Yıldıray Oğur isyan bayrağını açtı: Tek suçum kullanışlı aptalım demem mi?
Balyoz kumpası soruşturmasının Taraf gazetesine yönelik soruşturmasında hazırlanan iddianamede Türkiye gazetesi yazarı Yıldıray Oğur da yer aldı.
Balyoz kumpası soruşturmasının Taraf gazetesine yönelik
soruşturmasında hazırlanan iddianamede Taraf'ın eski yazı işleri
müdürü ve halen Türkiye gazetesi yazarı Yıldıray Oğur da yer
aldı.
Oğur bugünkü köşesinde iddianamede yer almasına tepki gösterdi ve
“2010 yılında hangi terör örgütünün propagandasını yapmışız acaba?
2015 yılında terör örgütü ilan edilen, ama beş yıl önce herkesin
gecelerine, okullarına koştuğu örgütün mü yoksa?” yazdı.
Taraf gazetesi yöneticileri Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray
Oğur, sözde Balyoz belgelerinin olduğu bavulu getiren Mehmet
Baransu ve Baransu’ya bavulu verdiği belirtilen Tuncay Opçin
hakkında Balyoz kumpasına ilişkin iddianame geçtiğimiz hafta içinde
düzenlenmişti.
Bugünkü köşesinde iddianameyi konu alan Yıldıray Oğur, “21 yıl
hapsim isteniyor. Meğer ayrıca beş kişilik butik bir ‘Balyoz
kumpasçıları’ örgütünün de üyesiymişim… İşin tuhafı birlikte kumpas
yaptığımız bu beş kişiden dördü de benden bayağı nefret ediyor,
hatta bazıları benimle birlikte yargılanmaktan utandıklarını
yazdılar” dedi.
“OFF THE RECORD KONUŞMALARIN DA GEÇTİĞİ
TOPLANTILAR”
İddianamedeki kendisi hakkında suçlamalara tepki gösteren Oğur
şöyle devam etti:
“Son altı yılda Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı
ve diğer kurumların gezilerine, off the record konuşmaların da
geçtiği toplantılarına çağrılması yetmezmiş gibi bir de bir başka
terör örgütünün silah bırakmasını hedefleyen bir projede akil insan
ilan edilmemiş mi! Ne büyük bir güvenlik zaafı! İddianame henüz
çıkmadığı için bilmiyoruz. Ama sahiden en çok şunu merak ediyorum.
2010 yılında hangi terör örgütünün propagandasını yapmışız acaba?
2015 yılında terör örgütü ilan edilen, ama beş yıl önce herkesin
gecelerine, okullarına koştuğu örgütün mü yoksa?”
KURTLUKTA DÜŞENİ YEMEK KANUNDUR
“Kurtlukta düşeni yemek kanundur” sözünü hatırlatan Oğur, henüz
yandaş yazarların kendisini hedef almadığı belirterek yazısını
şöyle sonlandırdı:
“Bir süre köşemi bu kişisel gibi duran mesele için kullanmak
zorunda kalacağım. Çünkü adınız böyle bir iddianamede, yanınızda
öyle büyük suçlar ve ömrünüzün 2/3’ü kadar cezalarla birlikte
geçince bir anda herkesin size bakışı değişiyor. Üzülenler, geçmiş
olsun diyenlerin yanında, henüz iddianame bile yokken ‘diğerleri
tamam da seni niye koymuşlar’dan ‘bunu da araya çeşni olsun diye
koymuşlar’a kadar hükmü şimdiden verenler, tutuklu gazeteciler için
nöbetler tutup, ‘peki bunları niye tutuklamıyorsunuz’ nöbetlerine
yazılanlar, lise dergisi toplatılsa yazı yazıp, mesaj atıp ancak bu
kez ‘ama bunlara oh olsun’ sessizliğine girenler, ‘aman bunun zaten
ne olduğu belli değil’ deyip duranlar, ‘başım ağrımasın, aklansın
öyle’ diye bekleyenler, beklemeden harekete geçenler. Neyse ki
henüz sadece bir dostluk sınavında olan biten, Kurt Kanunu henüz
tam olarak çalışmadı. O hâlde altı yıl önceki bu “Hepiniz
ordaydınız be” vakasını, kumpası, kumpasın arkasına saklanıp
işledikleri suçları aklamaya çalışanları, bu iddianame ne içindi ve
‘aslında ne olmuştu’yu yazabilirim. Düşmeden.”
“KENDİNE ‘KULLANIŞLI APTAL’ DİYEREK CEZA
VERMEKTEN…”
“Bu kumpas davaları üzerine bu gazetede ilk yazımı yazmamın
üzerinden bile 3 yıl geçti” diyen Yıldıray Oğur, şöyle devam
etti:
“Zamanında bu davalara destek vermiş, siyasetçi, gazeteci,
entelektüeller arasında herhâlde üzerinde sorumluluk hissedip bu
denli detaylı ve net bir hesaplaşma yapan da çıkmadı bugüne kadar.
Üzerinden atlamak, olmuş bir şeyler demek, aslında ben hep karşı
çıktım diye tarihi değiştirmek varken üstelik... Galiba bunların
hepsi kendine ‘kullanışlı aptal’ diyerek ceza vermekten daha
akıllıca yöntemlermiş.”
“KULLANIŞLI APTALLAR OLDUK”
Yıldıray Oğur, Taraf gazetesinden ayrılmasının ardından “Biz o
zaman aldatıldık, kafeslendik. Biz kullanışlı aptallar olduk”
açıklamasında bulunmuştu.