YİNE KAYIKÇI KAVGALARI, TİMSAH GÖZYAŞLARI! AYIP BE,BİRAZ SUSUN, KORKULUK OLUN!
Savaş Ay, sözünü sakınmadı, 24 şehidin ardından ekranlarda boy gösterenlere çattı!
Lafımı don lastiği gibi uzatmadan kısa kesecek, kısa yazacağım bugün. Bakın; takriben 70- 80 kişiden oluşan bir ’aydındüşünür- konuşur’ kadrosu var. Onları hemen her gün her televizyon kanalında değişik kombinasyonlar halinde görüyoruz. Tuzdan, buzdan, karpuzdan, mutfaktan, kilerden, halıkilimden, eşikten beşikten dümbelekten, siyasetten, verasetten, asaletten ve dahi bin bir konudan söz açılıyor, bu hazretler muhteşem fikirlerini beyan ediyor.
Bir bölümü gazeteci yazar, bazısı ilaveten akademisyen, siyaset bilimci, sosyolog, vanterlog, emekli komutan filan.
Ziyanlık
Kerameti kendinden menkul türlü çeşit fikir ziyanlığıyla hükümetten devlete, medyadan vatandaşa ne yapmaları nasıl davranmaları neyi neden ne şekil düşünmeleri konusunda ayar veriyor, racon kesiyor bu kadrolar. Aralarında gerçeğe tekabüliyeti olan tezler, öneriler getirenleri var tek tük. Lakin büyük bölümü profesyonelleşmiş ahkamcı kadrosuna ermiş bile.
Son elim olayda da aynı kadro zuhur etti ekranlarda. Yine kayıkçı kavgaları, timsah gözyaşları, güya tevazu altına gizlenmiş narsistliklerini sızdırmalı fosseptik gibi akıttılar kulaklarımıza.
Korkuluk olun
Bırakın Çukurca’yı, Yüksekova, Şemdinli falanı Hakkari’yi, Van’ı, Ağrı’yı muhtemelen Yozgat’ı, Amasya’yı bile çıplak gözle görmemiş, sokağında çarşısında gezmemiş, yerel ahaliyle selam alıp vermemiş olan bu müstesna şahsiyetlere kızmak mı acımak mı sinkaf çekmek mi gerek bilemiyorum doğrusu. İnsan hiç olmazsa bazı durumlarda içinden yüze kadar bi sayar, konuşmaz susar, korkuluk taklidi yapar, haddini bilir, hududunu korur. Ayıp be. Biraz susun be.
Savaş Ay/Takvim
