Yılmaz Özdil 'müstahak' davasında ifade verdi: Sözlerim çarpıtıldı!
Yılmaz Özdil Soma maden faciasının ardından yaptığı konuşma için ifade verdi.
Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, Soma’da 301 madencinin öldüğü
facianın ardından dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın ‘fıtrat‘
demesine tepki olarak kullandığı ‘müstahak‘ ifadesinin yanlış
anlaşıldığını ve sözlerinin saptırıldığını savundu.
Özdil, Soma faciasında 1800’lerden bu yana dünyadaki örnekleri
sıralayıp ”Bunlar sürekli olan şeyler, bu işin fıtratında bu var”
diyen Erdoğan’ı eleştirmişti. O dönem Hürriyet’te yazan Özdil, Halk
TV yayınında ”Şimdi Tayyip Erdoğan çıkıp, bunların ölmesi normal
falan diyor. Dolayısıyla, ben başbakana katılıyorum, yani bu olan
biten gayet normaldir, hatta müstahaktır bile denilebilir, hepimizi
çok daha büyük facialar beklemektedir, Kraliçe Victoria’nın istifa
etmesi gerekir” demişti.
3 AYDAN 2 YILA HAPSİ İSTENİYOR
Bunun üzerine ‘Kişinin hatırasına hakaret‘ suçlamasıyla üç aydan
iki yıla kadar hapsi istenen Yılmaz Özdil, bugün Anadolu 16. Asliye
Ceza Mahkemesi’nde ifade verdi.
Özdil, savunmasında “Ölen işçiler AKP’nin parayla mitinge taşıdığı
işçilerdir, olan biten müstahaktır denilebilir sözlerim bütün bir
konuşmanın içinden ayıklanarak ve saptırılarak suç duyurusuna konu
edilmiştir. Konuşmam bir bütün kapsamında incelendiğinde suç işleme
kastım olmadığı aksine yaşanan bu elim olaya karşı yaşadığım üzüntü
çok net anlaşılacaktır” dedi.
ZORLA MİTİNGE GÖTÜRÜLMELERİNİ ELEŞTİRDİM
Ölenlerin hatırasına hakaret etmek gibi bir kastının olmadığını
ifade eden Özdil, “İşçi kardeşlerimin maalesef hükumet tarafından
yaratılan ekonomik kıskaç içinde 3-5 kuruş paraya, güvencesi
olmayan madenlerde çalışmaya zorlandığı, işçilerin patronlarının
hükümete yaranmak amacıyla hükumet yetkileri tarafından maddi
menfaat sağlanarak zorla otobüslere doldurulup AKP mitinglerine
götürüldüğünü eleştirdim. Konuşmamdan böyle bir anlam çıkarılmaya
çalışılmasını kabul etmiyorum. Beraatımı talep ederim” şeklinde
yazılı savunma sundu.
Yılmaz’ın ifadesi yargılamanın yapıldığı Ankara 28. Asliye Ceza
Mahkemesi’ne gönderildi.