"İLAÇLAR ÇALINIYORDU"
Mahkeme başkanı: İlker Gönen ve Mehmet Gürül arasında bir görüşme var. "Dosyaları uyumlu hale getireceğiz" diyorlar.
Fırat Sarı: Çarşaftaki eksiklikleri düzeltmek için yazılan bir şey bu.
Mahkeme başkanı: Yine Hasan Basri Gök ile bir konuşmanız var. "Bugün ilaç düştük" diyor. Siz de "İlaçları kontrol edin, bütün yerlere gidiyorsun" diyorsunuz.
Fırat Sarı: İlaçlar çalınıyordu. İlk başta Hüseyin Günerhan çalıyor dediler. Sümeyye Nur Arslan gitti, kontrol etti, eksik yoktu. Meğer kendileri (Hasan Basri Gök ve Hakan Doğukan Taşçı), ilaçları çalmak için böyle söylentiler çıkarıp zemin hazırlamışlar.
"OLAYLAR AÇIĞA ÇIKSIN DİYE ESNEK DAVRANDIM"
Mahkeme başkanı: Hakan Doğukan ile bir konuşmanız var. "Önceki partiden (ilaç) satış yazıldığından haberiniz yok muydu?" diyor. Siz de "Yok" diyorsunuz. Hatırlıyor musunuz?
Fırat Sarı: Gerçekten haberim yoktu. Ben onlara baskı kurmadım, bu olaylar açığa çıksın diye esnek davrandım. Gerçekten ilaç sattıklarını tapelerde gördüm.
Mahkeme başkanı: Hakan Doğukan, Hasan Basri ile konuşuyor. Yine epikriz hakkında?
Fırat Sarı: İkisinin arasındaki konuşmaya diyecek bir şeyim yok.
"FİŞİNİ ÇEK" DİYALOĞUNU ANLATTI
Fırat Sarı: Tapelere, hastalar ile ilgili yaptığımız iyiliklerin hiçbiri eklenmemiş.
Kimsenin fiş çektiği falan yok. Siz buradan duyunca irite oluyorsunuz, haklısınız ama bunlar muhabbet. Üstelik ben hastaları uzun uzun yatırmakla suçlanıyorum, neden öldüreyim?
SAVCI TEPKİ GÖSTERDİ: BENİM ÜZERİMDEN ÖRNEK VERME
Mahkeme başkanı, Fırat Sarı'ya tepelerdeki gülmeleri ve diğer konuşmaları soruyor:
Fırat Sarı: Siz mesela hâkimler ve savcılar mesleki olarak muhabbet ederken, 'Kelle aldım' demiyor musunuz? Bu ifade böyle bir şey. Keşke olmasaydı ama bu niyet değil, konuşma.
Savcı: Bizim üzerimizden örnek verme. En azından benim üzerimden örnek verme.