23 Tem 2013 09:14
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:18
YILMAZ ÖZDİL; ''AKŞAM GAZETESİ'NE BARAJ İNŞAATINDA ÇALIŞMIŞ MUHABİR ARANIYOR''
Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil, iki günlük ayrılığın ardından sahalara fırtına gibi döndü!
Kuru erik soslu dana madalyon
İki gün yoktum.
Şöyle bi toparlayıvereyim.
*
Kızılay Başkanımız “helal kan”la “helal ilaç” üreteceklerini açıkladı.
AKPirin yani.
*
Her güvenlik zirvesinde papağan gibi devletin beka’sı devletin beka’sı denirdi. Kırk kere söylersen olacağı buydu... PKK Suriye’de bayrak astı, “Bekaa’nın devleti” oldu.
*
Apo, süreç’i izah etmek için basın toplantısı yapmak istediğini açıkladı. “Devletle masaya oturduğumu iddia edenler şerefsizdir, ben görüşmüyorum, İmralı görüşüyor” diyebilir.
*
Akşam gazetesi müteahhitlere satıldı. Baraj ve duble yol inşaatlarında çalışmış muhabirler aranmaktadır. En az 5 yıl şantiye tecrübesi olan taşeron yazarlara kat karşılığı köşe verilir. Müracaat ihaleleri, kapalı zarf ve açık arttırma usulüyle yapılacaktır.
*
“Yoksulları hatırlamanızı, bir tas çorbayı paylaşmanızı istiyorum, bırakın şu beş yıldızlı lüks iftarları” diyen Başbakanımız, medyaya iftar verdi. Güllüklü çorbayla başlandı, közlenmiş kırmızı biber içinde peynir, zeytinyağlı enginar ve ekşili kuru patlıcan dolmanın ardından, kuru erik soslu dana madalyon, bademli sebze yahnisi ve kremalı patatese geçildi, tahinli cevizli kaymaklı kabak tatlısıyla birlikte Osmanlı şerbeti ikram edildi, el yapımı bakır kutuda lokum hediye edildi.
*
Yeni CHP iftar verdi. Sanki memlekette sadece onlar oruç tutuyormuş gibi cübbeliler sarıklılar imamlar davet edildi. İsmailağa cemaatinden bi arkadaş mesela, CHP’nin iftarına gideyim mi diye istihareye yatmış, Rabbimden olumlu netice çıkmış ve bu arkadaş iftara gelmiş...
Boğaz’a sıfır restoranda iftar veren Kemal Kılıçdaroğlu, ne kadar halk adamı olduğunu tarif edebilmek için, üniversiteye kadar yer sofrasında yemek yediğini anlatmış filan... Değil Gezi Parkı, Central Park direnişi yapsan, bu CHP’yle nafile kardeşim.
*
Yüksek Askeri Şûra bu sene gene ramazana denk geldi. Teravihe gidenlerin general, umreye gidenlerin kuvvet komutanı olması bekleniyor.
*
“Tencere tava gürültüsüyle komşuyu rahatsız etmek suçtur, kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok” diyen başbakanımız, tencere tava çalanların komşuları tarafından mahkemeye verilmesini istedi. Bizim mahallede bir adam 15 gündür sabaha doğru davul çalıyor.
Bi zahmet onu da!
*
Benzin beş lira oldu.
“Hiç kimse zamlar için kusura bakmasın, bizim petrol kuyularımız yok” deniyor. Peki, pırlanta madenlerimiz mi var? Pırlantada niye vergi yok?
*
Zerrin Güngör, Danıştay Başkanı seçildi. Anayasa Mahkemesi Başkanımız gibi Danıştay Başkanımız da iktisatçı... Yargıtay’ın başına da bi iktisatçı bulduk muydu, kelimenin tam manasıyla hukuk devleti oluruz gari.
*
Tahrir Meydanı’na helikopterden hediye kuponları atıldı. “Tebrikler, bardak kazandınız, mutfak seti kazandınız” falan yazıyor. Elin Arap’ı teknolojide bize fark atmış demek ki... Biz hâlâ kamyonla kömür taşımaya çalışıyoruz.
*
“Türkiye’de bir iki üç dört kişi polise şiddet uygularken ölüyor, Twitter’ta Facebook’ta dünyanın altını üstüne getiriyorlar, Mısır’da 300 kişi ölüyor, bunların 53 tanesi namaz kılarken ibadet esnasında kurşunlanarak öldürülüyor, dünya sessiz” dedi Tayyip Erdoğan... Bana sorarsanız “sözün bittiği yer” olduğu için sessizdir dünya.
*
Ve, “dört dörtlük Aleviyim” dedi.
Tirajı düşünce Alevilik dizisi yayınlayan gazetelere benziyor Başbakan...
Yılmaz Özdil’in yazısının tamamı için tıklayın
İki gün yoktum.
Şöyle bi toparlayıvereyim.
*
Kızılay Başkanımız “helal kan”la “helal ilaç” üreteceklerini açıkladı.
AKPirin yani.
*
Her güvenlik zirvesinde papağan gibi devletin beka’sı devletin beka’sı denirdi. Kırk kere söylersen olacağı buydu... PKK Suriye’de bayrak astı, “Bekaa’nın devleti” oldu.
*
Apo, süreç’i izah etmek için basın toplantısı yapmak istediğini açıkladı. “Devletle masaya oturduğumu iddia edenler şerefsizdir, ben görüşmüyorum, İmralı görüşüyor” diyebilir.
*
Akşam gazetesi müteahhitlere satıldı. Baraj ve duble yol inşaatlarında çalışmış muhabirler aranmaktadır. En az 5 yıl şantiye tecrübesi olan taşeron yazarlara kat karşılığı köşe verilir. Müracaat ihaleleri, kapalı zarf ve açık arttırma usulüyle yapılacaktır.
*
“Yoksulları hatırlamanızı, bir tas çorbayı paylaşmanızı istiyorum, bırakın şu beş yıldızlı lüks iftarları” diyen Başbakanımız, medyaya iftar verdi. Güllüklü çorbayla başlandı, közlenmiş kırmızı biber içinde peynir, zeytinyağlı enginar ve ekşili kuru patlıcan dolmanın ardından, kuru erik soslu dana madalyon, bademli sebze yahnisi ve kremalı patatese geçildi, tahinli cevizli kaymaklı kabak tatlısıyla birlikte Osmanlı şerbeti ikram edildi, el yapımı bakır kutuda lokum hediye edildi.
*
Yeni CHP iftar verdi. Sanki memlekette sadece onlar oruç tutuyormuş gibi cübbeliler sarıklılar imamlar davet edildi. İsmailağa cemaatinden bi arkadaş mesela, CHP’nin iftarına gideyim mi diye istihareye yatmış, Rabbimden olumlu netice çıkmış ve bu arkadaş iftara gelmiş...
Boğaz’a sıfır restoranda iftar veren Kemal Kılıçdaroğlu, ne kadar halk adamı olduğunu tarif edebilmek için, üniversiteye kadar yer sofrasında yemek yediğini anlatmış filan... Değil Gezi Parkı, Central Park direnişi yapsan, bu CHP’yle nafile kardeşim.
*
Yüksek Askeri Şûra bu sene gene ramazana denk geldi. Teravihe gidenlerin general, umreye gidenlerin kuvvet komutanı olması bekleniyor.
*
“Tencere tava gürültüsüyle komşuyu rahatsız etmek suçtur, kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok” diyen başbakanımız, tencere tava çalanların komşuları tarafından mahkemeye verilmesini istedi. Bizim mahallede bir adam 15 gündür sabaha doğru davul çalıyor.
Bi zahmet onu da!
*
Benzin beş lira oldu.
“Hiç kimse zamlar için kusura bakmasın, bizim petrol kuyularımız yok” deniyor. Peki, pırlanta madenlerimiz mi var? Pırlantada niye vergi yok?
*
Zerrin Güngör, Danıştay Başkanı seçildi. Anayasa Mahkemesi Başkanımız gibi Danıştay Başkanımız da iktisatçı... Yargıtay’ın başına da bi iktisatçı bulduk muydu, kelimenin tam manasıyla hukuk devleti oluruz gari.
*
Tahrir Meydanı’na helikopterden hediye kuponları atıldı. “Tebrikler, bardak kazandınız, mutfak seti kazandınız” falan yazıyor. Elin Arap’ı teknolojide bize fark atmış demek ki... Biz hâlâ kamyonla kömür taşımaya çalışıyoruz.
*
“Türkiye’de bir iki üç dört kişi polise şiddet uygularken ölüyor, Twitter’ta Facebook’ta dünyanın altını üstüne getiriyorlar, Mısır’da 300 kişi ölüyor, bunların 53 tanesi namaz kılarken ibadet esnasında kurşunlanarak öldürülüyor, dünya sessiz” dedi Tayyip Erdoğan... Bana sorarsanız “sözün bittiği yer” olduğu için sessizdir dünya.
*
Ve, “dört dörtlük Aleviyim” dedi.
Tirajı düşünce Alevilik dizisi yayınlayan gazetelere benziyor Başbakan...
Yılmaz Özdil’in yazısının tamamı için tıklayın