Yeni Şafak yazarından Gülen Cemaatine 28 Şubat hatırlatması!
'Vefa semt adı değildir' diyen Abdülkadir Selvi cemaate ağır bir 28 Şubat yazısı yazdı .
Son günlerde 'Cemaat Erdoğan'ı bitirme planına alet oluyor' konulu
yazılarıyla şimşekleri üzerine çeken Yenişafak gazetesi Abdülkadir
Selvi bugünkü yazısında cemaate kinayeli 28 Şubat göndermeleri
yaptı.
Yazısına İhlas Holding'in kurucusu Enver Ören'in 28 Şubat sürecinde
askerlerle yaptığı o toplantı ve ölüm tehditleriyle başlayan Selvi
cemaate '28 Şubat sürecinde daha iyiydik' demeyin Esat Coşan
hocanın kemiklerini sızlatırsınız" dedi ve vefasızlıkla itham
etti.
28 Şubat döneminde Gülen tarafından yapılan açıklamalara kinaye
dolu göndermeler yapan Selvi, '28 Şubat'ı gözü yaşlı ülkesini
terkeden Gülen'e sorun' dedi.
İşte o satırlar...
28 Şubat sürecinde TGRT Ankara Temsilcisi olan gazeteci Metin Özer,
yazdı.
'Enver Abi oldukça neşeliydi.
Öğleden sonra saat 16.00 civarında Genelkurmay'a geçti.
Geçti ama geçeceğine de bin pişman oldu.
Toplantı yaklaşık 3 saat sürdü.
İçeride dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak
vardı.
Toplantıda bırakın nezaket sınırlarını, insanlık sınırlarını bile
aştılar.
Masayı yumrukladılar.
Bağırtıları karargahın duvarlarında yankılandı.
Enver Abi bir mübarek insan.
Hayatında kimseye sesini bile yükseltmemiş biri.
Tek bir kişinin bile kalbini kırmamış bir insan.
Böyle bir insan, hak etmediği bir muameleyi görünce çok
şaşırdı.
28 Şubat Cuntasının elemanları yağdı, esti, gürledi.
Dönemin Refah – Yol hükümetine, yapmasını istediklerini madde madde
ilettiklerini söylediler.
Hükümetin bunları ya rızasıyla veya zorla yapacağını biraz da
alaycı bir ağızla belirttiler.
TÜRBANI SOKAKTA YASAKLAYACAĞIZ
Hızlarını alamayıp Enver Abi'yi şaşkına çeviren bombayı patlattılar
:
- Türbanı sadece kamuda değil, sokaklarda da yasaklayacağız.
Bunu duyan Enver Abi'nin tansiyonu fırladı.
Üzüntüden dili damağı kuruyup su istedi.
İçtiği sudan sonra kendine gelen Enver Abi, onlara tarihi bir söz
söyledi:
-Sakın bunu yapmayın, ülkede iç savaş çıkar.
Dinleyen kim?..
Enver Abi o anları anlatırken, 'Adeta çıldırmışlar' dedi.
23 MİLYON DİNDARI ÖLDÜRÜRÜZ
Arkasından deprem gibi korkunç yıkıcı sözler geldi:
- Enver Bey, biz bir araştırma yaptırdık. Bu ülkede dini
vecibelerini eksiksiz yerine getiren 23 milyon insan var. Gerekirse
bunların hepsini katlederiz. Hiç önemli değil. Her şeyi göze
aldık.
Enver Abi duyduklarına inanamadı.
'23 milyon insanı katlederiz'
Üzüntü, baskı ve bu tehditten sonra tansiyonu 20'nin üzerine
çıktı.
Arabasından tansiyon ilacını getirtti.
'Etmeyin, Yapmayın' dediyse de kendisini dinlemediler.
Cuntacıların yüzlerindeki kararlılık ifadesi, Enver Abi'yi dehşete
düşürdü'
BAŞÖRTÜSÜ FÜRUATTTIR SÖZÜ...
Şimdi 28 Şubat sürecine gidip başörtülü kız öğrencilerinin yaşadığı
sıkıntıları hatırlatacak değilim. 17-18 yaşındaki genç kızlarımızın
ikna odalarında başlarının açılmak istendiği günlerde, Gülen
hareketinin, 'Başörtüsü füruattır' düsturundan hareket etmesini de
tartışmaya açma niyetinde değilim.
VEFA SADECE SEMT ADI DEĞİL
Sadece, dershaneler tartışması üzerine, '28 Şubat sürecinde daha
iyiydik' diyenlere, Vefa'nın İstanbul'da bir semt adı olmadığını
hatırlatmak için yazdım bu satırları.
28 ŞUBAT'I GÜLEN'E SORUN
28 Şubat'ı kime soracak olursanız, bence 28 Şubat'ı gözü yaşlı bir
şekilde ülkesini terk etmek zorunda bırakılan Fethullah Gülen
Hocaefendi'ye sormak gerekir.
28 Şubat 1993'te başlayıp 2002 tarihine kadar süren ve her günü
ayrı bir darbe girişiminin konuşulduğu bir,'Post modern darbe'
dönemiydi.
Cüneyt Arcayürek-'Geri gidişe izin yok'
10 Ekim 1995
Ankara'da ilk kez gazetecilerle sohbet toplantısı düzenleyen
Fethullah Gülen, değişik yerlerden, 'muhtıra' sinyali aldığını
açıkladı. Gülen, 'Askeriyenin bir kesiminin muhtıra hazırlığı gibi
bir hal var. Hatta bu hükümet tarafından ikazlara rağmen himaye
edilen birinin açık tavrı ve öncülüğünde' dedi.
Hocaefendi'nin 28 Şubat'taki rolünü tartışmaya açmak için yazmadım
bu satırları.
BECEREMEDİNİZ BIRAKIN MANŞETİ
O nedenle 18 Nisan 1997 tarihli Hürriyet ve Milliyet gazetelerinin,
'Refahyol'u Gülen de uyardı. Beceremediniz artık bırakın' manşetini
hatırlatacak değilim.
Hatırlatsam, Çetin Doğan'ın Genelkurmay'daki brifingde, 'gerekirse
silah kullanırız' sözlerini hatırlatırım.
Çünkü bu tür hizmetlerin hangi badirelerden geçerek bu günlere
ulaştığının farkında olanlardanım.
Sadece şunu söylemek istiyorum;
Merhum Enver Ören ve muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, 28
Şubat'ın en büyük sıkıntılarını yaşayan kanaat önderleriydi.
28 ŞUBAT'TA DAHA İYİYDİK DEMEYİN
28 Şubatçıları Sincan cezaevine tıkan Erdoğan'ı, Sincan'da
tanklarla balans ayarı yapan Çevik Bir'le eşit tutmayın, '28
Şubat'ta daha iyi durumdaydık' demeyin.
Ecevit'i desteklemek suretiyle o dönemi daha hafif atlatmış
olabilirsiniz ağır bedel ödeyenleri üzmüş olursunuz.
Esat Coşan hoca nur yüzlü bir din alimi, ilahiyat profesörüydü.
İskenderpaşa Dergahının temsilcisi,Nakşi cemaatinin lideriydi.
ESAT COŞAN'IN KEMİKLERİ SIZLAR
28 Şubat'ta,'Ölüm tehditleri' üzerine ülkesini terk etmek zorunda
kaldı.
Avustralya'da kuşkulu bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
28 Şubat daha iyi derseniz Esat Coşan hocanın kemiklerini
sızlatırsınız