09 Oca 2011 15:45
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:56
YILMAZ ÖZDİL KÖŞE YAZISINI OKUTMAK İÇİN NASIL BİR CİNLİK YAPTI?
Allah bilir, tüketiciyi kandırıyor diye bi dava da bana patlatırlar şimdi.
Kanuni
Hukuk hakkında ahkâm kesmek için, hukuktan önce aritmetikten bahsetmek gerekiyor sanırım.
Ortalama insan, ortalama hızla okuduğunda, okuduğunun yüzde 60’ı aklında kalır... Anlamayı, akılda tutmayı boşverip, sadece okursa, dakikada 120 kelime okur.
1 milyon
346 bin 857
1 milyon 346 bin 858
1 milyon 346 bin 859 gibi, kelime okumak yerine, çok haneli sayı saymaya başladığında, hızı yarı yarıya azalır... Dakikada ortalama 60’a düşer.
Yani?
Yargıtay’da bekleyen 1 milyon 800 bin dosya var. Bırak içini açıp okumayı, o dosyaları tek tek saymaya kalksan bile, günde 8 saatten, hafta sonu tatilleri hariç...
3 ay tutuyor!
Çünkü...
10 kişiden 1’i mahkemelik.
Türkiye’de herkes birbirini “Seni mahkemelerde sürüm sürüm süründüreceğim” diye tehdit ediyor... Sonra herkes merak ediyor, bu mahkemelerde niye bu kadar dava birikiyor?
Memleketi satıyorlar, gıkın çıkmıyor, tarlana alt tarafı inek giriyor, bütün köye dava açıyorsun emmioğlu!
Bayramda herkes birbirinin elini öpüyor, kucaklaşıyor, baba bi ölüyor, iki tane kıytırık halı için bütün sülale mahkemelik...
Ev mev kaldıysa, miras davası, kan davasına dönüyor.
“Bunak bu” diye anasını dava eden evlat mı ararsın, “Üç aylığımı çaldı” diye evladına dava açan baba mı... Kayınçoyla kaçan yenge, baldızı düdükleyen enişte, gerdekten önce takılarla araziye uyan gelin, karanlıktı fark etmedim ayaklarıyla kayınvalideye takan damat meselesine hiç girmeyeyim... “Aile” ansiklopedisi yazmaya kalksan, 700 bin cilt çıkar Yargıtay’dan.
Klima aldım soğutmuyor, Yargıtay’a... Soba aldım ısıtmıyor, Yargıtay’a... Vay efendim tampon çizildi, doooğru Yargıtay’a... Sanırsın kaportacıdır Hasan Gerçeker.
Kalorifer az yandı çok yandı dalgasına, bütün apartman birbirini dava ediyor. Şahitlik yapan kapıcıyı işten attılar, Yargıtay’a gitti. Geçenlerde apartman yöneticisi komşuları vurdu mesela, ölenler mezarlık, kalanlar Yargıtay’lık...
Borcunu ödemedi bu adi herif, Yargıtay’a... Ödedim ben o şerefsize, Yargıtay’a.
Banka kredi kartı veriyor, herkes alıyor, kredi kartı için üç lira kesiliyor, bütün mudiler bankaya dava açıyor, banka bütün mudilere dava açıyor, hadi bakalım Yargıtay’a.
Adam çocuk peydahlıyor kadından, sonra salağa yatıyor, matizdim hatırlamıyorum diyor, çocuğun babasının kim olduğunu Yargıtay’a soruyorlar. Nafaka desen, kafadan Yargıtay’a.
Bu memlekette, erkekken kadın olmak için cihazı kestirmen bile yetmiyor abi... Kestirmeden önce dava açıp, kazanman gerekiyor. Kazandın kazandın... Kazanamadın, Yargıtay’a intikal ediyor. Yok eğer, dava açmadan kestirdiysen, bu sefer dava açıp “delil”i göstermen gerekiyor. “Delil”i sakladın sakladın... Saklamadın, Yargıtay’a intikal ediyor. Yok eğer, kadınken erkek olmak istiyorsan, zaten Yargıtay’a intikal ediyor.
Beş kişinin gırtlağını kesip “Bi saniye izah edeyim hâkim bey” diyen adamı biliyorum ben... Katil bu kadar yüzsüz olunca, izah bi saniye sürüyor ama, dava 20 sene!
Bakın, 188 kişiyi domuz bağıyla katledip, oturma odasına gömenlerin avukatı televizyona çıktı, “Velev ki, suçlu bile olsalar, mağdurdurlar” dedi. Bu pişkinlikle dava biter mi arkadaş...
İşadamına dava açıyorlar, 78 milyar dolarlık... Hâkim alıyor, ayda 2 bin lira maaş... Hâkimin psikolojini düzeltip dosyaya hâkim olması zaten 6 ay sürüyor.
Gak dedi, hakaret davası, guk dedi, manevi tazminat davası.
İmam-cemaat misali... Bu ahalinin başbakanı, dünyanın en çok dava açan başbakanı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Milli Kütüphanesi’nde sadece 1 milyon 200 bin kitap var, en kalını bin sayfa... Yargıtay’da 1 milyon 800 bin dosya var; bazıları 55 bin sayfa!
Uzatmayayım.
Beş dakka durun da...
Yargıtay nefes alsın birader.
NOT:
Diyebilirsiniz ki, başlıktaki “Kanuni” yazının içinde yok... Başlığa “kanun” yazsam, dangozlar okumaz. Belki Muhteşem Süleyman’ı yazdığımı sanıp, okurlar diye öyle yazdım. Allah bilir, tüketiciyi kandırıyor diye bi dava da bana patlatırlar şimdi
Yılmaz Özdil/Hürriyet
Hukuk hakkında ahkâm kesmek için, hukuktan önce aritmetikten bahsetmek gerekiyor sanırım.
Ortalama insan, ortalama hızla okuduğunda, okuduğunun yüzde 60’ı aklında kalır... Anlamayı, akılda tutmayı boşverip, sadece okursa, dakikada 120 kelime okur.
1 milyon
346 bin 857
1 milyon 346 bin 858
1 milyon 346 bin 859 gibi, kelime okumak yerine, çok haneli sayı saymaya başladığında, hızı yarı yarıya azalır... Dakikada ortalama 60’a düşer.
Yani?
Yargıtay’da bekleyen 1 milyon 800 bin dosya var. Bırak içini açıp okumayı, o dosyaları tek tek saymaya kalksan bile, günde 8 saatten, hafta sonu tatilleri hariç...
3 ay tutuyor!
Çünkü...
10 kişiden 1’i mahkemelik.
Türkiye’de herkes birbirini “Seni mahkemelerde sürüm sürüm süründüreceğim” diye tehdit ediyor... Sonra herkes merak ediyor, bu mahkemelerde niye bu kadar dava birikiyor?
Memleketi satıyorlar, gıkın çıkmıyor, tarlana alt tarafı inek giriyor, bütün köye dava açıyorsun emmioğlu!
Bayramda herkes birbirinin elini öpüyor, kucaklaşıyor, baba bi ölüyor, iki tane kıytırık halı için bütün sülale mahkemelik...
Ev mev kaldıysa, miras davası, kan davasına dönüyor.
“Bunak bu” diye anasını dava eden evlat mı ararsın, “Üç aylığımı çaldı” diye evladına dava açan baba mı... Kayınçoyla kaçan yenge, baldızı düdükleyen enişte, gerdekten önce takılarla araziye uyan gelin, karanlıktı fark etmedim ayaklarıyla kayınvalideye takan damat meselesine hiç girmeyeyim... “Aile” ansiklopedisi yazmaya kalksan, 700 bin cilt çıkar Yargıtay’dan.
Klima aldım soğutmuyor, Yargıtay’a... Soba aldım ısıtmıyor, Yargıtay’a... Vay efendim tampon çizildi, doooğru Yargıtay’a... Sanırsın kaportacıdır Hasan Gerçeker.
Kalorifer az yandı çok yandı dalgasına, bütün apartman birbirini dava ediyor. Şahitlik yapan kapıcıyı işten attılar, Yargıtay’a gitti. Geçenlerde apartman yöneticisi komşuları vurdu mesela, ölenler mezarlık, kalanlar Yargıtay’lık...
Borcunu ödemedi bu adi herif, Yargıtay’a... Ödedim ben o şerefsize, Yargıtay’a.
Banka kredi kartı veriyor, herkes alıyor, kredi kartı için üç lira kesiliyor, bütün mudiler bankaya dava açıyor, banka bütün mudilere dava açıyor, hadi bakalım Yargıtay’a.
Adam çocuk peydahlıyor kadından, sonra salağa yatıyor, matizdim hatırlamıyorum diyor, çocuğun babasının kim olduğunu Yargıtay’a soruyorlar. Nafaka desen, kafadan Yargıtay’a.
Bu memlekette, erkekken kadın olmak için cihazı kestirmen bile yetmiyor abi... Kestirmeden önce dava açıp, kazanman gerekiyor. Kazandın kazandın... Kazanamadın, Yargıtay’a intikal ediyor. Yok eğer, dava açmadan kestirdiysen, bu sefer dava açıp “delil”i göstermen gerekiyor. “Delil”i sakladın sakladın... Saklamadın, Yargıtay’a intikal ediyor. Yok eğer, kadınken erkek olmak istiyorsan, zaten Yargıtay’a intikal ediyor.
Beş kişinin gırtlağını kesip “Bi saniye izah edeyim hâkim bey” diyen adamı biliyorum ben... Katil bu kadar yüzsüz olunca, izah bi saniye sürüyor ama, dava 20 sene!
Bakın, 188 kişiyi domuz bağıyla katledip, oturma odasına gömenlerin avukatı televizyona çıktı, “Velev ki, suçlu bile olsalar, mağdurdurlar” dedi. Bu pişkinlikle dava biter mi arkadaş...
İşadamına dava açıyorlar, 78 milyar dolarlık... Hâkim alıyor, ayda 2 bin lira maaş... Hâkimin psikolojini düzeltip dosyaya hâkim olması zaten 6 ay sürüyor.
Gak dedi, hakaret davası, guk dedi, manevi tazminat davası.
İmam-cemaat misali... Bu ahalinin başbakanı, dünyanın en çok dava açan başbakanı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Milli Kütüphanesi’nde sadece 1 milyon 200 bin kitap var, en kalını bin sayfa... Yargıtay’da 1 milyon 800 bin dosya var; bazıları 55 bin sayfa!
Uzatmayayım.
Beş dakka durun da...
Yargıtay nefes alsın birader.
NOT:
Diyebilirsiniz ki, başlıktaki “Kanuni” yazının içinde yok... Başlığa “kanun” yazsam, dangozlar okumaz. Belki Muhteşem Süleyman’ı yazdığımı sanıp, okurlar diye öyle yazdım. Allah bilir, tüketiciyi kandırıyor diye bi dava da bana patlatırlar şimdi
Yılmaz Özdil/Hürriyet