27 Eyl 2021 07:09 Son Güncelleme: 27 Eyl 2021 09:50

Yılmaz Özdil Cumhurbaşkanı adayını açıkladı! ‘Aday olursa yıkar geçer...’

Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını açıklayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e teşekkür eden gazeteci Yılmaz Özdil, "Aday gösterilirse açık ara kazanacağını düşündüğüm bir adayım var" diye konuştu.

Yılmaz Özdil, Bizim TV'de Lale Özan Arslan'ın sorularını yanıtladı. Özdil, gündemdeki konularla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“ALİ ERBAŞ ANAYASA’YA AYKIRI DAVRANIYOR”

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş için Özdil, “Görevdeyken Diyanet İşleri teşkilatını siyasete bulaştıran ilk kişi. Bana sorarsanız Ali Erbaş'ın yaptığı Anayasa'ya aykırı bir şey. Çünkü aynı zamanda Diyanet İşleri teşkilatımız anayasal bir kurumdur. Diyanet İşleri teşkilatımızın yapısı Anayasa'da yazar. Ali Erbaş buna aykırı davranıyor. Tarihimiz boyunca Diyanet İşleri teşkilatına siyaseti sokan ilk kişidir” dedi.

“HAÇLI SEFERLERİ BİLE İSLAM'A BU ZİHNİYET KADAR ZARAR VERMEDİ”

Mil-Diyanet Sen üyelerinin kendisini hakaret, tehdit ve ”Cenaze namazı kılınmasın, dualar okunmasın” gibi sözlerle hedef almasına değinen Özdil, şöyle konuştu:

“Bunu söylemek ahlaksızlık. Bana sorarsanız Haçlı Seferleri bile İslam dinine bu zihniyet kadar zarar vermedi. Açıkça yalan söylüyorlar, iftira ediyorlar, ölüm tehdidinde bulunuyorlar, terör örgütlerine hedef gösteriyorlar.

Biz bunlardan korkar mıyız? Vız gelir tırıs gider. Ama yaptıkları suç. Bana Türkiye'nin sayısız coğrafyasından çalıştıkları camilerin, görev yaptıkları müftülüklerin isimlerini, adreslerini vererek sayısız din adamından mesaj geldi.

Diyanet teşkilatımız 140 bin çalışandan oluyor. Çeşitli vesilelerle imam sıfatı taşıyan belki 2 milyon insan var. Adında diyanet olan bu sendikanın üye sayısı bin falan.

Bu tür provokatif açıklamalarla insanları tahrik eden, toplumu kin ve nefrete sevk eden bu tür açıklamalarla aslında üye sayılarını artırmaya çalışıyorlar. Ali Erbaş'ın ya da Tayyip Erdoğan'ın gözüne girmeye çalışıyorlar.

Burada din düşmanlığı söz konusu değil çünkü yazının dinle bir alakası yok. ‘Ali Erbaş'a karşıysan din karşıtısın' diyorlar. Bu aslında dini, İslam'ı hiç anlamadıklarını gösteriyor. Aslında bu bir zihniyettir. Ali Erbaş etrafında oluşan laiklik karşıtı bir cereyanın vücut bulmuş hali.

Türkiye'de kutuplaşma söz konusu değil. Çünkü cumhuriyet var olduğundan beri var olan bir tercih aslında bu. Bu tür insanlar, aslında Mustafa Kemal Atatürk ve Kuva-yi Milliye hakkında idam fetvası veren Mustafa Sabri'den yana. Şeyhülislam Dürrizade Abdullah'tan yana, İskilipli Atıf'tan yana…Ben ve bizim gibiler Börekçizade Rıfat'tan yana.

“ORTADA BİR KUTUPLAŞMA YOK, YÜZYILLIK BİR TERCİH VAR”

Bizim tercihimiz Denizli müftüsü kahramanımız Ahmet Hulusi efendi…Ortada bir kutuplaşma yok, yüzyıllık bir tercih var. Atatürk'e lanet okuyan Ali Erbaş bu tercihteki safını belli etmiş bir adam.

Ali Erbaş'ı bugüne kadar görev yapan Diyanet İşleri başkanlarının tamamından bu yüzden ayırıyorum. Bugüne kadar görev yapan Diyanet İşleri başkanlarımızdan sonradan milletvekili de olan hiçbiri görev yaptıkları dönemde Diyanet İşleri teşkilatımızı, camilerimizi bir partinin borazanı yapmadı.

Ali Erbaş bunu yapan kişidir. Ali Erbaş, Atatürk'e lanet okuduğu İstanbul'a, Atatürk olmasaydı İngiliz vizesiyle giderdi.

Bizim cenaze namazımızı kılacak, sayısız namuslu yurt sever, Börekçizade Rıfat'ın, Ahmet Hulusi efendinin takipçisi, Anadolu fetvasını vermiş din adamları var. Beni cemevinden kaldırırlar, arkamdan da saz çalarlar, mis gibi giderim.”

“CHP'NİN AĞZINI AÇMAMASI TARİHİ BİR UTANÇ”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin AK Partililerce dile getirilen ‘laikliğin anayasadan kaldırılması’ talepleri ve kendisini hedef alan Mil-Diyanet Sen üyeleri hakkında yaptığı açıklamaya teşekkür ettiğini ifade eden Özdil, şu ifadeleri kullandı;

“Devlet Bahçeli'nin açıklamasında ‘Görüşlerine katılırsın, katılmazsın, laiklik Türkiye cumhuriyeti için hayati bir şeydir' diyor. Laiklikle ilgili Devlet Bahçeli açıklama yaparken, CHP'nin ağzını açmaması yine tarihe kaydettiğimiz, tarihe kaydedilmesi gereken bir utançtır.

Laiklik, aslında Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan her yurttaş için olmazsa olmaz açıklamadır. Laiklikle ilgili saçma sapan tartışmalar çıkınca AKP adına Ömer Çelik, ‘Laiklik tartışılamaz' dedi. AKP bu kadar net bir çizgiyle ortaya koyuyor, CHP yönetimi gıkını çıkaramıyor.”

“AT YARIŞI SPİKERİ GİBİ MUHALEFETTEN VAZGEÇİN”

Muhalefetten yapılan ‘AKP bizi farklı mecralara çekmek istiyor' açıklamalarını ‘Tarih boyunca beceriksiz bütün partilerin argümanıdır' diye eleştiren Özdil, şöyle devam etti:

“Kardeşim gündemi sen belirle o zaman. Armut gibi oturacağına gündemi sen belirle. At yarışı spikeri gibi var olan şeyleri söylemek siyaset olamaz. At yarışı gibi muhalefetten vazgeçmek lazım. Gündemi sen belirleyeceksin.

Tayyip Erdoğan,' Gündem belirlemek benim işim, gündemi belirlemezsem ben ne işe yarıyorum' dedi. Toplumun senin açıklamalarını ve gündemini konuşmasını sağlamaktır siyaset.

Sedat Peker'in toplum tarafından saniye saniye, kelime kelime takip edilen gündemleri var. Bari bunu gündeme oturtun, o da yok. AKP'nin bakanı ‘hırsız çuvalı' dedi. Muhalefetin belirlemesi gereken gündemi AKP'li bakan verdi. Onu bile yapmadılar.

Sen yoksa gündem mi oluşturmak istemiyorsun? Böyle iyi mi oluyor? AKP orada ve muhalefette sen varsın, Hacivat-Karagöz gibi güzel mi oluyor? Bu statüko iyi mi?

“AKP SEÇİMİ MÜLTECİ MESELESİ YÜZÜNDEN DE KAYBETTİ”

Afganistan ile ilgili niye gündem oluştur muyorsun? Suriyelilerle ilgili niye gündem oluştur muyorsun? Sokaktayım, toplumun gündemi bu. Suriyeli mülteci meselesi toplumun yakıcı gündemi.

Özellikle de AKP'ye oy veren seçmenin aslında daha çok gündemi. İstanbul seçimini kaybetme sebeplerinden biri de bu. Suriyelileri toplayıp şehirlere salınca, daha çok AKP seçmenlerinin yaşadığı ilçelere yerleştiler.

CHP'nin ağırlıklı olarak seçmeninin bulunduğu yerlerde kaçak mülteci az…AKP'ye oy veren kitle bu mülteci meselesinden çok rahatsız olduğu için AKP İstanbul’u bile kaybetti. Bunu bile gündeme getirmiyor, sonra ‘AKP bizi gündem tuzağına çekmek istiyor' diyorlar.

Zincir marketlere sardı şimdi AKP. Fahiş fiyatlar var, çarşı pazar yanıyor. AKP kendisini sütten çıkmış ak kaşık göstermek için marketleri hedef gösteriyor. Bunu kimse yemiyor. Bari burasını tutun ve gündem yapın. O da yok.

Devlet Bahçeli, laiklik konusunda konuşurken, laiklik konusunda işin bütün muhataplarını uyarırken AKP'nin tuzağına mı düşmüş oluyor? Devlet Bahçeli, AKP'nin tuzağına düştüğü için mi laiklikle ilgili açıklama yapıyor?

Orman yangınlarına göre tarihin en başarısız tarım bakanı var. Ormanlarımız yandı, uçak bile yok. 2019'da İzmir'deki yangında da aynı durumdaydı. Sonrasında sen ne yapıyorsun? Bu konuda işin ucundan tutup bunun mücadelesini verdiğinde AKP'nin tuzağına mı düşmüş oluyorsunuz?”

“EKREM İMAMOĞLU VE YAVAŞ İLE İLGİLİ ÇOK CİDDİ BİR AMBARGO VAR”

Bağımsız medyayı eleştiren Yılmaz Özdil, “Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş ile ilgili çok ciddi bir ambargo var” diyerek şöyle konuştu:

“Mansur Yavaş ödül alırsa onu haber yapıyorlar. Ekrem İmamoğlu'nun yaptığı, vatandaşa dokunduğu inanılmaz çalışmaları var. CHP'ye oy veren bir insan olarak değil, toplumu gözlemleyen bir gazeteci olarak söylüyorum.

Çok başarılı bir belediye başkanı. Ankara'da yıllardır hayatları boyunca İsmet İnönü'den beri CHP'ye oy veren kitle var. Mansur Yavaş, farklı bir siyasi görüşten gelip Millet İttifakı'nın adayı oldu. Ben bu kadar sevdikleri bir belediye başkanı görmedim.

Gerçekten çok başarılı belediye başkanı. Ama haber yok. Eskişehir'i haber olarak görüyor musunuz? Adana'yı görüyor musunuz? Antalya ve Aydın…Topuklu Efe, Aydın tarihine geçecek kadar başarılı bir belediye başkanı.

Muhteşem işler yapıyor. Niye yok? Çünkü bağımsız yayın yapıyoruz ayaklarıyla zamanında ‘Ekmek için Ekmeleddin'i' Atatürkçü aday diye kakalayan kitle, şu anda AKP karşıtı seçmen kitlesini koyun gibi güdüyor.

Adaymış gibi yapıyorlar, seviyormuş gibi yapıyorlar, ağır bir ambargo uyguluyorlar. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'a ambargo uygulanıyor. Ben bunu gazeteci olarak görüyorum. Gazetelerde de görüyoruz.

Ağzıyla kuş tuttuğunda iki santimlik bir haber. Ondan sonra devamlı genel merkez haberleri. Bunu, bağımsız tabir ettiğimiz medya daha önce de yaptı.

“LAİK, CUMHURİYETÇİ, DEMOKRAT SEÇMEN KİTLESİNİ KOYUN GİBİ GÜDÜYORLAR”

Türkiye'de rejimi değiştirmek için AKP bir hamle yaparak ‘Cumhurbaşkanını halk seçecek' dedi. CHP o dönem bir anket yaptı. Bu anket içerisinde 12 kişilik bir isim listesi vardı. Orada ezici bir çoğunlukla Yılmaz Büyükerşen çıktı. Bu karar 2 tane genel başkan yardımcısı tarafından Eskişehir'e ve basına bildirildi. Eskişehir'de bir basın toplantısı yapılacağını söylediler.

Basına da alttan söylediler. ‘Yılmaz Büyükerşen adayımız oluyor, genel başkan orada açıklayacak' dediler. Bütün basın oraya oturdu. Herkes açıklamayı bekledi ama açıklama yapılmadı. Herkes şoke oldu.

Ertesi gün Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Adayımız Ekmeleddin İhsanoğlu' dedi…Oradan beri toplumun eğitimli, laik, cumhuriyetçi, demokrat seçmen kitlesini medya üzerinden koyun gibi güdüyorlar.

“TOPLUMU FECİ BİR YERE SÜRÜKLÜYORLAR”

Ekmeleddin İhsanoğlu'nu ambalajlayan kitle, şu anda toplumu feci bir yere sürüklüyor. Ben yurttaş ve gazeteci olarak uyarıyorum. AKP'nin gidecek hali kalmadı. Yönetemediğini kendisi de görüyor…Asrın liderimizin tekrar seçimi kazanmasının bir tek yolu var. Ben bu bağımsız medyanın toplumu o yola sürüklediğini görüyorum ve uyarıyorum.”

“BENİM CUMHURBAŞKANI ADAYIM BELLİ”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ‘Cumhurbaşkanlığına aday değilim, başbakanlığa adayım' açıklamalarına değinen Özdil, Akşener'e teşekkür ederek, kendisinin cumhurbaşkanı adayını da tarif etti. Özdil, bu konuda şunları söyledi:

“Benim Yılmaz Özdil olarak aday gösterilirse açık ara kazanacağını düşündüğüm bir adayım var. Bu benim adayım. Toplumdaki karşılığı açısından baktığımda bu kişi aday olursa yıkar geçer, açık ara…

Benim mesleğimde 40 sene oldu, ben sadece halk için yazarım. Yurttaş olmaktan onur duyduğum toplumla bir arada yaşarım…Gözlemlerimin ışığına diyorum ki, bir kişi var, olursa bana göre açık ara kazanır…

Aday olursa kesinlikle seçimi kaybedeceğini bildiğimiz bir aday da var. Halkın istediği adayı göstermek, partilerin görevidir.

“MERAL AKŞENER TARİHİ SORUMLUĞUNU YERİNE GETİRDİ”

Meral Akşener, tarihi sorumluluğunu yerine getirdi. Ben yurttaş olarak kendisine teşekkür ediyorum. Meral Akşener ve İYİ Parti, parlamenter rejimden yana tarihi bir tavır aldı ve tarihi bir çağrıda bulundu. Ben yurttaş olarak kendilerine teşekkür ederim.

“CHP'LİLER TARİHİ BİR KAVŞAKTA”

CHP milletvekillerine, il başkanlarına, belediye başkanlarına, delegelerine tarihi bir kavşakta, tarihi bir görev düşüyor. Herkesin, özellikle CHP'de görev alan herkesin Mustafa Kemal Atatürk ve Kuva-yi Milliye'ye yakışır bir karar vermesi lazım. Kendisini değil, vatanı milleti düşünen karardan yana olması lazım.

Bu siyasi atmosferde isim telaffuz etmenin çok erken olduğunu görüyorum. CHP'nin veya Millet İttifakı'nın adayı belli olacaksa henüz çok erken.

Bana göre halkın içinde var olan, halkta karşılığı bulunan kişinin aday olması lazım.”

“MUHALEFET DOĞRU ADAY ÇIKARIRSA…”

“Erdoğan koltuğu sorunsuz bir şekilde bırakır mı?” sorusunu yanıtlayan Özdil, “Kaybetmemek için her şeyini yapacaktır. Son belediye seçiminde olduğu gibi muhalefet doğru aday çıkarırsa, sandıkları doğru tutarsa, bağımsız tabir edilen medyamız kalemini satmazsa, AKP'nin seçim kazanma ihtimali yok. AKP'nin seçim kazanması için bir tek yol var. AKP'nin kazanacağı aday çıkarılsın diye bağımsız medyada bir çaba görüyorum” dedi.