Yerli Dijital Mecralarımız GAİN ve Exxen… Ve ‘Daha Daha’ İyiyiz..!

Değerli okurlar,
Bildiğiniz üzere 2016'da başlayan ve pandemiyle sayısı artan dijital platformlar, günümüzde film ve dizi izleme kültürü içerisinde önemli bir yer tutmakta. Yaygınlaşan dijital platformların sektöre hem olumlu hem de olumsuz etkisi olduğu ise yadsınamaz bir gerçek.
Neden mi?
Kalite diyeyim gerisini siz anlayın!

Bu anlamda Netflix, yayın platformu yarışında hiç kuşkusuz birinciliği elinde bulunduruyor. Özellikle de 2023 Mayıs ayında şifre paylaşımını kısıtladıktan sonra 45 milyon yeni abone kazanan Netflix, hisse değerini %300’den fazla artırarak yeni zirvelere ulaştı. Bu başarı, Netflix’in streaming dünyasındaki lider konumunu pekiştirdi.

Dizi ve filmler ile ilgili bilgiler veren JustWatch'ın 2024’ün ilk çeyreğine ilişkin dijital akış platformları verilerine baktığımızda Netflix, yüzde 27’lik pazar payı ile en çok kullanıcıya sahip ikinci dijital akış platformu konumunda. Bu platformu yüzde 19 pazar payı ile Amazon Prime Video takip ederken, listeye yüzde 7 ile Disney+ ve yüzde 5 ile MUBI de dahil oluyor.

Peki, yerli dijital platformlarda durum nedir diye baktığımızda ise Warner Bros Discovery Inc’e satılan BluTV, yüzde 38 pazar payı ile en popüler platform olurken diğer platformların yüzde 3’lük bir pazar payına sahip olduklarını görüyoruz.

Televizyon kanallarımız bütün yazı yeni yayın dönemine hazırlanarak geçirirken ülkemizin yerli dijital platformlarının neler yaptığını merak ettim. Acaba onlar yazı nasıl geçirmişlerdi?
Cevabı bulmak adına ‘mutsuz’ birer abonesi olduğum GAİN ve Exxen’i de ilk olarak mercek altına aldım…
Neden mi ‘mutsuzum?’ Cevabı, ‘AZ SONRA’…

Yine bildiğiniz üzere 2021 yılına girerken Exxen ve GAİN bizlerin hayatına girmişti… Exxen medya dünyamızın en popüler isimlerinden biri olan Acun Ilıcalı’nın sahipliğinde GAİN ise iş insanı Gözde Akpınar tarafından kuruldu.
Eğlence medyasının dijital mecradaki bu iki yeni girişimi mevcut eğlence kanallarında olmayan içeriklere ev sahipliği yaparak izleyicileri heyecanlandırmıştı. Exxen daha çok TV8’in “sansürsüz” hâli izlenimi verse de ben mesela Feyyaz Yiğit’in başrolünde olduğu ‘Gibi’ dizisinin müptelası oldum. Acun Ilıcalı bir süre sonra Tv8’in dinamo yayınlarını Exxen’e taşıdı ve ardından da Avrupa Ligi maçlarını 3 yıllığına bünyesine kattı. Benim gibi futbol tutkunları da hemen abone oldu…
Her ne kadar Exxen’in maç yayınları saç baş yoldursa da aboneliği mecburen devam ettirdim!
Velhasıl o dönem için Exxenciler zevahiri kurtardılar…
Acun Ilıcalı ayrıca Exxen’de Survivor’ın etinden sütünden yararlanmayı bildi. Survivor ve Masterchef gibi yapımları soslayarak streaming dünyasında var olmaya devam etmeyi bildi…

Gelelim GAİN’e…
2023 yılında Türkiye, Kazakistan, Almanya, Tayland, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri gibi dünyanın 6 farklı ülkesinde birçok farklı sektöre yatırımlar gerçekleştiren Rams Global çatısı altında faaliyet göstermekte olan Rams Türkiye, dijital yayın platformu GAİN Medya’yı satın alarak dikkatleri üzerine çekti. Galatasaray'ın stat isim sponsorunun da Rams Global olduğunu da unutmayın!

Rams Türkiye’nin GAİN’i aldıktan sonra büyük bir atılım yapacağı sektörde heyecan yarattı. Bu anlamda, GAİN’in yeni yayın döneminde yönetim kurulu başkanlığını, başarılı birçok dizi ve filmin yapımcılığını yapan Ferat Bilgin üstlendi. Ancak gelin görün ki, Bilgin henüz şapkasından tavşan çıkartamadı!

Neden mi?

GAİN’in sevilen dizilerinden "Ayak İşleri" ile dördüncü sezona devam ettiğini gördük. Yani eskinin devamı… Yeni neler var derken ‘Mazhar Alanson ile Misafir’i GAİN’de görmeye başladık.

Peki, soru şu; MFÖ efsanesi ile "Ayak İşleri" GAİN’e yetecek mi?

Bence yetmez!

GAİN yönetimi acaba abonelerinin kalplerin bu iki yapım ile mi fethetmeyi düşünüyor?
Ben aboneleri olduğum bu iki platformdan paramın karşılığını aldığımı düşünmüyorum!
Ve umarım neden ‘mutsuz’ olduğumuz anlamışsınızdır?
Peki ya siz mutlu musunuz?

Bundan ‘Dahası Şam’da Kayısı…’
Cuma akşamı kanalları gezerken Habertürk TV'de kala kaldım! Yeni bir format ve karşımda Aslı Şafak ile Mehmet Akif Ersoy…

Programın adı ‘Daha Daha’…

Aslı Şafak ve Mehmet Akif Ersoy, konuklarına “İnsanoğlunun varoluşsal en büyük ikilemini soruyor: Unutmak mı hatırlamak mı?” diye…

İlginç yaklaşımlar, beyin yakan yorumlar, havada uçuşan kahkahalar ve zekice yapılan ince espriler…

‘Zaplar geçerim’ dediğim yayına çakılı kaldım iyi mi..!

Ertesi gün sosyal medyadaki yorumlara merak içinde bakmaya başladım…
Eleştirilerin odağında haberci kimliği ile tanıdığımız Mehmet Akif Ersoy vardı.
Onun bu eğlenceli formata uygun olmadığını düşünenler vardı. Oysa gazeteci “insanüstü”' bir yaratık değil. O da etten kemikten yaratılmış.

Üstelik bizler de; ağlarız, güleriz, acıkırız, endişeleniriz ve yeri geldiğinde iyi de espri yaparız…
Velhasıl kelam yeri gelirse “talk show'da yaparız” dedi Ersoy…
O yüzden diyorum ki; Mehmet Akif Ersoy’a ve partneri Aslı Şafak'a ‘ALKIŞ’

Ve son söz…
Değerli dostlar, önceki yazılarımda ekran önündeki haberci dostlarımız ve başarılarından söz etmiştim. Bu yazımdan sonra şahsıma yönelik serzenişler oldu.
Şöyle ki, ekran önündekilerin arkasındaki güçlü editoryal ekipten hiç söz etmeyişimden dolayı.
Haklılar…
Değerli meslektaşlarımdan özür dileyerek; “Kaleminin namusunu koruyan, dürüst haberci dostlara selam olsun…”