07 Oca 2014 10:47 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:51

Yılmaz Özdil CHP'nin yeni liderini yazdı! Adam gibi adam!

Yılmaz Özdil bugünkü yazısında CHP'ye lider olabilecek yeni ismi yazdı.

Zaman gazetesi yazarı Nuriye Akman mitingine katıldığı Mustafa Sarıgül hakkında bir yazı kaleme aldı ve bir lider portresi ortaya koyma çalıştı. Akman yazısında "Sarıgül, otobüsün hareketinden önce Şişli Belediyesi’ndeki dünya liderleriyle çekilen fotoğraflarla donatılmış odasında neşeli anekdotlar aktardı. “Karşınızda bir dünya lideri var” demek istiyor gibiydi." ifadelerini kullandı.

HÜRRİYET SARIGÜL'DEN UMUDU KESMİŞ
Zaman yazarı Sarıgül'ü parlatadursun usta köşe yazarı Yılmaz Özdil asıl lider potansiyelli umudunu çoktan bulmuş. Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil bugünkü köşesinde "Adam" başlıklı bir yazı yazdı. Özdil yazısında, CHP'nin lider arayışına tam karşılık gelen Metin Feyzioğlu'nun hayat hikayesini yazdı. Bu yazının ardından sosyal medyada Hürriyet'in Sarıgül'den umudu kestiği yorumları yapıldı.

ADAM GİBİ ADAM
Neredeyse bir kahramanın doğuşu hikayelerini andıran bir hayata sahip Feyzioğlu'nun yaşadıklarını kaleme alan Özdil, onun için "Adam gibi adam kalmayı başaran adam." ifadelerini kullanmış.

İşte Yılmaz Özdil'in Feyzioğlu hakkında yazdığı yazıdan bir bölüm:

Dede, hukuk profesörüdür. Aynı zamanda, siyasi tarihimize damgasını vurmuş efsane karakterlerden biridir. Dolayısıyla, ağır konukların ağırlandığı bir evde, memleket meselelerinin tartışıldığı, devamlı hukuk konuşulan sofralarda büyür. Oturdukları yemek masasının yarısına kadar örtü örtülür. Niye derseniz? Öbür yarısında daktilo ve kitaplar durur. Salon zaten, duvardan duvara, devasa bir kütüphanedir. İçerde ayrıca iki kitap odası daha vardır. Büyüdüğü, şekillendiği atmosfer, budur. Varlıklı ailedir ama...

İlkeler paradan çok daha önemlidir. Bir gün mesela, beş arkadaş, eve taksiyle dönmeye karar verirler. Belediye otobüsüyle gitsek, aynı paraya denk gelecek diye düşünürler. Binerler, arkadaşları tek tek iner, en son kendisi iner. Eve girer. Babada bi kanş surat... Meğer, taksiden indiğini camdan görmüştür. "Böylesi daha hesaplı oldu" demesine fırsat kalmadan, fırçayı yer: "Oğlu taksilerde geziyor dedirtiyorsun, farkında mısın!"

Dede'yi biraz daha izah etmek gerekirse... Kalp krizinden hastanede yatarken, oğlu okusun diye defterine vasiyet gibi mektuplar yazar. Bir tanesinde şöyle der: "Büyük adam olmaya sakın özenme, büyük adam olmak kolaydır, adam olmak zordur, sen onu başar.",

Üniversitede okurken... Vade dolar, dede vefat eder. O gece yarısı eve gelir. Odasına kapanır. Kapıyı kilitler. Saatlerce, borçlar hukuku nedensellik bağı teorilerini çalışır.

Çünkü, kendi kendine söz vermiştir, babamı kaybettiğim gün bile derslerime ara vermeyeceğim, çalışacağım demiştir. "En zor anımda çalışabilirsem, her zaman çalışabilirim" diye düşünmüştür.

Kendisini, kendisine ispatlamıştır. Bugün, en kritik anlarda, soğukkanlı kalabilmesinin temelinde, bu sarsılmaz disiplin vardır. Ooff, of. Babayla ölene kadar görüşürler. Geç buldum, çabuk kaybettim misali, baba 55 yaşında vefat eder.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirir. Profesör olur. Diplomasını aldığı hukuk fakültesine dekan olur. Ankara Barosu Başkanı seçilir. Türkiye Barolar Birliği Başkanı seçilir. Eli ekmek tutana kadar, kundakta geldiği evde, dedesinin evinde yaşar.

Unutmadan ilave edeyim; babasının varlığını öğrendikten sonra bile, dedeye baba, anneanneye anne demeye devam eder.

Bu Evet, Metin Feyzioğlu o.

Büyük adam olmaya özenen zihniyet cücelerinin ülkesinde...

Adam gibi adam kalmayı başaran adam.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ