12 Haz 2016 15:44 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 21:18

Yıldıray Oğur isyan bayrağını açtı: Tek suçum kullanışlı aptalım demem mi?

Balyoz kumpası soruşturmasının Taraf gazetesine yönelik soruşturmasında hazırlanan iddianamede Türkiye gazetesi yazarı Yıldıray Oğur da yer aldı.

Balyoz kumpası soruşturmasının Taraf gazetesine yönelik soruşturmasında hazırlanan iddianamede Taraf'ın eski yazı işleri müdürü ve halen Türkiye gazetesi yazarı Yıldıray Oğur da yer aldı.

Oğur bugünkü köşesinde iddianamede yer almasına tepki gösterdi ve “2010 yılında hangi terör örgütünün propagandasını yapmışız acaba? 2015 yılında terör örgütü ilan edilen, ama beş yıl önce herkesin gecelerine, okullarına koştuğu örgütün mü yoksa?” yazdı.

Taraf gazetesi yöneticileri Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur, sözde Balyoz belgelerinin olduğu bavulu getiren Mehmet Baransu ve Baransu’ya bavulu verdiği belirtilen Tuncay Opçin hakkında Balyoz kumpasına ilişkin iddianame geçtiğimiz hafta içinde düzenlenmişti.

Bugünkü köşesinde iddianameyi konu alan Yıldıray Oğur, “21 yıl hapsim isteniyor. Meğer ayrıca beş kişilik butik bir ‘Balyoz kumpasçıları’ örgütünün de üyesiymişim… İşin tuhafı birlikte kumpas yaptığımız bu beş kişiden dördü de benden bayağı nefret ediyor, hatta bazıları benimle birlikte yargılanmaktan utandıklarını yazdılar” dedi.

“OFF THE RECORD KONUŞMALARIN DA GEÇTİĞİ TOPLANTILAR”

İddianamedeki kendisi hakkında suçlamalara tepki gösteren Oğur şöyle devam etti:

“Son altı yılda Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve diğer kurumların gezilerine, off the record konuşmaların da geçtiği toplantılarına çağrılması yetmezmiş gibi bir de bir başka terör örgütünün silah bırakmasını hedefleyen bir projede akil insan ilan edilmemiş mi! Ne büyük bir güvenlik zaafı! İddianame henüz çıkmadığı için bilmiyoruz. Ama sahiden en çok şunu merak ediyorum. 2010 yılında hangi terör örgütünün propagandasını yapmışız acaba? 2015 yılında terör örgütü ilan edilen, ama beş yıl önce herkesin gecelerine, okullarına koştuğu örgütün mü yoksa?”

KURTLUKTA DÜŞENİ YEMEK KANUNDUR

“Kurtlukta düşeni yemek kanundur” sözünü hatırlatan Oğur, henüz yandaş yazarların kendisini hedef almadığı belirterek yazısını şöyle sonlandırdı:

“Bir süre köşemi bu kişisel gibi duran mesele için kullanmak zorunda kalacağım. Çünkü adınız böyle bir iddianamede, yanınızda öyle büyük suçlar ve ömrünüzün 2/3’ü kadar cezalarla birlikte geçince bir anda herkesin size bakışı değişiyor. Üzülenler, geçmiş olsun diyenlerin yanında, henüz iddianame bile yokken ‘diğerleri tamam da seni niye koymuşlar’dan ‘bunu da araya çeşni olsun diye koymuşlar’a kadar hükmü şimdiden verenler, tutuklu gazeteciler için nöbetler tutup, ‘peki bunları niye tutuklamıyorsunuz’ nöbetlerine yazılanlar, lise dergisi toplatılsa yazı yazıp, mesaj atıp ancak bu kez ‘ama bunlara oh olsun’ sessizliğine girenler, ‘aman bunun zaten ne olduğu belli değil’ deyip duranlar, ‘başım ağrımasın, aklansın öyle’ diye bekleyenler, beklemeden harekete geçenler. Neyse ki henüz sadece bir dostluk sınavında olan biten, Kurt Kanunu henüz tam olarak çalışmadı. O hâlde altı yıl önceki bu “Hepiniz ordaydınız be” vakasını, kumpası, kumpasın arkasına saklanıp işledikleri suçları aklamaya çalışanları, bu iddianame ne içindi ve ‘aslında ne olmuştu’yu yazabilirim. Düşmeden.”

“KENDİNE ‘KULLANIŞLI APTAL’ DİYEREK CEZA VERMEKTEN…”

“Bu kumpas davaları üzerine bu gazetede ilk yazımı yazmamın üzerinden bile 3 yıl geçti” diyen Yıldıray Oğur, şöyle devam etti:

“Zamanında bu davalara destek vermiş, siyasetçi, gazeteci, entelektüeller arasında herhâlde üzerinde sorumluluk hissedip bu denli detaylı ve net bir hesaplaşma yapan da çıkmadı bugüne kadar. Üzerinden atlamak, olmuş bir şeyler demek, aslında ben hep karşı çıktım diye tarihi değiştirmek varken üstelik... Galiba bunların hepsi kendine ‘kullanışlı aptal’ diyerek ceza vermekten daha akıllıca yöntemlermiş.”

“KULLANIŞLI APTALLAR OLDUK”

Yıldıray Oğur, Taraf gazetesinden ayrılmasının ardından “Biz o zaman aldatıldık, kafeslendik. Biz kullanışlı aptallar olduk” açıklamasında bulunmuştu.