve büyük askeri güçlerin
karşılıklı çıkarları olduğu Birinci Dünya Savaşı’yla paralellik
kurmak etrafı telaşa vermek değildir. Geçen hafta Rusya Başbakanı
Dimitri Medvedev, böyle bir olasılığı gündeme getirdi ve tüm
tarafları “yeni bir dünya savaşı başlatmak yerine müzakere yapmaya
çağırdı.”
'Cehennemin kapıları'
Times gazetesi, “Cehennemin Kapıları” başlığını taşıyan
başyazısında “Türkiye ve Suudi Arabistan, karmaşık ve kanlı Suriye
savaşına dâhil oluyor. Tüm tarafların IŞİD’i yenmeye odaklanması
zamanı” diyor.
Yazıdan bazı bölümler şöyle:
“Geçici uluslararası ateşkes anlaşmasının mürekkebi kurumadan
Suriye’ye savaş geri döndü. Türkiye 2 gündür sınırdan Kürt
birliklerini bombalıyor. İncirlik’e Suudi savaş uçakları
gönderiliyor. Rusya, dünya savaşı uyarısında bulunuyor. Bir
Doğu-Batı hesaplaşması yaklaşıyor gibi görünüyor. Tüm taraflara
savaşın ana amacının IŞİD’i yenmek olduğunu ve Suriye’nin
parçalanmaması gerektiğini hatırlatma zamanı.”
“Türkiye bir NATO üyesi olduğunu ve IŞİD’le mücadelenin hayati
önemdeki unsurlarından biri olduğunu unutmamalı. Türk hükümeti,
Rusya’nın desteğindeki Suriyeli Kürtlerin Türk sınırında kendi mini
devletlerini kurmak için karışıklığı fırsat bilmesini engellemekte
kararlı.”
“Ancak Suriye’nin geleceği konusunda kaygılandığını iddia eden tüm
güçlerin ana kaygısı Halep’in savunulması olmalı. Zira Halep’in,
Rusya’nın hava, İran ve Hizbullah’ın da asker desteğini alan Esad’a
bağlı güçler tarafından kuşatılıp, açlığa mahkûm edilmesi ve
istilaya uğraması tehlikesi var. Türkiye bu tehdidin farkında
olduğu için topraklarından silahlı 350 isyancının cepheye gitmesine
izin verdi. Bu güçler, IŞİD, El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi ya
da Batı tarafından desteklenen ılımlı muhalif gruplar arasında
ayrım gözetmeyen Rus uçaklarına hedef olacaklar. Türkiye ve Rusya
şimdi çatışma yolunda. Kılıçlar, Kasım’da Rus uçağının düşmesiyle
çekilmişti. Rusya Suriye’nin kuzeyine yabancı askerlerin girmesinin
kabul edilemez bir durum olduğunu söylüyor. Türkiye’nin
sınırlarındaki kavga yakında Suriyeli Kürtlerin kışkırtıcı bir
saldırıda bulunmasına neden olabilir. Türkiye de NATO’yu yardıma
çağırabilir. Bu durumda Rusya ve NATO’yla karşı karşıya gelir.