16 Ara 2018 15:35 Son Güncelleme: 16 Ara 2018 15:39

Yeni Şafak yazarından dikkat çeken yazı! "Şapka çıkartılacak türden bir operasyon"

Hasan Öztürk’ün “Hem mahkeme kararıyla FETÖ’cülere şirketlerini geri iade edeceksiniz, hem de bu iadenin kamuoyu nezdinde oluşan kötü imajını TMSF’ye yükleyeceksiniz” ifadeleri dikkat çekti.

Yeni Şafak gazetesi yazarı ve Ülke TV’nin Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk, “FETÖ ile mücadelede anlayamadıklarım” başlıklı bir yazı kaleme almış ve “’Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele ediyoruz’ diyerek çıkılan yolda, FETÖ’cülerin kurdukları tuzaklara düşenleri gördükçe irkiliyorum” demişti.

Hasan Öztürk, bu yazısının ardından bugün “Ali Cengiz oyunları ya da FETÖ ile FETÖ taklitçileri iş başında” başlıklı bir yazı kaleme alarak FETÖ konusundaki değerlendirmelerini sürdürdü. Öztürk’ün “Bir taşla iki kuş misali. Hem mahkeme kararıyla FETÖ’cülere şirketlerini geri iade edeceksiniz, hem de bu iadenin kamuoyu nezdinde oluşan kötü imajını TMSF’ye yükleyeceksiniz. Şapka çıkartılacak türden bir operasyon! Haksız mıyım?” ifadeleri dikkat çekti.

İşte o yazı…

“FETÖ ile mücadelede anlayamadıklarım” başlıklı yazım sizlerden olağan üstü ilgi gördü. Teşekkür ederim. Bir de “Çayın kuşunu, çayın taşıyla vurmak isteyenler” vardı, onların maksadını da anlıyorum.

Tek hesapları, “İçeriden eleştirileri, kendi çıkar ve hesapları için kullanmak!”

İçeriden gelen eleştiriye hak verip “susmak zorunda kaldık” diye başlayıp içini dökenlerin çokluğu da dikkat değer, doğrusu.

Bunlara ilaveten “kişisel ikbal peşindekiler”in birbirine bel altı vuruşları da var ki azımsanamayacak kadar çok.

FETÖ’cü olmasa da FETÖ taktiği kullanan… Gerektiğinde şeytanla bile kol kola giren… “Sureti haktan” görünüp “Saman altından su yürütenler” ise bu yazının konusu olmaya devam edecek.

FETÖ’nün ekmeğine yağ süren yargı kararları, idari kararlar ve vurdum duymazlık o kadar had safhaya ulaştı ki artık, “sıradan vatandaşlar” bile bu durumdan son derece rahatsız.

Yargıtay Başkanı Cirit’in, yüksek perdeden, “İtiraf adı altında iftira atıyorlar” diye seslendirdiği FETÖ’nün muteber yargı personeline yönelik iftiralarını tartışırken…

Bir de gördük ki FETÖ’nün ekmeğine yağ süren yargı kararları da bir bir gelivermiş.

MAHKEME İADE EDİYOR TMSF SUÇLANIYOR!

FETÖ’cülerin 15 Temmuz 2016’daki darbe ve iç işgal girişiminden sonra tespit edilebilen mal varlıklarına el konulmuştu. Bazı şirketler Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilmiş, kayyumlar atanmıştı.

Son dönemde bazı mahkemeler çok hızlı kararlarla, özellikle Ege’deki bazı FETÖ’cü şirketleri geri iade etti.

TMSF’deki önemli bir kaynağım, son dönemdeki “geri iadelerin” arttığına dikkat çekiyor. Bir şey daha söylüyor, “Şirketleri FETÖ’ye mahkemeler iade ediliyor. Ancak öyle bir algı oluşturuluyor ki sanki bu iadeleri TMSF yapıyor. Hem FETÖ’ye mallarını veriyorlar hem de toplum nezdinde TMSF’yi FETÖ’yle iltisaklı gösteriyorlar. Oysa mahkeme kararlarına karşı itirazlarımızı yapıyoruz. Sonuç alamıyoruz. FETÖ’cülere iade edilen şirketlerle ilgili takibi sadece biz değil kamuoyunun da yapması lazım.”

Çok dikkat çekici öyle değil mi?

Bir taşla iki kuş misali. Hem mahkeme kararıyla FETÖ’cülere şirketlerini geri iade edeceksiniz, hem de bu iadenin kamuoyu nezdinde oluşan kötü imajını TMSF’ye yükleyeceksiniz.

Şapka çıkartılacak türden bir operasyon! Haksız mıyım?

İçini boşalttığınız şirketlerin (NAKSAN gibi) batması için her türlü faaliyette bulunacaksınız ki orada çalışan yüzlerce işçinin mağduriyeti üzerinden operasyona hazırlanacaksınız.

Öbür taraftan mesela İzmir’deki bir davada etkin pişmanlıktan yararlanıp mallarınızı geri alacaksınız.

Olayın geçmişi şu: Orkide Yağları ve Küçükbay Şirketler Grubu’nun sahibi Ahmet Küçükbay, 15 Temmuz’dan sonra tutuklandı. Eylül ayının sonundaki son duruşmada, mahkeme Ahmet Küçükbay’ı “örgüt üyeliği” suçundan 13 yıl hapse mahkum etti. Cezası “etkin pişmanlık” hükümleri dikkate alınarak, 6 yıl 6 aya indirdi.

Buraya dikkat! Mahkeme heyeti aynı duruşmada, “iyi hali” dolayısıyla cezayı 5 yıl 5 aya indirdi. Duruşma sonrası Küçükbay’ı tahliye eden mahkeme heyeti, şirketleri üzerindeki “yönetim kayyumu”nun “denetim kayyumu”na dönüştürülmesine karar verdi.

Bu bir hukukun arkasından dolanma operasyonudur! Çünkü bu kararla FETÖ üyeliği mahkemece onaylanan Ahmet Küçükbay, aynı mahkemenin verdiği bu apuk kararla mal varlığını geri aldı.

Bu bir emsal örnek! Maalesef böyle. Bu tür örnekler son dönemde o kadar arttı ki.

Kızılay’ın başına gelenlerse evlere şenlik.

Kızılay’a kayyum atandı iyi mi?

Kızılay Başkanı Kerem Kınık ile görüştüm. Arkasında bir siyasi aklın da olduğuna inandığı operasyonun mutlaka püskürtüleceğini söyledi.

Anladığım kadarıyla “asliye hukuk” gibi alt mahkemelerde “öfke ve hınç ile dolu birtakım elemanlar” Türkiye’nin yüz akı Kızılay gibi bir kuruma “kayyum atayarak” imajını yerle bir etmek istemiş.

Bir şey daha yapıyor aynı akıl. Yerel seçimler öncesi İstanbul için ismi geçen Sayın Binali Yıldırım’ın bir yakınını da işin içine dahil ederek yine bir taş ile birkaç kuş avlamaya çalışıyor.

KUMPAS KURMA FETÖ’NÜN TAKTİĞİ

Önceki gün yakın geçmişin önemli bakanlarından biri isim aradı. FETÖ’nün ağabeyine kurduğu tuzağı anlattı. “Müşteki” sıfatıyla mahkemelik olan kişi, günün sonunda “sanık” sıfatıyla tutuklanıyor. Konuyu ayrıntılı anlattı. Sonuçta, bir kumpası fark eden bir işadamı, FETÖ’nün çektiği operasyon sonucunda sanık olarak tutuklanıyor. Hem de 30 küsur sanıkla başlayan davada tek tutuklu olarak.

FETÖ, yargı eliyle tasfiye edilecekti! Lakin son dönemde olup bitenler FETÖ’nün yargı eliyle mal varlığını kurtarmaya başladığını gösteriyor.

Ya kafası karışık yargı mensuplarının sayısı arttı, ya da “kripto” birileri bu davaların seyrini değiştirdi.

“Mücadelede uzun soluklu olanlar kazanır” demiştim. Bizim dünden yarına nefesimiz yoksa yandık!