Kendini doğaya verdiğini açıklayan Acar şöyle devam etti:
Burası benim cennetim oldu, çok mutluyum. Burada balık tutuyorum, hayvanlarım var, bir otelimiz, bir de deniz kenarında bir kafemiz var. Burası benim için bir eğlence, ailemle güzel günler geçiriyoruz. Doğal bir ortamda yaşıyoruz, kendimiz ekip biçiyoruz...
Arıcılık yapıyorum, keçilerim, kazlarım, ördeklerim var. Havanın durumuna göre günüm geçiyor. Hava güzelse denize çıkıp balık tutuyorum, hava yağışlıysa bahçede ya da otel içerisinde kalıyorum.
İnsanların, kendisini gördüklerinde zaman hala ilgi gösterdiklerini söyleyen Acar, “Daha önce ilgileri karşısında sıkılıyordum. Daha sonra koyverdim kendimi. İnsanlar fotoğraf çektirmek istiyorlar, eski anıları yad etmek istiyorlar. Ben de onları kırmıyorum. Onlarla sohbet ediyorum. Onların da hoşlarına gidiyor” ifadelerini kullandı.