Yeni Şafak'tan Star yazarı Ahmet Kekeç'e sert yanıt: Büvelek tutmuş manda öfkesiyle...
İslamcı bir grubun bir bildiriyle Akif Emre'yi hedef aldığını belirterek Yeni Şafak Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'e yüklenen Ahmet Kekeç'e sert yanıt...
Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, bir süre önce İslamcı bir grubun
bir bildiriyle Akif Emre'yi hedef aldığını hatırlatarak, Yeni Şafak
Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'e yüklenmişti.
Kekeç’e yanıt ise Yeni Şafak gazetesi yazarı Ömer Lekesiz’den
geldi.
Lekesiz köşesinde Akif Emre’den bahsettikten sonra “Sanırım eli
kalem tutan herkes bu niyetle hareket etti, bu manada herkes güzel
gördü, güzel söyledi, güzel eyledi; Rabbimiz cümlesinden razı
olsun. Ama her ne olduysa biri yine duramadı, Akif Emre'yi
kendisine siper edinerek, büvelek tutmuş manda öfkesiyle mahalleye
dalıverdi.” dedi.
“SONER YALÇIN DEĞİL…”
Köşesinde "Neydi derdi?” diye soran Lekesiz şu ifadeleri
kullandı:
“Bundan beş ay önce, kimliği, grubu meçhul birilerinin Akif Emre,
Mahmud Erol Kılıç ve Salih Tuna'ya “Şia terörü ve Safevi
yayılmacılığı meselesinde sünnet ehlinin yanında yer" almadıkları
müddetçe “birer pislikmiş" gibi davranacaklarını söyledikleri
menfur bildirisinden bahisle, bunu “RT" ederek geniş kesimlere
ulaştıran birtakım heyecanlı 'İslamcılar'ın da utanmadan Akif
Emre'yi güzelleme yarışına girmelerini dert edinmişti.
Ancak gerekli tahrip hızına tam ulaşamadığını düşünmüş olmalı ki,
aynı menfur bildiride yer alan “Albayrak Medya'ya sesleniyoruz
(...) Bu isimler medya organlarınızda yer aldığı sürece televizyon
kanalınızı izlemeyeceğiz, dergilerinizi almayacağız, gazetelerinizi
okumayacağız, etkinliklerinize katılmayacağız ve çalışmalarınızı
takip etmeyeceğiz" şeklindeki tehditlere baka baka, “Bir çift söz
de, Akif Emre, Salih Tuna ve Mahmut Erol Kılıç linç edilirken susan
'yayın sorumlusu'na" vurgusuyla, Albayrak Medya'nın yayın
yetkililerine laf sokmaya kalkıştı.
Akif Emre ile Salih Tuna'nın Albayrak Medya tarafından feda
edildiklerine hükmederek, sözü asıl maslahatçılık suçlamasıyla
birlikte Mahmut Erol Kılıç'ı koruyun talimatına bağladı.
“Kim bu?" diye sorduğunuzun farkındayım. Hayır, hayır, Akif Emre
için güzelleme yaparken aba altından sopa gösteren Soner Yalçın
değil bu. Daha yakından, çok yakından biri, kırk yıllık dost Ahmet
Kekeç!”
“YANLIŞ BİR ADAMIN HEZEYANINA TANIKLIK ETTİĞİMİZİ SÖYLEMEK
ZORUNDAYIZ”
Lekesiz “O halde, Kekeç'i, sıkıntıya düşüren asıl şey nedir diye
sormanın yeridir” dedi ve ekledi:
“Merhum Akif Emre olamaz, çünkü bu bahiste Kekeç'in başkalarına
atacağı her taş “zıp" diye kendisine döner. Madem Akif Emre'nin 23
yıldır yazdığı gazete ile sorunları vardı, sen de bunları
biliyordun, neden kendi kullandığın imkânlardan onu da
yararlandırarak çözüm bulmadın diye sorarlar.
Mahmut Erol Kılıç'la ilgili de olamaz, çünkü Kekeç'in meslek ve
meşrep olarak onunla bir bağı olmadığı gibi, her fırsatta
kendisinin İslamcı olmadığını söylemesi bakımından da Kılıç'la bir
ünsiyeti, yoğun ilgisine mazhar olacak(!) bir aidiyeti de
bulunmamaktadır.
Peki Salih Tuna ile ilgili olabilir mi?
Bu mümkün. Fakat Salih Tuna yakın zamanda Yeni Şafak'taki
yazılarına kendi arzusuyla son verdi. Eğer bununla ilgili bir
sorunu varsa kendisi halen dile getirebilir, oluşmuşsa hakkını
doğrudan arayabilir. Şunca yılın ucu hep açık olan kalemi olarak
Salih Tuna'nın kimsenin yardımına, desteğine, savunmasına ihtiyacı
olmaz ve olamaz.
Hasılı neresinden bakarsak bakalım yanlış bir zamanda, yanlış bir
zeminde, yanlış bir bağlamda, yanlış bir içerikte, yanlış bir
adamın hezeyanına tanıklık ettiğimizi söylemek zorundayız.”
“SALİH TUNA’YI SAVUNACAĞIM DERKEN…”
Kekeç’in yanlış yaptığını yazan Lekesiz “Akif Emre'nin vefatının
arkasına saklanarak, kendi karın ağrısını, hadi daha açık
söyleyelim içinde cik cik öten vicdan kuşunu faş etmekle yanlış
yaptı. Akif Emre hakkındaki samimi şehadetlere gölge düşürerek
yanlış yaptı. İslamcı kavramının istismarına çanak tutarak yanlış
yaptı. Menfur bildiriyi eksik okuyarak, Albayrak Medya'ya
yöneltilen tehditleri es geçerek yanlış yaptı. Kendisinin de
yıllarca yazı yazdığı, Türkiye'nin birikimini temsil eden ve ilgili
her temsilciyi bünyesinde tutan medya kuruluşunun sofrasına
tükürmeye yeltenmekle yanlış yaptı. Salih Tuna'yı savunacağım
derken, onu aciz, savunmasız bir yazar pozisyonuna düşürmekle
yanlış yaptı.” ifadelerini kullandı.
“KENDİ ADINI YAZARAK YANLIŞ YAPTI”
Yeni Şafak yazarı Lekesiz şöyle devam etti:
“‘Hangi maslahatı gözetiyordunuz?’ sorusunun “üç yazarıyla birlikte
Albayrak Medya linç edilmek istenirken, senin elin armut mu
topluyordu" sorusuyla birlikte “sen hangi maslahatı gözetiyorsun"
şeklinde kendisine döneceğini düşünmediği için yanlış yaptı.
“Çatısı camdan olan, komşusunun penceresine taş atmamalı" atasözünü
ıskalamakla yanlış yaptı.
Ve Kekeç, bunca yanlışın toplam yerine kendi adını yazarak külliyen
yanlış yaptı.
Şimdi umulur ki, mah-ı gufran hürmetine olsun kırk yıllık dostluğun
hakkına göre davranır ve vebalini yüklendiği kişilerden ve kurumdan
özür diler.
Çünkü dostluk, yanlış zamanda ve yerde atıln bir gülü bile taş
eyleyecek kadar nazik bir haldir; çekmeye, çekiştirmeye, zorlamaya
hiç gelmez.”