Yılmaz Özdil son anket sonuçlarını açıkladı: Suratına bakın suratına, orada yazıyor!
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, Erdoğan'ı ti'ye alarak, "Suratına bakın anket sonuçları orada yazıyor" dedi.
Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, 3 Kasım 2019'dan 24 Haziran 2018'e
çekilen cumhurbaşkanlığı ve genel milletvekili seçimlerine ilişkin
olarak izlenimlerini aktardı.
Özdil, "Son anket sonuçlarını açıklıyorum" başlığıyla yayımlanan
yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı kastederek "Suratına bakın
lütfen, suratına. Anket sonuçları orada yazıyor. Bitkin. Bıkkın.
Heyecansız. Hatta şaşkın. Tek parti döneminde okudum falan diyor,
prompter durunca kilitlenip kalıyor. Zihnen darmadağın" ifadesini
kullandı.
Özdil'in bugünkü yazısı şöyle:
Bakın lütfen dikkat edin… “Adeta İstiklal Savaşı yaşıyoruz, güçlü
Türkiye için evet diyorum” diyen yalaka şeytan hiç ortalıkta
görünmüyor. Murat Boz filan, toz.
*
Seda Sayan Eyüp belediyesinin iftar çadırında iftar verirdi, Orhan
Gencebay Fatih belediyesinin iftar çadırında iftar verirdi, Hülya
Avşar üç bin kişiye iftar verirdi, Sibel Can beş bin kişiye iftar
verirdi, Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses, Ajda Pekkan, Mahsun
Kırmızıgül, Alişan, Yıldız Tilbe, gazino gibiydi Akp'li
belediyelerin iftar çadırları… O akşamki iftarın faturasını ödeyen
dinibütün sanatçımız, ana haber bültenlerinin canlı yayın
kameraları eşliğinde huşu içinde Kur'an dinliyor, ezanın
okunmasıyla birlikte hurmayla oruç açıyor, kendi elleriyle çorba
dağıtıyordu. E bakıyoruz bu sene nerdeyse Ramazan bitiyor, henüz
iftar veren şarkıcı yok! Akp'li belediyelerin iftar çadırları mı
kaldırıldı, yoksa sanat dünyamızın maneviyatı mı azaldı?
Neydi o Akp mitingleri be kardeşim, samimiyetle destekleyen,
götünün kılıyım diyen teyzelerle dolu olurdu… Şimdi götünün
kılından vazgeçtik, zahmet edip götünü kaldırıp mitinge gelecek
adam bulamıyorlar. En son Denizli'de gördük, Ödemiş seninle gurur
duyuyor diye bağırıyorlar. Ödemiş'ten herifleri yüklemişler kamyona
Ödemiş patatesi gibi, Denizli Uşak Afyon dolaştırıyorlar.
*
Eskiden Akp mitingleri uçsuz bucaksız olurdu, miting alanlarında
kalabalıkların üstüne tankerlerle gül suyu püskürtürlerdi… Şimdi
Binali beyin Ordu mitingini, Giresun mitingini görüyoruz, istersen
Emporio Armani püskürt, gene kimse yok.
*
Dünya lideri hoşgeldiniz yazılı pankartlar asarlardı. Dünya lideri
yazılı forma hediye ederlerdi. Reklam panolarına asrın lideri
yazarlardı. Çocuklara ismini verirlerdi, çiçeklere, hurmaya, sazana
ismini verirlerdi. Fahri doktora verirlerdi. Nobel Barış Ödülü'ne
aday gösteren köşe yazarları bile vardı. Şimdilerde hani?
*
Sadece miting alanlarında değil, etrafını sarıp sarmalayan
yalakalarda da tenhalık var.
*
Suratına bakın lütfen, suratına.
Anket sonuçları orada yazıyor.
Bitkin.
Bıkkın.
Heyecansız.
Hatta şaşkın.
Tek parti döneminde okudum falan diyor, prompter durunca kilitlenip
kalıyor, zihnen darmadağın.
*
Gevrek gevrek gülerek “gündemi ben belirlerim, gündemin
zamanlamasını ben belirlerim, gündemi ben belirleyemezsem başbakan
olamam, eğer gündem konuları birilerinin elinde olursa başbakan
olarak onun peşine takılırsınız” diyordu… Gündemi Muharrem İnce
belirliyor, Meral Akşener belirliyor, hapisteki Selahattin
Demirtaş'ın gündem belirleme gücüyle bile başa çıkamıyor. Siyasi
hayatında ilk kez… Rakiplerinin gölgesinde kalıyor.
*
Yabancı basına bakıyoruz…
Büyüsü bozuldu diyen var.
Havası bozuldu diyen var.
Markası çöktü diyen var.
Habire pohpohlarlardı…
Şimdi “kazanır” diyebilen yok.
*
Yüzde şunu alır, yüzde bunu alır, bilemem.
Bildiğim şu, yönetebilme kabiliyetini kaybetti.
"
“600 yıllık imparatorluğun 90 yıllık reklam arası bitti"
diyorlardı.
Halbuki, bizimki fragmandı...
Senin 16 yıllık Amerikan dizisinde “the end” yazmak üzere!