02 Haz 2017 17:53 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:44

Yeni Şafak'tan Star yazarı Ahmet Kekeç'e sert yanıt: Büvelek tutmuş manda öfkesiyle...

İslamcı bir grubun bir bildiriyle Akif Emre'yi hedef aldığını belirterek Yeni Şafak Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'e yüklenen Ahmet Kekeç'e sert yanıt...

Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, bir süre önce İslamcı bir grubun bir bildiriyle Akif Emre'yi hedef aldığını hatırlatarak, Yeni Şafak Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül'e yüklenmişti.

Kekeç’e yanıt ise Yeni Şafak gazetesi yazarı Ömer Lekesiz’den geldi.

Lekesiz köşesinde Akif Emre’den bahsettikten sonra “Sanırım eli kalem tutan herkes bu niyetle hareket etti, bu manada herkes güzel gördü, güzel söyledi, güzel eyledi; Rabbimiz cümlesinden razı olsun. Ama her ne olduysa biri yine duramadı, Akif Emre'yi kendisine siper edinerek, büvelek tutmuş manda öfkesiyle mahalleye dalıverdi.” dedi.

“SONER YALÇIN DEĞİL…”

Köşesinde "Neydi derdi?” diye soran Lekesiz şu ifadeleri kullandı:

“Bundan beş ay önce, kimliği, grubu meçhul birilerinin Akif Emre, Mahmud Erol Kılıç ve Salih Tuna'ya “Şia terörü ve Safevi yayılmacılığı meselesinde sünnet ehlinin yanında yer" almadıkları müddetçe “birer pislikmiş" gibi davranacaklarını söyledikleri menfur bildirisinden bahisle, bunu “RT" ederek geniş kesimlere ulaştıran birtakım heyecanlı 'İslamcılar'ın da utanmadan Akif Emre'yi güzelleme yarışına girmelerini dert edinmişti.
Ancak gerekli tahrip hızına tam ulaşamadığını düşünmüş olmalı ki, aynı menfur bildiride yer alan “Albayrak Medya'ya sesleniyoruz (...) Bu isimler medya organlarınızda yer aldığı sürece televizyon kanalınızı izlemeyeceğiz, dergilerinizi almayacağız, gazetelerinizi okumayacağız, etkinliklerinize katılmayacağız ve çalışmalarınızı takip etmeyeceğiz" şeklindeki tehditlere baka baka, “Bir çift söz de, Akif Emre, Salih Tuna ve Mahmut Erol Kılıç linç edilirken susan 'yayın sorumlusu'na" vurgusuyla, Albayrak Medya'nın yayın yetkililerine laf sokmaya kalkıştı.

Akif Emre ile Salih Tuna'nın Albayrak Medya tarafından feda edildiklerine hükmederek, sözü asıl maslahatçılık suçlamasıyla birlikte Mahmut Erol Kılıç'ı koruyun talimatına bağladı.

“Kim bu?" diye sorduğunuzun farkındayım. Hayır, hayır, Akif Emre için güzelleme yaparken aba altından sopa gösteren Soner Yalçın değil bu. Daha yakından, çok yakından biri, kırk yıllık dost Ahmet Kekeç!”

“YANLIŞ BİR ADAMIN HEZEYANINA TANIKLIK ETTİĞİMİZİ SÖYLEMEK ZORUNDAYIZ”

Lekesiz “O halde, Kekeç'i, sıkıntıya düşüren asıl şey nedir diye sormanın yeridir” dedi ve ekledi:

“Merhum Akif Emre olamaz, çünkü bu bahiste Kekeç'in başkalarına atacağı her taş “zıp" diye kendisine döner. Madem Akif Emre'nin 23 yıldır yazdığı gazete ile sorunları vardı, sen de bunları biliyordun, neden kendi kullandığın imkânlardan onu da yararlandırarak çözüm bulmadın diye sorarlar.

Mahmut Erol Kılıç'la ilgili de olamaz, çünkü Kekeç'in meslek ve meşrep olarak onunla bir bağı olmadığı gibi, her fırsatta kendisinin İslamcı olmadığını söylemesi bakımından da Kılıç'la bir ünsiyeti, yoğun ilgisine mazhar olacak(!) bir aidiyeti de bulunmamaktadır.

Peki Salih Tuna ile ilgili olabilir mi?

Bu mümkün. Fakat Salih Tuna yakın zamanda Yeni Şafak'taki yazılarına kendi arzusuyla son verdi. Eğer bununla ilgili bir sorunu varsa kendisi halen dile getirebilir, oluşmuşsa hakkını doğrudan arayabilir. Şunca yılın ucu hep açık olan kalemi olarak Salih Tuna'nın kimsenin yardımına, desteğine, savunmasına ihtiyacı olmaz ve olamaz.

Hasılı neresinden bakarsak bakalım yanlış bir zamanda, yanlış bir zeminde, yanlış bir bağlamda, yanlış bir içerikte, yanlış bir adamın hezeyanına tanıklık ettiğimizi söylemek zorundayız.”

“SALİH TUNA’YI SAVUNACAĞIM DERKEN…”

Kekeç’in yanlış yaptığını yazan Lekesiz “Akif Emre'nin vefatının arkasına saklanarak, kendi karın ağrısını, hadi daha açık söyleyelim içinde cik cik öten vicdan kuşunu faş etmekle yanlış yaptı. Akif Emre hakkındaki samimi şehadetlere gölge düşürerek yanlış yaptı. İslamcı kavramının istismarına çanak tutarak yanlış yaptı. Menfur bildiriyi eksik okuyarak, Albayrak Medya'ya yöneltilen tehditleri es geçerek yanlış yaptı. Kendisinin de yıllarca yazı yazdığı, Türkiye'nin birikimini temsil eden ve ilgili her temsilciyi bünyesinde tutan medya kuruluşunun sofrasına tükürmeye yeltenmekle yanlış yaptı. Salih Tuna'yı savunacağım derken, onu aciz, savunmasız bir yazar pozisyonuna düşürmekle yanlış yaptı.” ifadelerini kullandı.

“KENDİ ADINI YAZARAK YANLIŞ YAPTI”

Yeni Şafak yazarı Lekesiz şöyle devam etti:

“‘Hangi maslahatı gözetiyordunuz?’ sorusunun “üç yazarıyla birlikte Albayrak Medya linç edilmek istenirken, senin elin armut mu topluyordu" sorusuyla birlikte “sen hangi maslahatı gözetiyorsun" şeklinde kendisine döneceğini düşünmediği için yanlış yaptı.

“Çatısı camdan olan, komşusunun penceresine taş atmamalı" atasözünü ıskalamakla yanlış yaptı.

Ve Kekeç, bunca yanlışın toplam yerine kendi adını yazarak külliyen yanlış yaptı.

Şimdi umulur ki, mah-ı gufran hürmetine olsun kırk yıllık dostluğun hakkına göre davranır ve vebalini yüklendiği kişilerden ve kurumdan özür diler.

Çünkü dostluk, yanlış zamanda ve yerde atıln bir gülü bile taş eyleyecek kadar nazik bir haldir; çekmeye, çekiştirmeye, zorlamaya hiç gelmez.”