YETİŞ CİNGÖZ RECAİ! PEYAMİ SAFA MAHKEMEYE DÜŞTÜ!(MEDYARADAR/ÖZEL)
Kitap dünyası, 6 yıl önce patlak veren telif hakları savaşını konuşuyor.Cağaloğlu'ndaki Damla Yayınevi ile Kadıköy'deki Alkım Yayınları arasında süren savaşın nedeni Peyami Safa!
Ünlü romancının Cingöz Recai serisindeki hikâyeleri aratmayacak
nitelikteki olaylar zinciri polis baskınlarına kadar uzandı.
Önce Alkım Yayınları, Damla Yayınevi’ni; ardından Damla Yayınevi
Alkım yayınlarını bastırdı. Polis, Alkım’ın raflarındaki Peyami
Safa’nın "Kaybolan Adam” “Esrarlı Köşk” “Elmaslar İçinde” “Şeytanî
Tuzak” “Tiyatro Baskını” ve “Mişon’un Definesi”ne el koydu! Sonunda
Peyami Safa mahkemelere düştü. Dava dosyalarına yansıyan hikâye
uzun…
TELİF HAKLARI SAVAŞI
1974 yılında kurulan Damla
Yayınevi, Cingöz Recai serisi de dâhil olmak üzere Peyami Safa’ya
ait 25 adet kitabın telif haklarını, 1974 yılında Peyami Safa’nın
mirasçısıyla akdettiği sözleşmelerle süresiz devraldı. İlk yayın
programını çocuk kitapları, ders kitapları ve tarih kitaplarına
göre planlayan Damla Yayınevi, Peyami Safa'nın "Amerika'da Bir Türk
Çocuğu" adlı kitabını basarak kültür hayatımıza adım attı.
Kitapların telif hakları Damla Yayınevi’nde olmasına rağmen Alkım
Yayınları, Peyami Safa’nın yeğini Behçet Safa ile bir telif
anlaşması yaptı. Bu anlaşmaya dayanarak 30 yıl sonra 2006’da Peyami
Safa’nın Kartal Pençesinde, Kaybolan Adam, Esrarlı Köşk, Elmaslar
İçinde, Şeytanî Tuzak, Tiyatro Baskını, Mişon’un Definesi, Zeyrek
Cinayeti, Arsen Lüpen İstanbul’da adlı 9 kitabı Alkım Yayınları
tarafından basılmaya başlandı.
Damla Yayınevi’nin avukatı Dr. Cahit Suluk’un verdiği bilgiye göre
Alkım Yayınları, 2004 yılında Peyami Safa’nın yeğeni Behçet Safa
ile imzaladığı bir sözleşmeyle bu hakları kendisinin aldığını iddia
ederek kitapları basmaya başlamış.
ALKIM, DAMLA YAYINEVİ’NDE ARAMA YAPTIRDI
Avukat
Dr. Cahit Suluk, fikri ve sınai haklar mahkemelerinde süren olayın
sürecini şöyle anlattı:
“Alkım, Damla’nın 30 yıldır piyasadaki kitaplarını aynen
kopyalamıştır. Şöyle ki Damla, bu kitapları merhum Peyami Safa’nın
mirasçısından cüz cüz edinmiş, daha sonra bunları sözleşme gereği
sadeleştirmiştir. Daha da önemlisi yine sözleşmedeki yetkisine
dayanarak, ressamlarla anlaşarak bu kitapları resimletmiştir. Yine
Damla, bazı kitapları kütüphanelerden tarayarak bulmuş ve
Osmanlıcadan günümüz Türkçesine tercüme etmiştir. Telif hukuku
terminolojisiyle konuşacak olursak Damla, tercüme yapmak suretiyle
bazı kitapları işlemiştir (işleme hakkı). Alkım ise, Damla’nın bu
kitaplarını birebir kopyalamıştır. Böylece Damla’nın hem
tercümesini hem de resimlerini korsanlamıştır. O kadar ki, resim
alt yazılarını da aynen kopyalayarak kendi baskılarında
kullanmıştır.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali Alkım, sonradan akdettiği
sözleşmeye dayanarak; Damla aleyhinde telif hakkı ihlali nedeni ile
savcılık şikâyetinde bulunmuş ve Damla Yayınevine gelerek arama ve
el koyma kararını infaz etmiştir. Damla, savcılık dosyasına sunduğu
savunmasında işin aslını anlatıp 38 yıldır telif sözleşmesine
dayanarak davaya konu kitapların basımını yaptığını, karşı tarafın
sözleşmesinin ve hak sahipliğinin geçersiz olduğunu beyan etmiştir.
Bunun üzerine Savcılık, Alkım şikâyetini inandırıcı bulmayarak
Damla lehine takipsizlik karar vermiştir. Alkım, söz konusu
takipsizlik kararına itiraz etmiş ve Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi
de söz konusu itirazı reddetmiştir.
Alkım, bu kez İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde
aynı iddialarla tedbir talebinde bulundu. Yapılan tedbir
duruşmasında mahkeme, şartları oluşmayan Alkım’ın hukuka aykırı
tedbir talebini reddetti. Alkım tüm bu girişimlerinden herhangi bir
sonuç alamamasına rağmen yine aynı iddiaları tekrarlayarak bu kez
İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde telif
haklarına tecavüz iddiasıyla bir dava açtı. Bu dava halen
sürüyor.
Damla Yayınevi de Alkım’ın haksız ve mesnetsiz hukuki girişimleri
karşısında telif haklarına tecavüz teşkil eden bu kitaplar
içerisinde yer alan ve tüm telif hakları kendisine ait resimleri,
tercümeleri bire bir aynen kullandığını tespit ederek Alkım
hakkında Kadıköy ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığına şikâyette
bulundu. Yine Alkım aleyhinde Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk
Mahkemesinde telif haklarına tecavüzün tespiti refi ve tazminat
talepli dava açtı.”
POLİS ALKIM’I BASTI, PEYAMİ SAFA’YA ELKOYDU
Bu
sefer, Damla Yayınevi söz konusu eserler için Alkım’ı bastırdı.
Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu üzerine
arama ve elkoyma kararı verildi. Polis, Alkım tarafından basılan
Peyami Safa eserlerine el koydu. Damla’nın 30 yılı aşkın bir
süredir basım, satış ve dağıtımını yaptığı Peyami Safa’ya ait
"Kaybolan Adam” “Esrarlı Köşk” “Elmaslar İçinde” “Şeytanî Tuzak”
“Tiyatro Baskını” ve “Mişon’un Definesi” adlı 6 ayrı kitap
raflardan toplatıldı. Olayla ilgili dava Üsküdar Ağır Ceza
Mahkemesi’nde devam ediyor.
Bu arada Damla, Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde
Alkım aleyhinde haksız rekabetin tespiti ve bunlara ilişkin
ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve şimdilik asgari 30.000 TL
maddi, 50.000 TL manevi tazminat davası açtı. Mahkemeye sunulan
dava dilekçesinde Alkım’ın, Damla’ya ait 6 kitaptaki
resimleri/çizimleri, resim alt yazılarına varıncaya kadar aynen
birebir kopyalayarak baskı ve dağıtımını yaptığı belirtildi. 22
sayfalık dilekçeye Alkım’ın birebir alıntı yaptığı resim ve
yazıların fotoğrafları da eklendi.
“TARAF”LI DAVA!
Damla ile Alkım
arasındaki hukuk savaşına, Alkım’ın eskiden sahibi olduğu Taraf
Gazetesi de karıştı. Alkım’ın Taraf Gazetesi aracılığıyla, devam
eden davalarda medya desteğini arkasına aldığını söyleyen Damla’nın
Avukatı Dr. Cahit Suluk, “Taraf’ın bu olayla ilgili yayınları
sürdükçe bu davanın adı “Taraf”lı dava olacaktır” diyor.
Dr. Suluk, şunları söyledi:
“Ceza şikâyetleri ve telif davaları karşısında kalan Alkım, bu kez
Taraf Gazetesinde Damla Yayınevi ve avukatları ile ceza şikâyetine
takipsizlik kararı veren Cumhuriyet Savcısını hedef alan bir haber
yaptı. Bu haber Damla Yayınevi tarafından tekzip edildi. Bu arada
Taraf Gazetesi ihtilafa ilişkin ikinci bir haber daha yaptı.
Tekzibi yayınlamayan Taraf Gazetesi aleyhine Sulh Ceza Mahkemesine
başvuran Damla Yayınevi, Taraf Gazetesinin üst üste yaptığı söz
konusu haberlerin asılsız olduğuna ilişkin tekzip metninin
yayınlaması yönünde mahkeme kararı aldı ve bunun üzerine Taraf
Gazetesi tekzibi yayınlamak zorunda kalmıştır.
21 Eylül 2012 günü ise Taraf Gazetesi Alkım aleyhinde iki ayrı ceza
şikâyeti yapmış olmamızı gerekçe göstererek mahkemeyi yanılttığımız
iddiasıyla “O avukat yetkisini kötüye kullandı” başlıklı üçüncü bir
haber yaptı.
Hâlbuki ortada mahkemeyi yanıltmak diye bir şey söz konusu değil.
Damla-Alkım davalarını ve savcıları etki altında bırakmak isteyen
Taraf Gazetesinin bizzat kendisidir. Zira halen derdest iki ayrı
hukuk davası ve bir ceza şikâyeti Alkım aleyhine devam etmektedir.
Bu davaların ve şikâyetin Alkım aleyhine sonuçlanmasına engel olmak
isteyen ve Damla avukatlarını orantısız medya gücünü kullanarak
yıldırmak isteyen Taraf Gazetesi tüm basın ilke ve kurallarını hiçe
sayarak haberler yapmaya devam etmektedir.”
MEDYARADAR/ÖZEL