Yılmaz Özdil CHP'nin yeni liderini yazdı! Adam gibi adam!
Yılmaz Özdil bugünkü yazısında CHP'ye lider olabilecek yeni ismi yazdı.
Zaman gazetesi yazarı Nuriye Akman mitingine katıldığı Mustafa
Sarıgül hakkında bir yazı kaleme aldı ve bir lider portresi ortaya
koyma çalıştı. Akman yazısında "Sarıgül, otobüsün hareketinden önce
Şişli Belediyesi’ndeki dünya liderleriyle çekilen fotoğraflarla
donatılmış odasında neşeli anekdotlar aktardı. “Karşınızda bir
dünya lideri var” demek istiyor gibiydi." ifadelerini kullandı.
HÜRRİYET SARIGÜL'DEN UMUDU KESMİŞ
Zaman yazarı Sarıgül'ü parlatadursun usta köşe yazarı Yılmaz Özdil
asıl lider potansiyelli umudunu çoktan bulmuş. Hürriyet yazarı
Yılmaz Özdil bugünkü köşesinde "Adam" başlıklı bir yazı yazdı.
Özdil yazısında, CHP'nin lider arayışına tam karşılık gelen Metin
Feyzioğlu'nun hayat hikayesini yazdı. Bu yazının ardından sosyal
medyada Hürriyet'in Sarıgül'den umudu kestiği yorumları
yapıldı.
ADAM GİBİ ADAM
Neredeyse bir kahramanın doğuşu hikayelerini andıran bir hayata
sahip Feyzioğlu'nun yaşadıklarını kaleme alan Özdil, onun için
"Adam gibi adam kalmayı başaran adam." ifadelerini kullanmış.
İşte Yılmaz Özdil'in Feyzioğlu hakkında yazdığı yazıdan bir
bölüm:
Dede, hukuk profesörüdür. Aynı zamanda, siyasi tarihimize damgasını
vurmuş efsane karakterlerden biridir. Dolayısıyla, ağır konukların
ağırlandığı bir evde, memleket meselelerinin tartışıldığı, devamlı
hukuk konuşulan sofralarda büyür. Oturdukları yemek masasının
yarısına kadar örtü örtülür. Niye derseniz? Öbür yarısında daktilo
ve kitaplar durur. Salon zaten, duvardan duvara, devasa bir
kütüphanedir. İçerde ayrıca iki kitap odası daha vardır. Büyüdüğü,
şekillendiği atmosfer, budur. Varlıklı ailedir ama...
İlkeler paradan çok daha önemlidir. Bir gün mesela, beş arkadaş,
eve taksiyle dönmeye karar verirler. Belediye otobüsüyle gitsek,
aynı paraya denk gelecek diye düşünürler. Binerler, arkadaşları tek
tek iner, en son kendisi iner. Eve girer. Babada bi kanş surat...
Meğer, taksiden indiğini camdan görmüştür. "Böylesi daha hesaplı
oldu" demesine fırsat kalmadan, fırçayı yer: "Oğlu taksilerde
geziyor dedirtiyorsun, farkında mısın!"
Dede'yi biraz daha izah etmek gerekirse... Kalp krizinden hastanede
yatarken, oğlu okusun diye defterine vasiyet gibi mektuplar yazar.
Bir tanesinde şöyle der: "Büyük adam olmaya sakın özenme, büyük
adam olmak kolaydır, adam olmak zordur, sen onu başar.",
Üniversitede okurken... Vade dolar, dede vefat eder. O gece yarısı
eve gelir. Odasına kapanır. Kapıyı kilitler. Saatlerce, borçlar
hukuku nedensellik bağı teorilerini çalışır.
Çünkü, kendi kendine söz vermiştir, babamı kaybettiğim gün bile
derslerime ara vermeyeceğim, çalışacağım demiştir. "En zor anımda
çalışabilirsem, her zaman çalışabilirim" diye düşünmüştür.
Kendisini, kendisine ispatlamıştır. Bugün, en kritik anlarda,
soğukkanlı kalabilmesinin temelinde, bu sarsılmaz disiplin vardır.
Ooff, of. Babayla ölene kadar görüşürler. Geç buldum, çabuk
kaybettim misali, baba 55 yaşında vefat eder.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirir. Profesör olur.
Diplomasını aldığı hukuk fakültesine dekan olur. Ankara Barosu
Başkanı seçilir. Türkiye Barolar Birliği Başkanı seçilir. Eli ekmek
tutana kadar, kundakta geldiği evde, dedesinin evinde yaşar.
Unutmadan ilave edeyim; babasının varlığını öğrendikten sonra bile,
dedeye baba, anneanneye anne demeye devam eder.
Bu Evet, Metin Feyzioğlu o.
Büyük adam olmaya özenen zihniyet cücelerinin ülkesinde...
Adam gibi adam kalmayı başaran adam.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN
TIKLAYINIZ