19 Ağu 2013 12:49
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:21
YİĞİT BULUT'A BAŞBAKAN'DAN YENİ GÖREV! NEREYİ EMANET ETTİ?
Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Bulut, artık o işe de bakacak.
Taraf’tan Ertan Alan’ın haberine göre Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, kıyıların güvenliğini Başdanışmanı Yiğit Bulut’a emanet
etti. Kıyılarda nükleer santrali savunan Yiğit Bulut, sahillerdeki
çarpık yapılaşmayı denetleyecek. İşte Alan’ı o haberi:
"Gezi eylemleri patlamadan kısa bir süre önceydi, Başbakan İstanbul’un siluetine karışarak birbiri ardına yükselen gökdelenlerle ilgili önemli açıklamalar yapmıştı. Belediyeleri uyaran Erdoğan, yükseklikle ilgili yasal emsal değerlerine uyulmasını istemişti.
O günlerde emsal dolandırıcılığının nasıl yapıldığını sorduğum Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman da dâhil pek çok yerel aktör Başbakan’ın açıklamalarını takdirle karşılamıştı.
Aradan haftalar geçti, Gezi Parkı’na iş makineleri girdi. Başbakan’ın o dönemde söyledikleri ve yaptıkları malum. Türkiye’yi sarsan gelişmeler yaşanırken, Başbakan’ı emsal çıkışından dolayı takdir eden Kahraman da Gezi’deki rolü nedeniyle Kültür Bakanlığı tarafından İstanbul’dan Antep’e sürülmüştü.
Bodrum’da kurmaylarıyla birlikte “tebdili kıyafet” bindiği yattan kıyıları denetleyen Başbakan’ın açıklamalarını okuyunca, aklıma gökdelenlerle ilgili bu çıkışı geldi. Zeytinburnu’ndaki 16/9 da Mecidiyeköy’de açılışını yaptığı Trump Towers da yetkiyi hükümetin bakanlılarından ve yerel yönetimlerinden almış ancak Başbakan her nasılsa bu yapıların emsal durumundan haberdar olmamıştı.
Tıpkı Güney sahillerimizi vatandaşlara kapatan, her şey dâhil oteller ve devlet tarafından yapılan lüks konutlar gibi.
Evet, Başbakan kıyılarla ilgili çok haklı. “Bu kadar vicdansızlık olmaz. Yapılaşmalar denize kadar girmiş. Neredeyse denize düşecekler.”
Ama bu kadar izansızlık da olmaz, kıyılardaki yapılaşmaya nasıl izin verildi?
Kıyı kanununun ihlaliyle ilgili altında doğrudan hükümetin imzasının olduğu öyle çarpıcı örnekler var ki, Başbakan’ı dinleyince bir anlığına yeni bir oluşum kurup AK Parti’ye karşı muhalefete mi geçiyor diye düşünmeden edemedim.
Bu konuda İstanbul’da Galataport başta geliyor. Planda işaretlenen turizm ve konaklama tesisleri kıyıyı bir bütün olarak kapatıyor. Haydarpaşa Port’ta, bugün gümrük olan yere yine kıyıyı kapatacak lüks konutlar inşa ediliyor. Bunlar İstanbul’dakiler. Güney’de Kaş’tan Kekova’ya, Adrasan’dan Çıralı’ya AK Partili yerel yönetimler aleyhinde açılmış onlarca davadan çıkan yıkım kararları yıllardır uygulanmıyor."
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
"Gezi eylemleri patlamadan kısa bir süre önceydi, Başbakan İstanbul’un siluetine karışarak birbiri ardına yükselen gökdelenlerle ilgili önemli açıklamalar yapmıştı. Belediyeleri uyaran Erdoğan, yükseklikle ilgili yasal emsal değerlerine uyulmasını istemişti.
O günlerde emsal dolandırıcılığının nasıl yapıldığını sorduğum Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman da dâhil pek çok yerel aktör Başbakan’ın açıklamalarını takdirle karşılamıştı.
Aradan haftalar geçti, Gezi Parkı’na iş makineleri girdi. Başbakan’ın o dönemde söyledikleri ve yaptıkları malum. Türkiye’yi sarsan gelişmeler yaşanırken, Başbakan’ı emsal çıkışından dolayı takdir eden Kahraman da Gezi’deki rolü nedeniyle Kültür Bakanlığı tarafından İstanbul’dan Antep’e sürülmüştü.
Bodrum’da kurmaylarıyla birlikte “tebdili kıyafet” bindiği yattan kıyıları denetleyen Başbakan’ın açıklamalarını okuyunca, aklıma gökdelenlerle ilgili bu çıkışı geldi. Zeytinburnu’ndaki 16/9 da Mecidiyeköy’de açılışını yaptığı Trump Towers da yetkiyi hükümetin bakanlılarından ve yerel yönetimlerinden almış ancak Başbakan her nasılsa bu yapıların emsal durumundan haberdar olmamıştı.
Tıpkı Güney sahillerimizi vatandaşlara kapatan, her şey dâhil oteller ve devlet tarafından yapılan lüks konutlar gibi.
Evet, Başbakan kıyılarla ilgili çok haklı. “Bu kadar vicdansızlık olmaz. Yapılaşmalar denize kadar girmiş. Neredeyse denize düşecekler.”
Ama bu kadar izansızlık da olmaz, kıyılardaki yapılaşmaya nasıl izin verildi?
Kıyı kanununun ihlaliyle ilgili altında doğrudan hükümetin imzasının olduğu öyle çarpıcı örnekler var ki, Başbakan’ı dinleyince bir anlığına yeni bir oluşum kurup AK Parti’ye karşı muhalefete mi geçiyor diye düşünmeden edemedim.
Bu konuda İstanbul’da Galataport başta geliyor. Planda işaretlenen turizm ve konaklama tesisleri kıyıyı bir bütün olarak kapatıyor. Haydarpaşa Port’ta, bugün gümrük olan yere yine kıyıyı kapatacak lüks konutlar inşa ediliyor. Bunlar İstanbul’dakiler. Güney’de Kaş’tan Kekova’ya, Adrasan’dan Çıralı’ya AK Partili yerel yönetimler aleyhinde açılmış onlarca davadan çıkan yıkım kararları yıllardır uygulanmıyor."
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ