28 Eyl 2012 14:03 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:12

YETİŞ CİNGÖZ RECAİ! PEYAMİ SAFA MAHKEMEYE DÜŞTÜ!(MEDYARADAR/ÖZEL)

Kitap dünyası, 6 yıl önce patlak veren telif hakları savaşını konuşuyor.Cağaloğlu'ndaki Damla Yayınevi ile Kadıköy'deki Alkım Yayınları arasında süren savaşın nedeni Peyami Safa!

Ünlü romancının Cingöz Recai serisindeki hikâyeleri aratmayacak nitelikteki olaylar zinciri polis baskınlarına kadar uzandı.
Önce Alkım Yayınları, Damla Yayınevi’ni; ardından Damla Yayınevi Alkım yayınlarını bastırdı. Polis, Alkım’ın raflarındaki Peyami Safa’nın "Kaybolan Adam” “Esrarlı Köşk” “Elmaslar İçinde” “Şeytanî Tuzak” “Tiyatro Baskını” ve “Mişon’un Definesi”ne el koydu! Sonunda Peyami Safa mahkemelere düştü. Dava dosyalarına yansıyan hikâye uzun…
TELİF HAKLARI SAVAŞI
1974 yılında kurulan Damla Yayınevi, Cingöz Recai serisi de dâhil olmak üzere Peyami Safa’ya ait 25 adet kitabın telif haklarını, 1974 yılında Peyami Safa’nın mirasçısıyla akdettiği sözleşmelerle süresiz devraldı. İlk yayın programını çocuk kitapları, ders kitapları ve tarih kitaplarına göre planlayan Damla Yayınevi, Peyami Safa'nın "Amerika'da Bir Türk Çocuğu" adlı kitabını basarak kültür hayatımıza adım attı.
Kitapların telif hakları Damla Yayınevi’nde olmasına rağmen Alkım Yayınları, Peyami Safa’nın yeğini Behçet Safa ile bir telif anlaşması yaptı. Bu anlaşmaya dayanarak 30 yıl sonra 2006’da Peyami Safa’nın Kartal Pençesinde, Kaybolan Adam, Esrarlı Köşk, Elmaslar İçinde, Şeytanî Tuzak, Tiyatro Baskını, Mişon’un Definesi, Zeyrek Cinayeti, Arsen Lüpen İstanbul’da adlı 9 kitabı Alkım Yayınları tarafından basılmaya başlandı.
Damla Yayınevi’nin avukatı Dr. Cahit Suluk’un verdiği bilgiye göre Alkım Yayınları, 2004 yılında Peyami Safa’nın yeğeni Behçet Safa ile imzaladığı bir sözleşmeyle bu hakları kendisinin aldığını iddia ederek kitapları basmaya başlamış.
ALKIM, DAMLA YAYINEVİ’NDE ARAMA YAPTIRDI
Avukat Dr. Cahit Suluk, fikri ve sınai haklar mahkemelerinde süren olayın sürecini şöyle anlattı:
“Alkım, Damla’nın 30 yıldır piyasadaki kitaplarını aynen kopyalamıştır. Şöyle ki Damla, bu kitapları merhum Peyami Safa’nın mirasçısından cüz cüz edinmiş, daha sonra bunları sözleşme gereği sadeleştirmiştir. Daha da önemlisi yine sözleşmedeki yetkisine dayanarak, ressamlarla anlaşarak bu kitapları resimletmiştir. Yine Damla, bazı kitapları kütüphanelerden tarayarak bulmuş ve Osmanlıcadan günümüz Türkçesine tercüme etmiştir. Telif hukuku terminolojisiyle konuşacak olursak Damla, tercüme yapmak suretiyle bazı kitapları işlemiştir (işleme hakkı). Alkım ise, Damla’nın bu kitaplarını birebir kopyalamıştır. Böylece Damla’nın hem tercümesini hem de resimlerini korsanlamıştır. O kadar ki, resim alt yazılarını da aynen kopyalayarak kendi baskılarında kullanmıştır.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali Alkım, sonradan akdettiği sözleşmeye dayanarak; Damla aleyhinde telif hakkı ihlali nedeni ile savcılık şikâyetinde bulunmuş ve Damla Yayınevine gelerek arama ve el koyma kararını infaz etmiştir. Damla, savcılık dosyasına sunduğu savunmasında işin aslını anlatıp 38 yıldır telif sözleşmesine dayanarak davaya konu kitapların basımını yaptığını, karşı tarafın sözleşmesinin ve hak sahipliğinin geçersiz olduğunu beyan etmiştir. Bunun üzerine Savcılık, Alkım şikâyetini inandırıcı bulmayarak Damla lehine takipsizlik karar vermiştir. Alkım, söz konusu takipsizlik kararına itiraz etmiş ve Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi de söz konusu itirazı reddetmiştir.
Alkım, bu kez İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde aynı iddialarla tedbir talebinde bulundu. Yapılan tedbir duruşmasında mahkeme, şartları oluşmayan Alkım’ın hukuka aykırı tedbir talebini reddetti. Alkım tüm bu girişimlerinden herhangi bir sonuç alamamasına rağmen yine aynı iddiaları tekrarlayarak bu kez İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde telif haklarına tecavüz iddiasıyla bir dava açtı. Bu dava halen sürüyor.
Damla Yayınevi de Alkım’ın haksız ve mesnetsiz hukuki girişimleri karşısında telif haklarına tecavüz teşkil eden bu kitaplar içerisinde yer alan ve tüm telif hakları kendisine ait resimleri, tercümeleri bire bir aynen kullandığını tespit ederek Alkım hakkında Kadıköy ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığına şikâyette bulundu. Yine Alkım aleyhinde Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde telif haklarına tecavüzün tespiti refi ve tazminat talepli dava açtı.”
POLİS ALKIM’I BASTI, PEYAMİ SAFA’YA ELKOYDU
Bu sefer, Damla Yayınevi söz konusu eserler için Alkım’ı bastırdı. Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu üzerine arama ve elkoyma kararı verildi. Polis, Alkım tarafından basılan Peyami Safa eserlerine el koydu. Damla’nın 30 yılı aşkın bir süredir basım, satış ve dağıtımını yaptığı Peyami Safa’ya ait "Kaybolan Adam” “Esrarlı Köşk” “Elmaslar İçinde” “Şeytanî Tuzak” “Tiyatro Baskını” ve “Mişon’un Definesi” adlı 6 ayrı kitap raflardan toplatıldı. Olayla ilgili dava Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Bu arada Damla, Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde Alkım aleyhinde haksız rekabetin tespiti ve bunlara ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve şimdilik asgari 30.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat davası açtı. Mahkemeye sunulan dava dilekçesinde Alkım’ın, Damla’ya ait 6 kitaptaki resimleri/çizimleri, resim alt yazılarına varıncaya kadar aynen birebir kopyalayarak baskı ve dağıtımını yaptığı belirtildi. 22 sayfalık dilekçeye Alkım’ın birebir alıntı yaptığı resim ve yazıların fotoğrafları da eklendi.
“TARAF”LI DAVA!
Damla ile Alkım arasındaki hukuk savaşına, Alkım’ın eskiden sahibi olduğu Taraf Gazetesi de karıştı. Alkım’ın Taraf Gazetesi aracılığıyla, devam eden davalarda medya desteğini arkasına aldığını söyleyen Damla’nın Avukatı Dr. Cahit Suluk, “Taraf’ın bu olayla ilgili yayınları sürdükçe bu davanın adı “Taraf”lı dava olacaktır” diyor.
Dr. Suluk, şunları söyledi:
“Ceza şikâyetleri ve telif davaları karşısında kalan Alkım, bu kez Taraf Gazetesinde Damla Yayınevi ve avukatları ile ceza şikâyetine takipsizlik kararı veren Cumhuriyet Savcısını hedef alan bir haber yaptı. Bu haber Damla Yayınevi tarafından tekzip edildi. Bu arada Taraf Gazetesi ihtilafa ilişkin ikinci bir haber daha yaptı. Tekzibi yayınlamayan Taraf Gazetesi aleyhine Sulh Ceza Mahkemesine başvuran Damla Yayınevi, Taraf Gazetesinin üst üste yaptığı söz konusu haberlerin asılsız olduğuna ilişkin tekzip metninin yayınlaması yönünde mahkeme kararı aldı ve bunun üzerine Taraf Gazetesi tekzibi yayınlamak zorunda kalmıştır.
21 Eylül 2012 günü ise Taraf Gazetesi Alkım aleyhinde iki ayrı ceza şikâyeti yapmış olmamızı gerekçe göstererek mahkemeyi yanılttığımız iddiasıyla “O avukat yetkisini kötüye kullandı” başlıklı üçüncü bir haber yaptı.
Hâlbuki ortada mahkemeyi yanıltmak diye bir şey söz konusu değil. Damla-Alkım davalarını ve savcıları etki altında bırakmak isteyen Taraf Gazetesinin bizzat kendisidir. Zira halen derdest iki ayrı hukuk davası ve bir ceza şikâyeti Alkım aleyhine devam etmektedir. Bu davaların ve şikâyetin Alkım aleyhine sonuçlanmasına engel olmak isteyen ve Damla avukatlarını orantısız medya gücünü kullanarak yıldırmak isteyen Taraf Gazetesi tüm basın ilke ve kurallarını hiçe sayarak haberler yapmaya devam etmektedir.”

MEDYARADAR/ÖZEL