11 Haz 2012 09:08
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:45
YİĞİT BULUT MUSTAFA MUTLU'YA ATEŞ PÜSKÜRDÜ; ''BANA BAK ÇİRKİN ADAM, HADDİNİ BİL!''
Star'ın çiçeği burnunda yazarı Yiğit Bulut'u Mustafa Mutlu'nun dün kaleme aldığı köşe yazısı çileden çıkarttı.
Bu çirkin adamı kınıyorum!
Kendimi tutuyorum ve sadece “kınıyorum” diyorum ! Aslında söylenecek çok sey var ama seviyemizi koruyalım...
Kimi mi kınıyorum ? Vatan Gazetesinde “köşe babası” sıfatına yakışan Mustafa Mutlu diye bir şahıs var onu !
Aslında bu arkadaşı kınamak, geçmişten bugüne yaptıklarını sıralayınca yeterli değil. Meslek adına daha fazlasını yapmak ve bu gibilere hukuki her türlü imkanı da kullanarak “dur” demek gerekli...
Sevgili dostlar, hatırlarsanız bu kardeşimiz “sahte bir e-mail” kaleme almış ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konvoyunun yolu kapaması yüzünden kalp krizi geçiren bir yaşlı teyzenin öldüğünü iddia etmişti. Cumhurbaşkanı hastane kayıtlarını inceletti ve her şeyin tamamen sahte-kurgulama olduğu ortaya çıktı. Adam o kadar pişkindi ve meslek ilkelerini hiçe saymaya o kadar alışmıştı ki; suçunu itiraf etti, işine devam etti. En ilginç kısım ise “gazete yönetiminin” hiçbirşey olmamış gibi bu arkadaşın “yalanlarını-iftiralarını” icra etmesine izin vermesiydi...
Sevgili dostlar, bu adamcağız benim hakkımda onlarca yazı yazdı. Ciddiye almadığım için hiçbirine cevap vermedim, adını bile anmadım, bugün de yapsa anmam...Yine bana saldırsa önemli değildi ama bu sefer çizgiyi ciddi anlamda aştı ve mesleğe yeni adım atmış bir kız muhabir kardeşimize saldırarak “inancından dolayı başını örten ve mesleğini icra etmeye çalışan” insanlarımıza “Türbanlı Tuğbalara yer açılıyor” alt başlığı altında kinini kustu. Aklınca “etiketliyor-ayırıyor”, küçültmeye çalışıyor ama bir şeyi unutuyordu; bu ülke insanının sağduyusunu ve bu ülkenin yapı taşının Tuğbalardan oluştuğunu !
Bana bak Mustafa Mutlu, sen senin gibi düşünmüyorlar, senin gibi dünyayı “üzüm sapı arasından” algılamıyorlar ve en önemlisi inançları-değerleri-duruşları var ve bu duruş senin “o kafana” uymuyor diye insanlarımızı hele hele hele mesleğe yeni başlayan bir kız kardeşimizi aklınca “etiketlemeye”, aklınca bu ülkenin insanlarının aklına nifak tohumları atmaya, kafandaki hastalığı ortalığa istediğin gibi dökmeye devam edemezsin ! Haddini bil ! Senin bu yaptığın düşünce özgürlüğü değil, terbiyesizlik hatta ahlaksızlık !
Son bir cümle de sana o köşeyi verip, istediğin gibi bu ülkenin değerlerine, insanların inançlarına hakaret etmenin yolunu açanlara; eğer yönetemiyorsanız, sahip olduğunuz mecraların ülkenin manevi değerlerine saldırı odağı olmasına korkudan sessiz kalıyorsanız, başka iş yapın !
Son söz : O kız kardeşimiz başta olmak üzere, senin gibi kafalar yüzünden inançlarını yaşarken bu ülkede gördükleri engellemeler ve her türlü zorluğa rağmen mesleğini icra eden bütün kızlarımızdan özür dileyeceksin! Dilemezsen ve bu kafada devam edersen bu ülkenin insanı, bu toplumun sağduyusu seni bünyesinde barındırmayacak, buna emin ol!
Yiğit BULUT / STAR GAZETESİ
Kendimi tutuyorum ve sadece “kınıyorum” diyorum ! Aslında söylenecek çok sey var ama seviyemizi koruyalım...
Kimi mi kınıyorum ? Vatan Gazetesinde “köşe babası” sıfatına yakışan Mustafa Mutlu diye bir şahıs var onu !
Aslında bu arkadaşı kınamak, geçmişten bugüne yaptıklarını sıralayınca yeterli değil. Meslek adına daha fazlasını yapmak ve bu gibilere hukuki her türlü imkanı da kullanarak “dur” demek gerekli...
Sevgili dostlar, hatırlarsanız bu kardeşimiz “sahte bir e-mail” kaleme almış ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konvoyunun yolu kapaması yüzünden kalp krizi geçiren bir yaşlı teyzenin öldüğünü iddia etmişti. Cumhurbaşkanı hastane kayıtlarını inceletti ve her şeyin tamamen sahte-kurgulama olduğu ortaya çıktı. Adam o kadar pişkindi ve meslek ilkelerini hiçe saymaya o kadar alışmıştı ki; suçunu itiraf etti, işine devam etti. En ilginç kısım ise “gazete yönetiminin” hiçbirşey olmamış gibi bu arkadaşın “yalanlarını-iftiralarını” icra etmesine izin vermesiydi...
Sevgili dostlar, bu adamcağız benim hakkımda onlarca yazı yazdı. Ciddiye almadığım için hiçbirine cevap vermedim, adını bile anmadım, bugün de yapsa anmam...Yine bana saldırsa önemli değildi ama bu sefer çizgiyi ciddi anlamda aştı ve mesleğe yeni adım atmış bir kız muhabir kardeşimize saldırarak “inancından dolayı başını örten ve mesleğini icra etmeye çalışan” insanlarımıza “Türbanlı Tuğbalara yer açılıyor” alt başlığı altında kinini kustu. Aklınca “etiketliyor-ayırıyor”, küçültmeye çalışıyor ama bir şeyi unutuyordu; bu ülke insanının sağduyusunu ve bu ülkenin yapı taşının Tuğbalardan oluştuğunu !
Bana bak Mustafa Mutlu, sen senin gibi düşünmüyorlar, senin gibi dünyayı “üzüm sapı arasından” algılamıyorlar ve en önemlisi inançları-değerleri-duruşları var ve bu duruş senin “o kafana” uymuyor diye insanlarımızı hele hele hele mesleğe yeni başlayan bir kız kardeşimizi aklınca “etiketlemeye”, aklınca bu ülkenin insanlarının aklına nifak tohumları atmaya, kafandaki hastalığı ortalığa istediğin gibi dökmeye devam edemezsin ! Haddini bil ! Senin bu yaptığın düşünce özgürlüğü değil, terbiyesizlik hatta ahlaksızlık !
Son bir cümle de sana o köşeyi verip, istediğin gibi bu ülkenin değerlerine, insanların inançlarına hakaret etmenin yolunu açanlara; eğer yönetemiyorsanız, sahip olduğunuz mecraların ülkenin manevi değerlerine saldırı odağı olmasına korkudan sessiz kalıyorsanız, başka iş yapın !
Son söz : O kız kardeşimiz başta olmak üzere, senin gibi kafalar yüzünden inançlarını yaşarken bu ülkede gördükleri engellemeler ve her türlü zorluğa rağmen mesleğini icra eden bütün kızlarımızdan özür dileyeceksin! Dilemezsen ve bu kafada devam edersen bu ülkenin insanı, bu toplumun sağduyusu seni bünyesinde barındırmayacak, buna emin ol!
Yiğit BULUT / STAR GAZETESİ