13 Ara 2013 09:39
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:48
Yiğit Bulut: Başbakan'a inanılmaz bir saldırı var!
Başbakan'ın Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Habertürk TV'de Ece Üner'in konuğu olan
Başbakan'ın Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin önünde 3 tane seçim olduğunu belirten Yiğit Bulut,
"Cumhuriyet tarihinde Türkiye'de ilk defa halk Cumhurbaşkanı
seçecek. Dolayısıyla, arkasında bir genel seçim oluşacak ve ortaya
yeni bir siyasi tablo çıkacak." dedi.
Bu seçimler öncesinde provokasyonların yoğunlaşacağının altını
çizen Bulut, "Türkiye'de genelde iki dokudan dolayı siyasi sonuçlar
değişir. Bir, ekonomik doku bozulduğunda siyasi sonucu olur. İki,
sosyolojik doku bozulduğunda sonucu siyasi olur. Terör hem
sosyolojik dokuyu bozuyor, hem ekonomik dokuyu bozuyor. Ama lokal
olarak bozuyor.
Ekonomik dalgalanmalar genel olarak Türkiye'deki ekonomik
dokuyu bozuyor ve siyasi sonuç üretiyor. Seçim öncesi dönemlere
bakın. Her zaman Türkiye'de terörle ve ekonomik dalgalanmalarla
sokağın ve develüasyonun birleştiği büyük olaylar yaşandı. Seçim
sonuçlarını etkilemeye yönelik Türkiye'de provokasyonlar oluyor, ve
olacaktır." ifadelerini kullandı.
İşte Yiğit Bulut'un yorumlarından bazı
satırbaşları:
"GEZİ OLAYLARINDAN DOLAYI BAZI KESİMLER ÇOK BÜYÜK
GETİRİ ELDE ETTİ"
Çok net bakarsak, Gezi olayları fenomeni yaşandı Türkiye'de.
Gezi olayları sırasında faizlerin artışından dolayı bazı kesimler
çok büyük getiri elde etti.
"SEÇİMLERE MÜDAHALE ETMEK İSTİYORLAR"
Türkiye'de malesef seçimlere her zaman müdahale olmuştur.
Medya yoluyla, sosyolojik travma yaratarak, sokaklar
karıştırılarak, ekonomik manipülasyonlarla müdahale olmuştur.
Yetmemiştir, askeri müdahale olmuştur, seçimler askıya
alınmıştır.
Türkiye'de halkın iradesinin tecelli etmesinden bu kadar
korkanlar kimler? Çok açık yerleşik dinamikler var halkın
iradesinden korkan. Bu ülkede 'benim oyumla çobanın oyu bir olur
mu?' şeklinde düşünen insanlar var. Onun için vesayet döneminin
bitmesi gerekiyor. Askeri vesayet bitecek, ekonomik vesayet
bitecek, sosyolojik vesayet bitecek.
Bu tek taraflı değil. Nasıl ki insanlar inancından dolayı
eskiden okula gidemiyordu. Şimdi gidebiliyorsa, tam tersini
düşünenlerin de aynı özgürlükleri yaşamasının garantisi Türkiye
Cumhuriyeti devletinindir.
"ESKİDEN 'KÜRT' DEDİĞİNİZ ANDA ADAMI ALIP
GÖTÜRÜYORLARDI"
Bakın şimdi Türkiye'de çok net bir şekilde daha önce hiç
konuşulamayanlar konuşuluyor. Eskiden bu ülkede 'Kürt' sözünü
söylediği zaman adamı alıp götürüyorlardı.
"BABAM HARCIRAHI İÇ ÇAMAŞIRININ İÇİNE DİKİP ÖYLE
GİDERDİ"
Bakın benim babam 1980'e kadar Adalet Partisi milletvekiliydi.
NATO toplantısına gidiyordu. Bakın ilk defa söylüyorum bunu. NATO
toplantısına giden görevli milletvekili dolarları iç çamaşırının
içine dikerek gidiyordu. Bütün vekiller böyle gidiyordu. O dolarla
dışarı çıkmak, onu geri getirmek bir olay. Ama devlet harcırahı.
Yanlış anlaşılmasın devlet harcırahı.
Bir paket yabancı sigarayla yakalanıp hapis yatan
insanlar var.
"İNGİLİZLERDEN, ABD'LİLERDEN İZİN ALMADAN BİR ŞEY
YAPAMIYORDUK"
Kuzey Irak Kürdistan Özerk Yönetimi ile bir enerji barış hattı
kuruluyor. Ve bu hattın Türkiye'ye gelmemesi için her türlü şey
içeriden yapılıyor.
Bakın, 1839'dan sonra biz İngiliz petrol ve gaz şirketleri
olmadan hiçbir anlaşma yapamamışız. 1923'den 2003'e kadar hep
İngiliz'den önce izin istemişiz, gitmişiz daha sonra Amerikan
şirketinden izin istemişiz onlara pay verip yapmışız
hep.
"TÜRKİYE İLK DEFA ENERJİDE BAĞIMSIZ!"
İlk defa Türkiye kendi enerji projelerini geliştiriyor.
Akdeniz'de petrol arıyor. Kuzey Irak Enerji Barış projesini hayata
geçiriyor ve Azerbaycan petrol ve gazını Türkiye'ye taşıyor. Bugüne
kadar bunlar yapılması mümkün olmayan şeylerdi. Bugüne kadar
Türkiye'nin bağımsız enerji projesi geliştirmesi mümkün
değildi.
İnsanlar buna bakmıyorlar, gidiyorlar başka yerlerde başka
şeyler arıyorlar.
Türkiye nükleer santral yapıyor. 1970'ten beri nükleer santral
yapmaya dair kararname var. Bakanlar Kurulu kararları var,
başbakanların iradeleri var. Ama yaptırmıyorlar.
Hızlı tren yaptırmıyorlar. Niye, çünkü Türkiye'deki burjuva,
sermaye otomotiv sanayii üzerine kurulmuş. 'Hızlı tren
yapamazsınız' diyor adamlar.
"BAŞBAKAN ERDOĞAN'A İNANILMAZ BİR SALDIRI
VAR"
Sayın Başbakan'a inanılmaz bir saldırı var. Türkiye içinden,
Türkiye dışından bir koalisyon teşkil edilmiş. Sayın Başbakan'a
sürekli bir saldırı var. En çok neye üzülüyorum biliyor musunuz, bu
saldırıların malzemesi o kadar abartılmış, o kadar çürük, o kadar
gerçek dışı ki, bunların Türk halkına pazarlanmaya çalışması insanı
gerçekten çok üzüyor.