29 Mayıs 2014 16:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:14

Yiğit Bulut: Davul Başbakan'ın sırtında, tokmak MB Başkanı'nın elinde

Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Yiğit Bulut Başbakan'ın Merkez Bankası'na ilişkin sözleri için şunları söyledi...

Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Yiğit Bulut Başbakan'ın Merkez Bankası'na ilişkin sözleri için şunları söyledi: Merkez Bankası’nın attığı adımları eleştirmek veya Merkez Bankası’nın attığı adımlarla ilgili fikir söylemek, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına müdahale etmek değildir. Kaygıları dillendirmek, bu Merkez Bankası’nın bağımsızlığına müdahale etmek değildir.
Davul Başbakan Erdoğan’ın sırtında, tokmak Merkez Bankası’nın elinde. Böyle bir dünya yok. Hesap kime soruluyor? Hesap davulu sırtında taşıyana soruluyor."

"24 Özel" programına katılan Yiğit Bulut'tan çarpıcı Merkez Bankası değerlendirmeleri geldi.

5 MAYIS 1960’TA GEZİ OLAYLARINA BENZEYEN OLAYLAR BAŞLAMIŞTI

Bulut, programda Gezi olaylarıyla 1960 darbesini karşılaştırdı: 5 Mayıs 1960’ta Gezi olaylarına benzeyen olaylar İstanbul, İzmir, Ankara ve Büyükşehirlerde başlamış, bunun üzerine rahmetli Menderes bir radyo programı yapmış ve gerçek dışı olaylardan türetilen dedikodularla insanlarımız sokaklarda devlete karşı ayaklanmaya teşvik edilmektedir. Lütfen evlerinize dönünüz, istirham ediyorum demiş fakat 5 Mayıs’ta fitili yakılan olaylar tam 22 gün sonra askeri darbeyle sonuçlanmış ve Menderes iktidardan düşürülmüştü.Gerçekten tarihe bakınca ve son bir yılı analiz edince 5 Mayıs 1960’tan 27 Mayıs 1960’a süren yirmi iki günlük süreç ve geçen sene 31 Mayıs 2013’ten itibaren yaşadığımız o birkaç aylık dönem, arkasından gelen paralel örgüt tarafından ortaya konan 17 Aralık yargı darbesi, arkasından gelen yine 25 Aralık yargı darbesi denemesi. Bütün bunları incelediğimizde geçmişten bu güne aynı mantığın, aynı sürecin ve aynı aktörlerin isimleri değişerek var olmakta ısrar ettiklerini görüyoruz.” dedi.

DAVUL BAŞBAKAN'IN SIRTINDA

Yiğit Bulut, Başbakan Erdoğan, faiz eleştirisini Merkez Bankası’na müdahale olmadığını, eleştiri olduğunu söyledi. Davulun Başbakan Erdoğan’ın sırtında olduğunu aktaran Bulut, tokmağın da Merkez Bankası’nın elinde olduğunu ifade etti. Bulut konuşmasına şöyle devam etti:

MERKEZ BANKASI’NIN POLİTİKASINI ELEŞTİRMEK MÜDAHALE DEĞİLDİR

Merkez Bankası faiz oranını 5 puan faizi artırdı, yüzde 10’u kadar geri çekti. Bu tartışılıyor, eleştiriyor. Bir kere bir şeyi tespit etmek lazım: Merkez Bankası’nın attığı adımları eleştirmek veya Merkez Bankası’nın attığı adımlarla ilgili fikir söylemek, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına müdahale etmek değildir. Kaygıları dillendirmek, özellikle siyasi otorite tarafından bu yapılıyorsa ve siyasi otoritenin lideri tarafından kaygılar dillendiriliyorsa bu Merkez Bankası’nın bağımsızlığına müdahale etmek değildir. Bir kere bunun altını çizeyim.

HESAP KİME SORULUYOR?

Davul Başbakan Erdoğan’ın sırtında, tokmak Merkez Bankası’nın elinde. Böyle bir dünya yok. Hesap kime soruluyor? Hesap davulu sırtında taşıyana soruluyor. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başcı’ya kimse sormuyor sokakta yürürken ‘neden bu oldu’ diye. Sorumsuzların karar aldığı, sorumluların onları dahi eleştiremediği ve buna modern dünyada bağımsızlık adı altında insanlara yutturuldu.

EN BÜYÜK DEVRİM; ÜLKENİN BOĞAZINA TAKILAN PRANGAYI SÖKMESİDİR

Türkiye’nin borçlarını bitirilmesini istenmediğini fakat Başbakan Erdoğan’ın bunu başararak en büyük devrim yaptığını söyleyen Bulut, 2008’de alınan IMF kararını eleştirenlerin, Merkez Bankası ile ilgili tepki gösterenlerin aynı olduğuna dikkat çekti. Bulut konuşmasını şöyle sürdürdü:

“2001 krizini hatırlayalım. Kemal Derviş’i uçağa koyup Türkiye’ye gönderdiler. Merkez Bankası Başkanı olarak uçağa bindi, Türkiye’ye süper yetkili Bakan olarak indi. Ve hatırlayın; rahmetli Ecevit ceketinin önü ilikli, titriyor hasta (5 milyar dolar için) Kemal Derviş Başbakanlık merdivenlerinden indi ve rahmetlinin sırtına dokunarak böyle dedi: “Sizin için en önemli olan; sürdürülebilir borç dinamiği içinde kalmaktır.” Sürdürülebilir borç dinamiği içinde kalmak kavramı güçlüler tarafından güçsüzleri soymak için uydurulmuş bir kavramdır. Adam diyor ki; "senin hayattaki tek amacın sürdürülebilir borç dinamiği içinde kalmaktır." Yani; hayat boyu çalışacan çalışacan sadece borcunu sürdürmeyi hedefleyecen. Bitirmeyi değil, sürdürmeyi. Sayın Erdoğan’ın bu ülkede yaptığı en büyük devrim bu ülkenin 1939’da bu coğrafyanın boğazına takılan finansal prangayı sökmesidir. 2008’de aldığı IMF kararını eleştirenler, bugün Merkez Bankası ile ilgili söylediklerini eleştirenlerle aynı isimlerdir. İster bürokrat olsun, ister siyasetçi olsun, ister gazeteci olsun. ”

PETROL BÖLGELERİNE ULAŞIMI OLMAYAN BİR TÜRKİYE TASARLADILAR

Halka Bankası’nın Anglosakson para akışını bozduğunu, sisteme çomak soktuğunu anlatan Yiğit Bulut, İngilizler’in petrol bölgesine ulaşımı olmayan bir Türkiye tasarladığını ifade etti.