26 Mayıs 2013 12:48
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:11
YILMAZ ÖZDİL YASAĞA ÇOK KIZDI! ÇAL, ÇIRP AMA SAKIN İÇME..
Alkol yasağına bir tepki yazısı da Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil'den geldi. Özdil'in yazısı sosyal medyada çok ses getirdi.
Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil sivri dilini yine konuşturdu ve tarihi ayar içeren bir içki yazısı kaleme aldı.
İşte o yazının bir kısmı;
Nitelikli dolandırıcılık, kalpazanlık, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, kaçakçılık gibi suçlardan fezlekesi bulunan mütedeyyin milletvekilleri var. Asla içki içmiyorlar.
Hoca’ları da öyleydi rahmetli.
28 kere filan hacca gitti.
Zimmete para geçirdi.
Mahkûm oldu.
İçkiyi ağzına sürmezdi.
Abra kadabra şirketleri, davul tozu minare gölgesi holdingleri kurdular, camilerde tezgâh açıp ortaklık parası topladılar, paralar hokus pokus oldu... Bırak içkiyi, alkol var diye kolonya bile sürmezlerdi.
Keriz Feneri malum...
Dini-imanı alet ettiler, mübarek ramazan ayında, burnuna sinek konmuş Afrikalı aç çocukların fotoğraflarını gösterip bağış topladılar, sahte makbuzlarla indiragandi yaptılar, kendilerine gemi aldılar, villa aldılar, sevgililerine yedirdiler; Las Vegas’a kumara bile gittiler.
İçki içmiyorlar.
Bunları yakaladığı için yargılanan savcımız ne demişti? Zekât hırsızlarını koruma altına alan bir güç var, ben bu güce hırsızların imparatoru diyorum, demişti. Eminim içmiyordur, o hırsızların imparatoru.
Laf Almanya’ya gidince, aklıma geldi. Berlin’in en lüks genelevini bir vatandaşımız açtı. Havuz var, sauna var, disko var, restoran var, sarışın var, siyah var, her renk fuhuş var, her yol var. Bi tek alkol yok. Mekana içki sokmuyor.
Çalabilirsin.
Soyabilirsin.
Kandır, dolandır.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
İşte o yazının bir kısmı;
Nitelikli dolandırıcılık, kalpazanlık, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet, kaçakçılık gibi suçlardan fezlekesi bulunan mütedeyyin milletvekilleri var. Asla içki içmiyorlar.
Hoca’ları da öyleydi rahmetli.
28 kere filan hacca gitti.
Zimmete para geçirdi.
Mahkûm oldu.
İçkiyi ağzına sürmezdi.
Abra kadabra şirketleri, davul tozu minare gölgesi holdingleri kurdular, camilerde tezgâh açıp ortaklık parası topladılar, paralar hokus pokus oldu... Bırak içkiyi, alkol var diye kolonya bile sürmezlerdi.
Keriz Feneri malum...
Dini-imanı alet ettiler, mübarek ramazan ayında, burnuna sinek konmuş Afrikalı aç çocukların fotoğraflarını gösterip bağış topladılar, sahte makbuzlarla indiragandi yaptılar, kendilerine gemi aldılar, villa aldılar, sevgililerine yedirdiler; Las Vegas’a kumara bile gittiler.
İçki içmiyorlar.
Bunları yakaladığı için yargılanan savcımız ne demişti? Zekât hırsızlarını koruma altına alan bir güç var, ben bu güce hırsızların imparatoru diyorum, demişti. Eminim içmiyordur, o hırsızların imparatoru.
Laf Almanya’ya gidince, aklıma geldi. Berlin’in en lüks genelevini bir vatandaşımız açtı. Havuz var, sauna var, disko var, restoran var, sarışın var, siyah var, her renk fuhuş var, her yol var. Bi tek alkol yok. Mekana içki sokmuyor.
Çalabilirsin.
Soyabilirsin.
Kandır, dolandır.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN