YILMAZ ÖZDİL YILBAŞINI KİMLERLE GEÇİRDİ?
Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Yılbaşı'na yine çok özel bir yerde girdi..
Yılkı atı
Yılbaşı ziyaretine askeri cezaevine gittim; kendi
ordusu tarafından esir tutulan kurmay albaylara.
Yazmıştım daha önce, ben hiç bu kadar sağlam iradeli adamlar
görmedim...
“Yeni yıla nasıl girersen, öyle geçermiş” deyip, gülümsüyorlar iyi
mi! Sırıttım tabii ama, yüreğine kıymık batıyor insanın.
*
Eşleri oradaydı, anaları babaları, çocukları elbette... “Evlat
kokusu geldi” dedi bi tanesi... İçine çekiyor, bağrında tutmak
için, öbür açık görüşe kadar adeta nefes bile vermiyorlar.
Üniversite öğrencileri de var çocuklar arasında, henüz dört-beş
yaşında olanlar da... Bebişler, babalarını görevde sanıyor. Eve
neden gelemediğini başka türlü nasıl izah edebilirsin ki? Birinin
kızı gelememişti maalesef, ameliyat olmuş; arkadaşlarının evladına
sarılıyordu kendi evladı niyetine... Bi de öğretmen vardı. Kadın
öğretmen. Böyle öğretmenlerle onur duymalı Türkiye... “Oğlun
bana emanet, sakın endişelenme, merak etme” demeye gelmiş.
*
Geçen gidişimde “TCG Heybeliada”nın şapkasını hediye etmişlerdi
bana... Bu sefer, havacılar sorti yaptı! Derhal tertipledikleri
“plan semineri” kararıyla, donanma şapkasına karşı, pilot şapkası
hediye ettiler. Gel gör ki, bu donanmacılarla başa çıkılmaz
kardeşim... Şu an içinde bulundukları cezaevinin adıyla “TCG
Maltepe” diye tişört yaptırmışlar, onu verdiler. Ayrıca... Muavenet
şehitlerini temsilen “TCG Yarbay Kudret Güngör” adına yaptırılan
fincan takımıyla, bizzat kendilerinin el emeği göz nuru, Mustafa
Kemal portresinden oluşan ebru tablosunu verdiler.
*
Böylece, şapkalar, tişört, tablo, fincan derken... “Tanıtım
potansiyeli olan popüler kişi” unvanına rağmen, verile verile anca
kilim verilen Necdet bey’den daha fazla hatıra eşyam oldu.
G
Bi de kitap verdiler.
Hepsi tek tek imzaladı.
“Yılkı Atı...”
Yılmaz Özdil'in yazısının tamamını okumak için
tıklayın