Küçük yaşlardan itibaren güzelliğiyle dikkat çekmeye başladı Derya Arbaş. Babası Berti aktör olduğu için yapımcıların da gözünden kaçmıyordu bu etkileyici güzellik. Zaten onun amacı da Hollywood'da isim yapmaktı. Ama tesadüf mü kaderin bir oyunu mu bilinmez, şöhret basamaklarını Türkiye'de tırmanmaya başladı.
Yeşilçam'ın ünlü aktörlerinden Talat Bulut ile birlikte Kuyucaklı Yusuf filmi için kamera karşısına geçtiğinde henüz 17 yaşındaydı. Bunun ardından Bir Günlük Aşk, Bitmeyen Sevda, Dilan, Alev Gibi, Beyaz Bisiklet gibi filmler geldi. Atıf Yılmaz'ın yönettiği Gece, Melek ve Bizim Çocuklar da Arbaş'ın unutulmaz filmlerinden.
Ardı ardına film çeviren Arbaş'ın sinemaseverleri en çok etkileyen filmlerinden biri de başrolünü Yaşar Alptekin ile paylaştığı Beyaz Bisiklet oldu. Alptekin bu filmde "ceylan gibiydi, çok güzeldi" dediği rol arkadaşına aşık olduğunu itiraf etmişti.
Türkiye'de tanınmasına ve film teklifleri almasına rağmen Derya Arbaş, Hollywood'dan hiç kopmamıştı. Orada ünlü olmaya adını orada duyurmaya kararlıydı. Ama buna rağmen 1987 yılında henüz 19 yaşındayken radikal bir karar aldı. Rol aldığı Dilan filminin çekimleri sırasında tanıştığı aşiret liderinin oğlu Nihat Polat ile evlendi ve Ağrı'nın Tutak ilçesine bağlı Sincan Köyü'ne yerleşti. Genç Derya, ailesinin ve tüm yakınlarının karşı çıkmalarına kulak tıkayıp aşkın çağrısına uymuştu. Ama bu evlilik uzun sürmedi. İki yol sonra çift yollarını ayırdı.