Yeni Şafak yazarından Özgecan'a şok mektup!
Yeni Şafak yazarı Ali Kemal Yazıcı, Özgecan Aslan’a hitaben yazdığı “Özgecan’a mektup...” başlıklı yazısında, UEFA Avrupa Ligi’nde oynanan Trabzonspor Napoli maçını anlattı.
Yeni Şafak yazarı Ali Kemal Yazıcı, vahşice katledilen 20 yaşındaki
üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’a hitaben yazdığı “Özgecan’a
mektup...” başlıklı yazısında, UEFA Avrupa Ligi’nde oynanan
Trabzonspor Napoli maçını anlattı.
GÜN BOYU YAZMAYI BECEREMEDİM
Ali Kemal Yazıcı yazısında, "Merhaba Özgecan.... Nasıl ve nereden
başlayacağımı bilemediğim bu mektubun girişini gün boyunca yazmaya
çalıştım ama beceremedim.. Senin yaşadıklarınla başlasam bir dert,
buraları sana anlatmaya kalksam ayrı bir dert. Kısacası bizim
buraların olmazsa olmazı futbola ve Trabzonspor’a dair Napoli
maçını değerlendireyim sana. Futbolla ne kadar ilintili olduğunu
bilmiyorum ama bu mektup aracılığıyla bir özlemi de gidermeyi
düşündüm” ifadelerine yer verdi ve maçın detaylarını anlattı.
BABANIN TRABZONSPOR DIŞINDA BİR DERDİ YOK
Yazısının sonunda "Satırlarıma son verirken cennetin bir köşesinde
senden çok daha küçük, yıllar öncesinde henüz okuma yazma
öğrenmeden aramızdan ayrılan bir küçük kızı görür de isminin Feyza
Yazıcı olduğunu öğrenirsen selamımı söyle..." yazan Ali Kemal
Yazıcı, finali ise şöyle yaptı: "Söyle O’na ki babanın Trabzonspor
dışında bir derdi yok..."
Ali Kemal Yazıcı'nın ortaokullar için kompozisyon ödevine benzeyen
yazısı sosyal medyada eleştiriye uğrayınca gazete yönetimi
tarafından internet sitesinden kaldırıldı.
İŞTE O YAZI
Ali Kemal Yazıcı’nın “Özgecan’a mektup…” başlıklı yazısı şöyle:
Merhaba Özgecan....
Nasıl ve nereden başlayacağımı bilemediğim bu mektubun girişini gün
boyunca yazmaya çalıştım ama beceremedim..
Senin yaşadıklarınla başlasam bir dert, buraları sana anlatmaya
kalksam ayrı bir dert.
Kısacası bizim buraların olmazsa olmazı futbola ve Trabzonspor’a
dair Napoli maçını değerlendireyim sana. Futbolla ne kadar ilintili
olduğunu bilmiyorum ama bu mektup aracılığıyla bir özlemi de
gidermeyi düşündüm.
“Futbol ve Trabzonspor” dedim ya...
Son iki sezondur Türkiye’yi Avrupa’da başarıyla temsil eden
Trabzonspor’un maçı vardı sana bu mektubu yazarken. Sakatı ve
cezalıları bir kenara koyarsak kenarda biri kaleci, üçü savunma
oyuncus,u dört futbolcusu bulunan Trabzonspor, birazda gözümüzde
büyüttüğümüz Napoli karşısında eksiklerinin dezavantajına rağmen
son yıllarda görmediğimiz bir taraftar desteğiyle maça başladı
Özgecan...
Oynayıp oynamayacağı belli olmayan Bosingwa oynadı ama Mehmet
ağabeyin ve Constant cezalıydı Özgecan... İki önemli ismin olmaması
nedeniyle orta alanda Soner ağabeyinle, Özer ağabeyine büyük görev
düştü ama olmadı.
Bunlar yetmiyormuş gibi Özgecan, bir de İtalyan ekibi takım
savunmasını üst düzey yapınca uluslararası tecrübesi fazla olmayan
eksik Trabzonspor, maçı ilk yarım saatte kaybetti. Hani Özer
ağabeyinin pas hatası olmasa belki ilk golü biraz daha geç yerdik
ama aradaki kalite ve mantalite farkı küçümsenemeyecek kadar
fazlaydı.
Biliyorum canın sıkılıyordur, böylesine bir mektubun içeriği böyle
olmamalıydı ama köhne hayatın sana yaşattıkları yanında bizim dün
akşam yaşadıklarımızın lafı bile olmaz. Savunmadan çıkamayan, orta
alandan olgun paslarla üçüncü bölgeyi destekleyemeyen, üçüncü
bölgede baskı kurup rakip savunmayı zorlayamayan bir yapıda farklı
bir görüntü ortaya çıkmazdı, çıkmadı da.
Şimdi sana 35 futbolcu transfer edip, uluslararası maça tek
forvetle çıkan bir takım vardı sahada desem, benim gibi sen de
anlayamazsın. Şimdi Özgecan, sezon başı hazırlık kampı yapmadığı
için sezon boyunca arayış içinde olan bir takım vardı sahada desem,
daha da detaya girmiş olacağım...
Özetlersek başta da yazdım ya Özgecan, yedekleri üç savunma
oyuncusundan oluşan böylesine bir maça, ikisi kaleci 15 kişiyle
çıkan bir takımın nesini yazayım?
Son olarak şunu belirteyim ki Avni Aker tribünleri seni unutmadı.
Maç öncesi hep bir ağızdan "Özgecan" diye bağırdılar ve sana
yapılanlara lanet yağdırdılar...
Satırlarıma son verirken cennetin bir köşesinde senden çok daha
küçük, yıllar öncesinde henüz okuma yazma öğrenmeden aramızdan
ayrılan bir küçük kızı görür de isminin Feyza Yazıcı olduğunu
öğrenirsen selamımı söyle...
Söyle O’na ki babanın Trabzonspor dışında bir derdi yok...