"BEBEK BAŞINA 750 LİRA ÖDÜYORDUM"
Gıyasettin'e bebek başına 750 lira ödüyordum. Eşi ise sigortalı olarak çalışıyordu. Devlet memuru olduğu için ödemeleri bu şekilde yapıyorduk. Hakan Doğukan'a da para veriyordum. İlker Gönen ise maaşlı çalışanımdı. Anlaşmamız başlangıçta sabit maaş üzerinden yapılmıştı. Daha sonra "Ortak olalım" dedik ama olmadı.
Bizim hastanede aldığımız para, para değil, cüzi bir miktardı. Doktora ver, hemşireye ver, ambulans şoförüne ver, geriye bir şey kalmıyordu.
Bizim muhatabımız hastane yetkilileriydi. Mesela hastane sahibi Ali Dirik gibi. Beylikdüzü Medilife Hastanesi'nde Osman Hoca ve Atilla Bey'le konuşuyorduk. Hastanede her şeyin hastanenin bilgisi dahilinde olacağını konuştuk.
KONUŞMA KAYITLARI SORULDU
Mahkeme Başkanı: Renas ile bir konuşman var mı?
Fırat Sarı: Hasta istemiş.
Mahkeme Başkanı: Kadın bebekle ilgili İlker Gönen ile bir konuşman var.
Fırat Sarı: İkili bir diyalog.
Mahkeme Başkanı: Çocuğa belki tüp takılsa yaşar diye bir konuşma geçmiş.
Fırat Sarı: Anlıksınız orada. Eylem var. Orada ihmal yok.
Mahkeme Başkanı: Akciğer filmi çekmeden entübe etmişsiniz. Bu konuşmayı hatırlıyor musunuz?"
Fırat Sarı: İhmal yok orada.
Mahkeme Başkanı: Hastanenin cirosu düşüyor diyorsunuz.
Fırat Sarı: Basamakla ilgili.
Mahkeme Başkanı: Gıyasettin'e "Gel bakalım" diyorsun.
Fırat Sarı: Taburcu etmemiz gereken hastalara inanmadığı için "Gel bak" dedim.
Mahkeme Başkanı: "Hemşire transferine başlayalım yoksa kapatırız demişler."
Fırat Sarı: Hemşire sayısı eksilmez. Ama Reyap Hastanesi'ni şikayet etmişler.
O SÖZLERİ AÇIKLAYAMADI: BİLMİYORUM
Fırat Sarı: Hasan Basri Gök (hemşire) ve Hakan Doğukan Taşçı (hemşire) , İlker Gönen (doktor) ile aramı bozan kişilerdir. Bu iki çocuk beni sistematik olarak zehirledi. Benim mizacım sakin, kimseyi kırabilen biri değilim. Arkadaşlar da bilir.
Mahkeme başkanı: Ceren Hatice Kırım diyor ki, "Her türlü usulsüzlüğü ortaya çıkardılar, çomak soktular." Ne diyorsun?
Fırat Sarı: Bilmiyorum.
Mahkeme başkanı: Nasıl?
Fırat Sarı: Bilmiyorum.
"İLAÇLAR ÇALINIYORDU"
Mahkeme başkanı: İlker Gönen ve Mehmet Gürül arasında bir görüşme var. "Dosyaları uyumlu hale getireceğiz" diyorlar.
Fırat Sarı: Çarşaftaki eksiklikleri düzeltmek için yazılan bir şey bu.
Mahkeme başkanı: Yine Hasan Basri Gök ile bir konuşmanız var. "Bugün ilaç düştük" diyor. Siz de "İlaçları kontrol edin, bütün yerlere gidiyorsun" diyorsunuz.
Fırat Sarı: İlaçlar çalınıyordu. İlk başta Hüseyin Günerhan çalıyor dediler. Sümeyye Nur Arslan gitti, kontrol etti, eksik yoktu. Meğer kendileri (Hasan Basri Gök ve Hakan Doğukan Taşçı), ilaçları çalmak için böyle söylentiler çıkarıp zemin hazırlamışlar.