Yılmaz Özdil CHP adaylarını Halk TV reklamlarına benzetti!
Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil bu sefer hem CHP'yi, hem sadece CHP'li olduğu için adaylara oy verecek CHP'lileri kızdıracak.
CHP'nin yerel seçimlerdeki seçim stratejisini ti'ye alan Yılmaz
Özdil, bir çok yerde adayların CHP'li olmadığını, mesela Hatay'da
Atatürkçülerin AK Parti'ye oy vereceğini yazdı..
Hemen hemen her bölgede adayların CHP dışından olduğunu ama bizzat
CHP seçmeni olduğunu söylediği Nasuh Mahruki'nin İşçi Partisi üyesi
olduğu gerekçesiyle aday gösterilmediğini yazan Özdil'in bu yazısı
çok konuşulacak...
İşte CHP'yi çok kızdıracak o yazı...
KADERİN OY'UNU
Kılıçdaroğlu’nun bir numaralı destekçisi olan ve MHP’lilerden oldum
olası nefret eden Rahşan Ecevit, ikametgâh adresi Ankara’da
bulunduğu için, MHP’li adaya oy vermek zorunda... Kaderin oy’unu
yani!
CHP'YE DİYE ERBAKAN'A OY VERMEK ZORUNDA
İstanbul’da dededen CHP’li arkadaşım var, balkonunda 365 gün
Atatürk posteri durur, oturduğu yer itibariyle, Erbakan’a oy vermek
zorunda.
(Bilmiyorum, CHP’li Erbakan’ın seçim afişini gördünüz mü?
Başparmağını kaldırarak, Milli Görüş pozu vermiş. Pek beğendim.
Balkonuna, Atatürk posterinin yanına asması için arkadaşıma
gönderdim.)
HATAY'DA CHP'LİLER AKP'LİYE OY VERECEK
Atatürk deyince aklıma geldi.
AKP’liler hep, Mustafa Kemal yaşasaydı AKP’ye oy verirdi diye alay
eder... Hayaldi, gerçek oldu. Hatay’da yaşayan Atatürkçü CHP’liler,
AKP’liye oy vermek zorunda.
MAALESEF
İzmir Alsancak sakinleri...
Adı üstünde al-sancak.
Maalesef, Türk bayrağını teferruat olarak gören birine oy vermek
zorundalar.
(Halk tv’deki üçüncü sınıf pazarlama reklamlarına benziyor, CHP’nin
adayları... Sen, memleket nereye gidiyor diye seyrediyorsun, onlar
fırsat bu fırsat diyor, araya korniş reklamı sokuşturuyor. Sen, ne
olacak bu ülkenin hali diye endişeleniyorsun, onlar araya
sıkıştırıp, hortum satmaya çalışıyor.)
NASIL OLSA OY VERMEK ZORUNDA DİYE DÜŞÜNÜYOR
(Nasıl olsa bunlar beni seyretmek zorunda, gidecek yerleri yok,
nasıl olsa bunlar bana oy vermek zorunda diye düşünüyor... Senin
beğenip beğenmemen önemli değil, tabure bile koysam, mecbursun onu
seçmeye, bana oy vermeyeceksin de, kime oy vereceksin, elin mahkûm
diyor.)
PARALEL CHP ADAYI VAR
Kafasına sandalye vurularak CHP’den kovulan, gidip kendisine başka
parti kuran, bilahare, yalvar yakar CHP’den aday yapılan var.
Paralel CHP adayı var.
BDP’li CHP adayı var.
DYP milletvekili CHP adayı var. ANAP’lı belediye başkanı CHP’li
aday var. Demokrat Partili CHP’li aday var. Tee Çoban Sülü’nün
Adalet Partisi’nden CHP’li aday var.
Adı lazım değil, bir büyük şehrimizin üç ilçesinde üç aday
gösterdiler, yerel basın aradı taradı, adayların fotoğrafını bile
bulamadı, düşün gari, ne kadar tanınıyorlar!
SARIGÜL'ÜN ESKİ EŞİNİ ADAY YAP DİYE Mİ?
Ethem öldürüldü, Ali İsmail öldürüldü, Abdullah öldürüldü, 8 milyon
insan ölümü göze alıp sokağa döküldü, gençlerimizin gözleri çıktı,
9 bin 500 yurtsever yaralandı, çocuklarımızın suratlarına
suratlarına 150 bin gaz bombası attılar... Sen, Gezi Parkı’nda
Mustafa Sarıgül’ün eski eşini aday yapasın diye mi?
SIKI DURUN!
Sıkı durun... DYP’den milletvekili adayı olan, sonra Demokrat
Parti’den belediye başkan adayı olan, sonra HAS Parti’nin
kurucuları arasında yer alan, sonra AKP’den milletvekili aday adayı
olan, sonra Demokrat Parti’de genel başkan yardımcısı olan
arkadaş... Şimdi, CHP’den belediye başkan adayı!
NASUH MAHRUKİ "HAYIR" DEDİ
Hal böyleyken...
Gece yarısı saat 00.50’de, Türkiye’nin onur duyduğu evladı, Nasuh
Mahruki’nin telefonu çaldı. Arayan, CHP genel başkan yardımcısıydı.
Bu saatte aradığı için özür diledi, parti meclisinde toplantı
halinde olduklarını söyledi, pat diye, Kadıköy’den belediye başkan
adayımız olur musun diye sordu. Nasuh şaştı kaldı. Nasıl
şaşmasın... Gecenin bu vakti, o dakikaya kadar hiç konuşulmamış, bu
kadar önemli bir mevzuda teklif geliyordu ve hemen cevap
isteniyordu. Hemen cevap verdi. Hayır dedi. Kabul etmedi.
SONRA "PEKİ" DEDİ
10 dakika sonra... CHP genel başkan yardımcısı tekrar aradı, genel
başkan’ın özel ricası olduğunu söyledi, ısrar etti, Nasuh
Mahruki’yi Kadıköy’den aday göstermekte kararlı olduklarını
anlattı. Nasuh süre istedi, telefonu kapattı. Eşini uyandırdı,
anlattı; eşi de şoke oldu. Alt katta yaşayan babasını uyandırdı,
akıl danıştı. AKUT’tan arkadaşlarını aradı, fikirlerini sordu. O
arada, CHP genel başkan yardımcısı cepten devamlı mesaj atıyordu;
artık oylamaya geçilmek üzere, adını önermem konusunda bana izin
veriyor musun diye soruyordu. Saat 3 sularında, Nasuh açtı
telefonu, peki dedi, kabul etti.
GİTTİ, YATTI
Ve, saat 4.15... CHP genel başkan yardımcısı, Nasuh’u aradı. Sesi
üzgündü. Parti meclisinde Nasuh Mahruki adı teklif edilince, bazı
tepkiler olduğunu, maalesef adaylığını geri çektiklerini söyledi!
Nasuh ne yapsın, güldü kendi kendine, bence en iyisi böyle oldu
dedi, kapattı telefonu, gitti yattı.
NASUH CHP SEÇMENİ
Ertesi sabah, anlaşıldı ki... Parti meclisindeki hararetli
toplantıda, Nasuh’un İşçi Partisi üyesi olduğu, dolayısıyla İşçi
Partili birinin CHP’den aday yapılmasının uygun olmayacağına karar
verilmişti.
İşin ekstra hazin tarafı...
Nasuh, İşçi Partisi’ne üye falan değil.
Hiçbir partiye üye değil.
Saklamıyor, gizlemiyor.
Nasuh, CHP seçmeni.
İŞÇİ PARTİLİ Mİ UYMUYOR CHP'YE
Ama farz edelim ki, İşçi Partisi üyesi... Erbakan oluyor, ülkücü
oluyor, kürtçü oluyor, badem oluyor, paralel oluyor, liboş oluyor,
dönek oluyor, fırıldak oluyor, bi tek İşçi Partili mi uymuyor Yeni
CHP’ye?