26 Nis 2021 13:58 Son Güncelleme: 26 Nis 2021 14:02

Yeni Şafak yazarından "soykırım" tepkisi: Türkiye’ye karşı adı konulmamış bir savaş ilanıdır!

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olayları için "soykırım" ifadesi kullanmasını 'Türkiye'ye karşı adı konulmamış bir savaş ilanıdır!" sözleriyle yorumladı.

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olayları için "soykırım" ifadesi kullanması ile 'Osmanlı' ve İstanbul için kullandığı 'Konstantinopol' kelimelendirmesine ilişkin olarak, "Yıl 2015. Aylardan, Nisan: En zalimi ayların! Papa, 'soykırım' açıklaması yaptı. Sonra Avrupa Parlamentosu (AP), 'soykırım'ı onadı. Ardından sıraya girdi Avrupa parlamentoları 'Ermeni soykırımı' yalanını onaylamak için. Son olarak zorla, medya operasyonuyla, Amerikan derin devleti tarafından ABD’nin başına getirilen küresel lordların 'adamı' Joe Biden, Amerikan yönetiminin 'Ermeni soykırımı' yalanını kabul ettiğini ilan etti. Yetmedi, aşağılık bir hakarette de bulunmaktan geri durmadı Türkiye’ye: İstanbul’un adını Costantinopolis olarak zikretti. Üçüncü sınıf ayak oyunları bunlar! Düşmanlıklarının ne kadar kontrolden çıkabileceğini gösteren, dünya gücü bir ülkeye yakışmayacak ilkel, çocuksu tavırlar! Peki, nedir bütün bu olup bitenler? Türkiye’ye karşı adı konulmamış bir savaş ilanıdır!" dedi.

Kaplan, "Tarihin yeniden yapıldığı tarihî bir süreçten geçiyoruz: Batılılar, Türkiye’nin 50 yıl içinde toparlanıp yeniden bölgenin tarihini şekillendirecek yegâne aktör konumuna geleceğini çok iyi görüyorlar. Türkiye’nin Suriye ve Irak’ın kuzeyinde PKK’ya ve IŞİD’e yaptığı operasyonlar ve Karabağ’da oynadığı, kesin sonuç alıcı büyük rol, Batılıları, özellikle de Amerikan yönetimini ürkütmeye yetti! O yüzden Türkiye’yi, daha henüz yolun başındayken 'boğmak' istiyorlar" görüşünü savundu.

Kaplan, yazısına şöyle devam etti:

"Türkiye durdurulamazsa, Batılıların dünya üzerindeki hegemonyalarının tehlikeye girmesi kaçınılmazlaşacak. Zira Batılılar, dünya üzerinde kurdukları hegemonyayı, İslâm dünyası üzerinde kurdukları hegemonyaya borçlular. İslâm dünyasından defolup gittiklerinde, tarihten çekilme sürecine girecekler. Türkiye gelecek, Batılılar defolup gidecek... Az kaldı... İHA’lar ve SİHA’lar Türkiye’nin gelişinin işaret fişekleridir. Bunu Batılılar bizden çok daha iyi kavramış durumdalar. O yüzden güneyden kuzeyden, içerden dışardan dört bir taraftan Türkiye’yi kuşatmış durumdalar!

İşte tam bu noktada, Batılıların asırlık temel stratejileri, 1000 yıldır olduğu gibi önümüzdeki süreçte de İslâm dünyasını yeniden toparlayacak bir Türkiye’nin gelişinin önlenmesi. Bu nedenle, 100 yıl önce Osmanlı durdurulmuştu; şimdi de İslâm dünyasını yeniden toparlama emareleri gösterdiği görülen Türkiye kuşatılmaya çalışılıyor son çeyrek asırdır.

Papa’nın 'soykırım' açıklaması ve hemen ardından Avrupa Parlamentosu’nun (AP), “soykırım”ı onaması, altı yıl sonra da Amerikan yönetiminin bu koroya dâhil olması, Batılıların Türkiye’ye karşı adı konulmamış bir savaş ilanında bulunmasıdır. Türkiye’yi kuşatmayı ve durdurmayı amaçlayan, geçiştirilemeyecek büyük bir tehdittir.

Türkiye kimsenin şamar oğlanı değildir! Türkiye’yi aşağılık yöntemlerle tehdit edenlere karşı okkalı bir Osmanlı tokası aşkedilmelidir! Hamaset değil, haysiyet meselesi bu!"