12 Ara 2016 08:39
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:15
Yiğit Bulut'tan olay yazı: Ertuğrul Özkök 15 Temmuz'u önceden biliyor muydu?
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut, Ertuğrul Özkök'ün Gezi olaylarını aylar önceden bildiğini savunup, 15 Temmuz'u da bilip bilmediğini sordu...
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Star yazarı Yiğit Bulut, Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ün 2013'de meydana gelen Gezi Parkı olaylarından aylar önce, "Türkiye’nin Tahrir meydanı neresi olacak" diye yazıp Gezi'nin haberini verdiğini savundu.
Ardından da şu soruyu sordu:
"Özkök adeta yaklaşan Gezi kalkışmasını aylar önce köşesinde taşımıştı. Barbaros Muratoğlu FETÖ soruşturması kapsamında gözaltında... Şimdi ister istemez insanın aklına şu soru geliyor; Gezi Ankara Temsilcileri FETÖ'den gözaltında bu adamların, '15 Temmuz'u da biliyor olmaları' mümkün mü?"
İşte Yiğit Bulut'un dün Star'da yayınlanan o yazısı:
'GEZİ'Yİ AYLAR ÖNCE YAZANLAR, 15 TEMMUZ'U DA BİLİYOR MUYDU?
Sevgili dostlar, “Gezi kalkışmasından” aylar önce malum bir medya grubundan bir arkadaş “Türkiye’nin Tahrir meydanı neresi olacak” başlıklı bir yazı yazmış ve adeta yaklaşan Gezi kalkışmasını aylar önce köşesinde taşımıştı... Bu arkadaş ve Türkiye’deki-Almanya’daki “kalemdaşlarına ve sahiplerine” cevap vermiş ve şu cümleyi de cevabımda kullanmıştım; “Özkök, “açık-kapalı” olarak Arap Baharı kavramından yola çıkarak çağrısını yapmış ve “ne olursa olsun Erdoğan’dan kurtulmalıyız” planı çerçevesinde “bilinç-bilinçaltı” tohumlamasını denemiş.”
Evet, Gezi olaylarından aylar önce “Mısır referans” gösterilerek içeriye ve dışarıya verilen mesaj belliydi; Erdoğan’dan ve Türkiye’nin bağımsızlığı için çaba gösteren iktidarından acilen kurtulmalıyız…
Sevgili dostlar, aynı isimler birkaç gündür bir “yalan” üstünden “Erdoğan’a Saray’da kabul ettirmeye çalışılan plan” diyerek YENİ BİR ALGI OYUNU ve yalan peşindeler... Bu oyun içinde de içeri-dışarı mesajlar olmak üzere temel mesaj piyasalara; “Türkiye Batı’dan kopuyor, paranızı Türkiye’den çekin”... ASLINDA ÇOK DA ŞAŞIRMADIK, YİNE AYNI MEDYA GRUBU, YİNE AYNI ADAMLAR, YİNE AYNI OYUN...
Sevgili dostlar, bu noktada bu adamlara o dönemde verdiğim cevapların bir kısmını “yazdıkları” eşliğinde paylaşacağım ve son bir soru soracağım...
Özkök’ün “tahrik mesajlarını” verdiği yazısına yazdığım cevaptan bazı noktaları alıntılamak istiyorum. “Yazılan” dediğim kısım adamların yazdığı metinden alınan bölüm, “Bu cümlenin altında gizlenen” kısmı ise benim yazdığım yorum...
“...411 el kaos’a kalktı dizisini devamı olan bu denemeyi mutlaka görmeli ve şifrelerle yazılanların altında ne denmek istendiğini sorgulamalı... Yazının başlık olarak yazılan ilk satırından son satırına bazı cümleleri almak ve özellikle iki parça yazılanları bir bütünlük içinde karışık okuyarak, yazılan ile söylenmek isteneni birlikte aktarmak istiyorum... Bu detaya geçmeden de bir soruyu eklemem gerekli; bu çatışma-çarpışma ilanı tek başına yapılmış bireysel bir çıkış mı yoksa arkasında bir grup iradesi var mı? Gelelim cümle cümle yazılan-gizlenen analizine...
1. Yazılan: Türkiye’nin Tahrir’i neresi olacak!
Bu cümlenin altında gizlenen: Türkiye’de de Mısır gibi yıllar süren-sürecek bir diktatoryal yapı var ve insanlarımız buna karşı meydanları doldurmalı!
2. Yazılan: Beyaz Türkler ekonominin hala en büyük taşıyıcı gücü olmaya devam ediyor.
Günün modasına ayak uyduran muhafazakar bir orta sınıf gelişiyor ama hala en büyük tüketici Beyaz Türkler!
Bu cümlenin altında gizlenen: Siz iktidar olduğunuzu sanabilirsiniz ama bu ülkede en büyük rantı almaya hala bizim gibiler devam ediyor. Ülkeyi yönetseniz bile ekonomik-finansal dinamiklere hakim değilsiniz. Hala para bizde ve bizde olmaya da devam edecek.
3. Yazılan: İlk büyük tepkiler imam hatip okullarında başlayacak. Tepkinin ilk Tahrir Meydanı oraları olacak.
Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ifadeyi yukarıdaki ile birlikte okumak gerekli; siz ne kadar düzgün bir şekilde insanları eğitirseniz eğitin, para hala bizde olduğu için eldeki maddi imkanlarla biz onları rahat bırakmayacağız, paranın ve dünya nimetlerinin gücüyle yeni Ahmet Hakanlar devşireceğiz ve size karşı onları ortalığa salacağız. Öyle bir kaos yaratacağız ki; inançlı insanları meydanlara dökmeyi deneyeceğiz!
4. Yazılan: Dindar nesil yetiştiremeyenler, ne yazık ki, azınlık da olsalar, iki tarafta da kindar bir nesil yetiştirmeyi başaracaklar. Onların yaratığı bu sorunu ne yazık ki gelecek nesiller yüklenecek.
Bu cümlenin altında gizlenen: Sizden öyle bir intikam alacağız, size öyle şeyler yapacağız ki; çocuklarınızdan bile hesap soracağız!
5. Yazılan: Muhafazakarlar kendilerini artık bu ülkenin muktedir çoğunluğu ilan ettiler, ama medyada sanatta, ekonomide hâlâ çoğunluk olamadılar...
Bu cümlenin altında gizlenen: Ekonomi başta olmak üzere her alan hala bizim kontrolümüzde. Medyada 411 el kaos’a kalktı dinamiği ve zihniyeti hala dimdik ayakta ve gününü bekliyor!
6. Yazılan: Başkalarının ak’ı varsa, onların da beyaz’ı var...
Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ülkede AK Parti’ye oy veren yüzde 50’lerin üstündeki halk bizim için başkalarıdır ve biz Beyaz Türkler için öyle kalmaya devam edecektir!
7. Yazılan: Ey baskıcı, empoze edici, zorlayıcı yeni devlet... Çekil aradan! Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ülkede baskıcı, zorba, diktatör dinamiklerin hakim olduğu yeni bir devlet anlayışı oluşmaktadır. Buna karşı duralım, meydanları dolduralım ve sesimizi yükseltelim”…
Sevgili dostlar, bu yazıyı GEZİ OLAYLARI BAŞLAMADAN AYLAR ÖNCE yazan arkadaşların şirketlerinin Ankara temsilcisi Barbaros Muratoğlu FETÖ soruşturması kapsamında gözaltında... Şimdi ister istemez insanın aklına şu soru geliyor; GEZİ OLAYLARINDA “TAHRİK EDEN VE BİLİNÇLİ ŞEKİLDE FETÖ ADINA OLAYLARI PLANLAYAN VE KIŞKIRTAN KAMU GÖREVLİLERİ” TUTUKLANDI, YANİ BİRİLERİ İÇİN PLANLANAN, BİLİNEN VE BEKLENEN BİR OLAY. PEKİ GEZİ OLAYLARINI BİRİLERİ ÖNCEDEN BİLİYORSA HATTA YUKARIDAKİ ADAM GİBİ ÖNCEDEN YAZIYORSA, ANKARA TEMSİLCİLERİ FETÖ’DEN GÖZALTINDA BU ADAMLARIN, “15 TEMMUZ’U DA BİLİYOR OLMALARI” MÜMKÜN MÜ?
ÖZELLİKLE “FETÖ-YARGI-BAZI HOLDİNGLER” ÜÇGENİNDEKİLER TÜRKİYE’YE “BU KADAR DA OLMAZ” DEDİRTECEK!
YAZDIKLARIMI ÇOK İYİ SORGULAYIN, DEVAM EDECEĞİZ...
Ardından da şu soruyu sordu:
"Özkök adeta yaklaşan Gezi kalkışmasını aylar önce köşesinde taşımıştı. Barbaros Muratoğlu FETÖ soruşturması kapsamında gözaltında... Şimdi ister istemez insanın aklına şu soru geliyor; Gezi Ankara Temsilcileri FETÖ'den gözaltında bu adamların, '15 Temmuz'u da biliyor olmaları' mümkün mü?"
İşte Yiğit Bulut'un dün Star'da yayınlanan o yazısı:
'GEZİ'Yİ AYLAR ÖNCE YAZANLAR, 15 TEMMUZ'U DA BİLİYOR MUYDU?
Sevgili dostlar, “Gezi kalkışmasından” aylar önce malum bir medya grubundan bir arkadaş “Türkiye’nin Tahrir meydanı neresi olacak” başlıklı bir yazı yazmış ve adeta yaklaşan Gezi kalkışmasını aylar önce köşesinde taşımıştı... Bu arkadaş ve Türkiye’deki-Almanya’daki “kalemdaşlarına ve sahiplerine” cevap vermiş ve şu cümleyi de cevabımda kullanmıştım; “Özkök, “açık-kapalı” olarak Arap Baharı kavramından yola çıkarak çağrısını yapmış ve “ne olursa olsun Erdoğan’dan kurtulmalıyız” planı çerçevesinde “bilinç-bilinçaltı” tohumlamasını denemiş.”
Evet, Gezi olaylarından aylar önce “Mısır referans” gösterilerek içeriye ve dışarıya verilen mesaj belliydi; Erdoğan’dan ve Türkiye’nin bağımsızlığı için çaba gösteren iktidarından acilen kurtulmalıyız…
Sevgili dostlar, aynı isimler birkaç gündür bir “yalan” üstünden “Erdoğan’a Saray’da kabul ettirmeye çalışılan plan” diyerek YENİ BİR ALGI OYUNU ve yalan peşindeler... Bu oyun içinde de içeri-dışarı mesajlar olmak üzere temel mesaj piyasalara; “Türkiye Batı’dan kopuyor, paranızı Türkiye’den çekin”... ASLINDA ÇOK DA ŞAŞIRMADIK, YİNE AYNI MEDYA GRUBU, YİNE AYNI ADAMLAR, YİNE AYNI OYUN...
Sevgili dostlar, bu noktada bu adamlara o dönemde verdiğim cevapların bir kısmını “yazdıkları” eşliğinde paylaşacağım ve son bir soru soracağım...
Özkök’ün “tahrik mesajlarını” verdiği yazısına yazdığım cevaptan bazı noktaları alıntılamak istiyorum. “Yazılan” dediğim kısım adamların yazdığı metinden alınan bölüm, “Bu cümlenin altında gizlenen” kısmı ise benim yazdığım yorum...
“...411 el kaos’a kalktı dizisini devamı olan bu denemeyi mutlaka görmeli ve şifrelerle yazılanların altında ne denmek istendiğini sorgulamalı... Yazının başlık olarak yazılan ilk satırından son satırına bazı cümleleri almak ve özellikle iki parça yazılanları bir bütünlük içinde karışık okuyarak, yazılan ile söylenmek isteneni birlikte aktarmak istiyorum... Bu detaya geçmeden de bir soruyu eklemem gerekli; bu çatışma-çarpışma ilanı tek başına yapılmış bireysel bir çıkış mı yoksa arkasında bir grup iradesi var mı? Gelelim cümle cümle yazılan-gizlenen analizine...
1. Yazılan: Türkiye’nin Tahrir’i neresi olacak!
Bu cümlenin altında gizlenen: Türkiye’de de Mısır gibi yıllar süren-sürecek bir diktatoryal yapı var ve insanlarımız buna karşı meydanları doldurmalı!
2. Yazılan: Beyaz Türkler ekonominin hala en büyük taşıyıcı gücü olmaya devam ediyor.
Günün modasına ayak uyduran muhafazakar bir orta sınıf gelişiyor ama hala en büyük tüketici Beyaz Türkler!
Bu cümlenin altında gizlenen: Siz iktidar olduğunuzu sanabilirsiniz ama bu ülkede en büyük rantı almaya hala bizim gibiler devam ediyor. Ülkeyi yönetseniz bile ekonomik-finansal dinamiklere hakim değilsiniz. Hala para bizde ve bizde olmaya da devam edecek.
3. Yazılan: İlk büyük tepkiler imam hatip okullarında başlayacak. Tepkinin ilk Tahrir Meydanı oraları olacak.
Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ifadeyi yukarıdaki ile birlikte okumak gerekli; siz ne kadar düzgün bir şekilde insanları eğitirseniz eğitin, para hala bizde olduğu için eldeki maddi imkanlarla biz onları rahat bırakmayacağız, paranın ve dünya nimetlerinin gücüyle yeni Ahmet Hakanlar devşireceğiz ve size karşı onları ortalığa salacağız. Öyle bir kaos yaratacağız ki; inançlı insanları meydanlara dökmeyi deneyeceğiz!
4. Yazılan: Dindar nesil yetiştiremeyenler, ne yazık ki, azınlık da olsalar, iki tarafta da kindar bir nesil yetiştirmeyi başaracaklar. Onların yaratığı bu sorunu ne yazık ki gelecek nesiller yüklenecek.
Bu cümlenin altında gizlenen: Sizden öyle bir intikam alacağız, size öyle şeyler yapacağız ki; çocuklarınızdan bile hesap soracağız!
5. Yazılan: Muhafazakarlar kendilerini artık bu ülkenin muktedir çoğunluğu ilan ettiler, ama medyada sanatta, ekonomide hâlâ çoğunluk olamadılar...
Bu cümlenin altında gizlenen: Ekonomi başta olmak üzere her alan hala bizim kontrolümüzde. Medyada 411 el kaos’a kalktı dinamiği ve zihniyeti hala dimdik ayakta ve gününü bekliyor!
6. Yazılan: Başkalarının ak’ı varsa, onların da beyaz’ı var...
Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ülkede AK Parti’ye oy veren yüzde 50’lerin üstündeki halk bizim için başkalarıdır ve biz Beyaz Türkler için öyle kalmaya devam edecektir!
7. Yazılan: Ey baskıcı, empoze edici, zorlayıcı yeni devlet... Çekil aradan! Bu cümlenin altında gizlenen: Bu ülkede baskıcı, zorba, diktatör dinamiklerin hakim olduğu yeni bir devlet anlayışı oluşmaktadır. Buna karşı duralım, meydanları dolduralım ve sesimizi yükseltelim”…
Sevgili dostlar, bu yazıyı GEZİ OLAYLARI BAŞLAMADAN AYLAR ÖNCE yazan arkadaşların şirketlerinin Ankara temsilcisi Barbaros Muratoğlu FETÖ soruşturması kapsamında gözaltında... Şimdi ister istemez insanın aklına şu soru geliyor; GEZİ OLAYLARINDA “TAHRİK EDEN VE BİLİNÇLİ ŞEKİLDE FETÖ ADINA OLAYLARI PLANLAYAN VE KIŞKIRTAN KAMU GÖREVLİLERİ” TUTUKLANDI, YANİ BİRİLERİ İÇİN PLANLANAN, BİLİNEN VE BEKLENEN BİR OLAY. PEKİ GEZİ OLAYLARINI BİRİLERİ ÖNCEDEN BİLİYORSA HATTA YUKARIDAKİ ADAM GİBİ ÖNCEDEN YAZIYORSA, ANKARA TEMSİLCİLERİ FETÖ’DEN GÖZALTINDA BU ADAMLARIN, “15 TEMMUZ’U DA BİLİYOR OLMALARI” MÜMKÜN MÜ?
ÖZELLİKLE “FETÖ-YARGI-BAZI HOLDİNGLER” ÜÇGENİNDEKİLER TÜRKİYE’YE “BU KADAR DA OLMAZ” DEDİRTECEK!
YAZDIKLARIMI ÇOK İYİ SORGULAYIN, DEVAM EDECEĞİZ...